Perşembe, Eylül 16, 2010

ÜLKÜCÜLER, BU OYUNU BOZAR...

"Laikliğe karşı odak olmak"tan suçlu bulunup Anayasa Mahkemesi'nde oy çokluğu ile korunmaya alınarak para cezası ile ödüllendirilen AKP; mevziye çekilip hazmede-hazmettire hazırlıklarını yaptı ve referandum adıyla 2011'de yapmayı planladığı anayasasının önündeki engelleri, birer birer kaldırmağa, yok etmeğe başladı-başlayacak...
Referandum hazırlığındayken "F Tipi" olduğu söylenen illegal istihbarat malzemeleri ile Deniz Baykal'ı hall'ettiler! Hemen o günlerde "dolma kalemler"e sıranın MHP'de olduğunu yazdırmaya başlamışlardı!
Referanduma bir ay kala Ağustos ayının ortalarında AKP kurmaylarından Ahmet İyimaya; "Bu referandum olmasa bile zaten MHP tabanında siyasal tsunami olacak." diyerek kehânet maskeli planlarını dillendirmiş bendeniz de; "Ülkü Devleri"nin, parti içi politikasını beğenmeseler bile Parti'nin mevcût Genel Başkanını sizin karşınızda yalnız bırakacaklarını mı zannedersiniz? Bininizi, Devlet Bahçeli'nin kestirip attığı, traş artığı saçının teline kurban etmez mi en kızgın Ülkücü? ... Ülkü Devleri, bilinen tek suçu dürüstlüğü olan Devlet Bahçeli'yi size yem eder mi yamyamlar?" diyerek tepkimi ortaya komuştum...
AKP adlı BOP Eş Başkanı genel Başkanlığındaki gayr-ı millî siyâsi oluşum; makyaj değiştirilen sistemi ve Okyanus ötesindeki sistem sahibini temsîlen operasyonlara başladı!
Müsabakaya çıkmadan önce çok ciddi antrenmanlar yapan Türk Milliyetçilerinin bu ataklara karşı hazırlıklı olduğunu ümit ediyorum! Yanılıyorsam gücüm kadar uyarmaya gayretteyim!... Referandum sonrası; "Gardımızın düşüklüğünden çenemize yediğimiz bir kontra yumruk yüzünden, antrenörümüze kızamayız! Yumruğu yiyip yıkılmayan biz olduğumuza göre düşürücü yumruğu vurmak ta ringde olan bize düşer!" diye âcilen seslenmiştim!
Şimdi karargâha çekilip tekrarlamamak için hatalarımızı tesbît etme zamanımız. Maç esnasında ne zaman-niye gardımızı düşürdüğümüzü ve yumruk yediğimizi tesbît edip sonraki raundda hamlemizi yapmak zorundayız!
Okyanus ötesinden sistem sahibi, burada BOP Eş Başkanı ve şürekâsı, internet sayfalarına yeni düşen İran'ın referandumda harcanması için İHH vasıtasıyla R.T. Erdoğan'a ilettiği iddia edilen 25 milyon dolar; bir yandan sistem değirmenine su taşıttırılan "Eskiden ülkücü"lerden oluştuğunu söyleyen marjinal maskeli sakalar el birliği ile MHP'ye saldırırken; "Biz ne yaptık?" diye hafızalara, mevcût yasal kayıtlara göz atması gerek!
Mesela onlar; ağız birliği ile MHP'ye saldırırken aynı zamanda yandaş-candaş-yoldaş pravdalarında "eskiden ülkücü"lerden ağa düşürdüklerini çarşaf çarşaf manşet-haber ettiler! Türk Milliyetçileri ise asıl işini bırakıp sistemle, okyanus ötesindeki sistem sahibiyle, içimizdeki BOP Eş Başkanı ve şürekası ile uğraşacağına, bu "eskiden ülkücü"lerle uğraşarak mesai ve güç kaybetti!
Bu yüzden de gardda düşüklük oldu ve bir yumruk yediler!
Bilinmeli ki raund bitti ama henüz maç bitmedi! Önümüzde seçimler var. Bütün karşı grup bu seçimlerde MHP'siz bir meclis plan ve hayalindeler! Türk Milliyetçiliğini kesin olarak siyâset dışı bırakmak kararındalar!
Türk Milliyetçileri ne yapmalı? Arz edeyim:
1- Armudun sapı-üzümün çöpü titizliğinden hemen ve kesinlikle vazgeçip teşkilatlarına bütün güç ve samimiyetleriyle sahip çıkmalılar.
2- Devlet Hoca'nın; "Mâdem eskidiler, gittikleri yerin yenisi olsunlar." diye olgun bir lisanla tarif ettiği, kendilerini eskitenlerle oyalanıp hiç zaman ve güç kaybetmemeliler.
3- Türk Milliyetçiliğinin fikrî karargâhı olan Ülkü Ocağı Genel Başkanlığı; kırk yıllık tecrübe, bilgi ve kayıtlarından hareketle Türkiye'nin neresindeyse ve hangi nedenle olursa olsun kızmış, küsmüş "Ülkü Devleri"ni, hiç değilse telefonla arayarak gönüllerini almalı, millî sefere davet etmeli.
İnanıyor ve biliyorum ki bu tehlikeli oyunu da sadece ve sadece Türk Milletinin millî refleksi olan Ülkücüler bozacaktır! Ülkücülerin bu oyunu bozmak gibi aslî ve şerefli bir görevleri vardır! Bu uğurda bedel olmuş Ülkücü Şühedâya karşı borçlarını ödeyerek onlardan sonra boşuboşuna yaşamadıklarını ispat mecbûriyetleri vardır.
BÜTÜN TÜRKLER BİR ORDU, KATILMAYAN KAÇAKTIR.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: