Cumartesi, Eylül 11, 2010

SON SÖZLER...

Referandum sandığına gitmeden önce son sözümüz...
Türk Milliyetçiliğinin, Başbuğ Alparslan Türkeş tarafından siyasallaştırılarak, fikrîleştirilerek, fomüle edilmiş şekli olan Ülkücülük mensupları olarak son kararımız...
Biz, muhalefet partileri "hayır" dediği için veya AKP ve yandaşı partilerin "evet" demeleri yüzünden HAYIR demiyoruz! Aksine Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin aslî unsuru Türk Milleti'nin; bölünmez millet-devlet-vatan bütünlüğüne inanmış, uğruna can bedelleri vermiş, yeni bedellere hazır Türk Milliyetçileri olarak, Türk Milletine zorla dayatılan Tayyip Erdoğan ve yandaş-yoldaş-candaşlarının KORUNMAYASASI'na biz HAYIR dediğimiz için siyâsi partiler HAYIR diyorlar!
Türk Milleti ve sevdâlıları olarak bizim "evet"çilerden en belirgin farkımız bu!
Onlar, Recep Tayyip Erdoğan istediği için " evet" diyecekler! Çünkü millî irâdeyle sandıktan "HAYIR" çıktığında, "Tayyiban Saltanatı"nın yok oluş süreci başlayacak! Tayyiban Saltanatı'nın yok oluşu demek, yandaş-yoldaş-candaş ekibin de yok oluşu demek! Onlar, birinci derecede kendilerini, sonra kendilerine dünyalık sağlayan Tayyiban Saltanatı'nı korumayı akıllılık sayan kurnazlar!
"HAYIR" diyen Türk Milleti sevdalıları ise referandum sonrası gidilecek olan seçimden çıkacak yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, geniş bir mutabakatla hazırlayacağı Millî Anayasa değişikliğini hayâl ediyorlar!
Türk Milleti'nin milletliğini hedef almış olan ABD'nin emireri, AB'nin sekreteri görünümündeki BOP Eş Başkanlığı'nı saklamadan, övünerek üstlenen Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'den milleti kurtarmanın en önemli iş olduğunun her Türk Milliyetçisi farkında!
Bu farkındalığın AKP de farkında ve öfkelenmeler bu yüzden!
Renkli mermerin farklı renkleri olmuş, kaynamış-birleşmiş Türk Milleti'ni otuz altı etnik parçaya ayırarak buna halklara özgürlük diyebilecek kadar "gaflet, dalâlet ve hatta hıyânet" içinde olabilen işbirlikçilerden, BOP Eş Başkanı'nın Başbakanlığından, Haçlı Müslümanlardan milleti kurtarmak, Türk Milleti'nin mecbûriyeti!
Dünyânın en ehîl insanları olan Türk Milliyetçileri'nin bu net ve tavizsiz duruşu yüzündendir ki Türk Milliyetçiliğinin siyâseten tek adresi olmuş, kırk yıldır markalaşmış MHP'ye ağır iftiralar ve tahrikler yapılmaktadır! Bu ağır iftira ve tahrikler karşısında Devlet Bahçeli'nin vakûr ve tavizsiz duruşunu alkışlamamak ta insafsızlık olur!
Hem; "PKK Açılımı" yapıp, hem kapalı kapılar ardında hatta İmralı'da bebek katili câni ile Devlet'in resmî yetkililerini görüştürüp, hem de MHP gibi Türk Milliyetçiliği'nin adresi ve markası olmuş bir partiyi, bölücülerle aynı safta diye tarif etmek; riyanın, iftiranın, mürâiliğin dik âlâsıdır!
13 Eylül'den itibâren AKP'nin canhıraş uygulamalarını, kendilerine muhalif olan her kese ve kuruma saldırılarını izleyeceğiz! Bu atmosferde de seçimlere gideceğiz!
Bu sefer milletin, sadece "inadına", sadece birilerini cezalandırmak için oy kullanmayacağı kesin!
İşli de, işsiz de; emekli de, memur da; köylü de, esnaf ta, sanayici de, işveren de, sendikalar da, şehit aileleri de, tutuklanarak cezalandırılan Madalyalı Kahraman millet evlatlarının yakınları ve sevenleri de, Atatürk ve Cumhûriyet kazanımlarına sadık Türk Milleti de topyekûn; "Bitaraf, bertaraf olur!" tehdîdiyle kendini RECEBANDUM oylamasına zorlayan Tayyiban Sultası'ndan hesap sormakta kararlı!...
Her şeyden önce Türk Milliyetçileri-Ülkücüler olarak, milletliğimizin hedef alındığını fark ederek HAYIR diyeceğimizi açıklayıp siyâsi partilerin, Sivil Toplum Kuruluşlarının ve milletin HAYIR demesine gayret ettik! Köşe temel taşlarından birinin sökülmesinin, bir binanın çöküşüne sebep olacağının farkında olarak tadilâta çatıdan başlamak gereğini anlatmaya uğraştık. Sonucun HAYIR'lı olacağını da umuyoruz vesselam...
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN. TÜRK TE TÜRK'Ü KORUSUN.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: