Perşembe, Şubat 17, 2011

ESKİLERDEN OLUŞAN "Ü'CÛB YENİ"LER!

Tuhaf bir iş bu siyâset ve "ü'cûb insan*"lar şu siyâsiler!...
Kırk yıllık MSP'yi, Millî Görüş'ün kurucu-bânisini, Mücâhit Erbakan'ı terk ediyorlar! Otuz yıllık arkadaşlarını satıyorlar! Gömlek değişiyorlar, dönüşüyorlar, gelişiyorlar!
Arkadaşlarına göre ise terk edenler, kaçanlar, dönenler, ihânet eden hâinler!...
Altmış yıllık Demokrat Parti'yi terk ediyorlar! Altı kere gidip yedi kere gelmesiyle dünyaca ünlü, "demir kıratlı Çoban Sülü"yü, demokrasi şehîdi Menderes ve hâtıralarını, kırk yıllık arkadaşlarını terk ediyorlar! Tekâmül ediyorlar, değişiyorlar, dönüşüyorlar, gelişiyorlar!
Arkadaşlarına göre ise terk edenler, kaçanlar, dönekler, ihânet eden hâinler!...
Yetmiş yıllık CHP'yi terk ediyorlar! Cumhuriyetle yaşıt büyüklerini terk ediyorlar! Değişiyorlar, dönüşüyorlar, gelişiyorlar! Terk ettikleri arkadaşlarına göre ise terk edenler, dönekler, ihânet eden hâinler!...
Kırk beş yıllık MHP'yi terk ediyorlar! Kırk yıllık ülküdaşlarını, yol arkadaşlarını, ortak hayallerini, ideallerini, dünlerini, şehitlerini redd'ediyorlar! Tekâmül ediyor, "Dâvâya ihânet eden"i ve onun etrafındakileri cezâlandırıyor, dönüşüyor, değişiyor, gelişiyorlar!
Ülkücülere göre ise terk edenler, kaçaklar, korkaklar, ihânet eden hâinler!
Tuhaftır, hatta acayiptir ki bu kadar terk eden, değişen, gelişenlerin tamamına yakını; terk edip gömlek değiştirmiş, kırk yıl kâfir-küffâr dedikleri, onlara yakın olmakla suçlayıp "Haçlı uşakları, Avrupa garsonları" dedikleri kişilere inat "BOP Eş Başkanı" olmuş birinin etrâfında toplanıyorlar!
Yani; bir "Terk edenler-değişenler-gelişenler-dönüşenler topluluğu! Eski yer ve görüşlerini terk edenlerin oluşturduğu bir "hâinler gürûhu!..."
Bu tesbîti, 88 yaşındaki Hüseyin Efe'den dinledim dün! Nerdeyse cumhuriyetle yaşıt ve "Atatürk Genci" olmakla övünen bir Efe'den dinledim! Hüseyin Efe'yi daha çok konuşturacağım.
Menderes'in takipçisiyim diye propoganda yapan; sayısız kere; "çapulcular, eli kanlı katiller, mafya" diye ithâm ettiği ülkücülerin sistem tarafından şehît edilen bir kahramanının son mektubunu istismar ederek ağlayan; "Demokrasi amaç değil araçtır. Demokrasi gereken durakta inilecek tramvaydır. Bir insan hem laik, hem müslüman olamaz! 10 Kasım'larda sap gibi durmak... Alıştıra alıştıra, hazmettire hazmettire..." ve daha nice uç söylem ve uygulamalarla değişen-gelişen birinin etrafında toplanıyorlar!
Bütün kaçak demokrat(!)lar bir terk edenin emrine giriyor, demokratik bir sultan icat ediyor ve terk ettikleriyle alay ediyorlar! "Lider uçuruma atlarsa peşinden gitmek töredir." diye koyunlaşan eski sosyal demokrat, eski 68 kuşaklı, daha önce "liboş" dedikleri eski liberallerin, eski ülkücülerin velhâsıl her yerin eskilerinin toplandığı, eskiden bulundukları adresteki arkadaşları tarafından ihânet edenler, hâinler diye sıfatlandırılmış "eski insanlar"ın, bir eski Millî Görüşçü'nün etrafında meydana getirdiği, sekiz yıllık yeni(!) bir oluşum!
Tamamı terk ettikleri yere öfkeli; tamamı eski arkadaşlarının öfkelerine muhatap bir kaçaklar ordusu!...
Bu grupta, kraldan fazla kralcıların toplandığı bu panayır kalabalığında, bu "Deprem Çadırı-Âfet sığınağı"ndakilerde insaf, merhâmet, adâlet arayan yanılır! Kindârdan dindâr çıkmaz!
Bu "Deprem Çadırı"nda, bu "Âfet Sığınağı"nda toplananları dağıtmanın tek yolunun; şiddetli depremlerde bile terk etmeyerek, baba ocağını depreme dayanıklı hâle getirip kapılarını ardına kadar açarak kaçanlarını- göçenlerini geri çağırmakla uğraşanların demokratik yanlışlarının sıkıntısını, seyrediyoruz!
Asıl acayip olan ise bütün bu "u'cûb"ların tamamının kendilerini demokrasi kahramanı zannetmeleri!
TÜRK'ÜN HERŞEYİ GÜZELDİR VE HERŞEYDEN GÜZELDİR...
* ü'cûb-ü'cûbe (a. i. c.:eâcîb): pek acâyip şey, garip şaşılacak şey.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: