Perşembe, Şubat 03, 2011

BAŞBAKAN'A SUİKAST!...

Resmî bir kurumun, yani siyâsette tarafsız olması gereken bir kurumun resmî sitesinden duyurulan bir haber...
Haberden önce, gazete ve gazetecilik nedir diye tarifini hatırlayalım. Gazete, üç öğeden oluşur:
1- Patron: Gazetenin sahibidir, finansördür, gazetenin kârının da sahibidir.
2- Muhabir: Gazeteye haber toplayan, haber yapan kişiler; muhabirler tarafsız olmak zorundadır. Hem vicdânen, hem de basın ahlâk ve yasasına göre tarafsız olmya mecbûrdur.
3: Muharrir: Yazar, bir konuyu yazı ile anlatan yorumlayan kişi; muharrir, muhabirin yaptığı haberin ya karşısında, ya da yanındadır yani tarafsızlığı söz konusu bile değildir.
Bu klasik ve özet gazete-gazetecilik tarifinden sonra Resmî Kurumun haberine dönelim. Yapılanın gazetecilik mi, habercilik mi, ne olduğuna karar vermeğe çalışalım! Habere göre; "Başbakan'a Suikast İhbarının Ayrıntıları... Milli İstihbarat Teşkilatı, Başbakan'a yapılan suikast ihbarlarını soran mahkemeye, bu ihbarların ayrıntılarını açıkladı." ( http://www.trt.net.tr/Haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=2ce1682a-a751-4ffb-9d5d-89bd8f0535ff )
Haberin detayı; "İhbarların istihbarata dönüştürülemeyen nitelikte olduğunu bildiren MİT, konunun aciliyeti nedeniyle istihbarata dönüştürülememiş olmasına rağmen Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı’na bilgi notu olarak sunulduğunu açıkladı."
Resmî Kurum'un haberinin iyice detaylarına girdiğimizde; 27 Temmuz 2007 tarihinde Başbakanlığa sunulan ve "Ergenekon Davası"diye adlandırılan davanın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine gönderilen yazıda; " Temmuz 2007’de teşkilata intikal eden bir haberden İstanbul Üsküdar Kısıklı Caddesinde Başbakan’ın akrabalarının oturduğu caddede sarı renkli bir apartmanın bodrum katının Emekli Yüzbaşı ..." diye devam eden, açık adresleri ve adları belirtilen kişilerden, bu kişilere maddi destek veren ve Bulgaristanda ikâmet ettiği açıklanan emekli bir albaydan ve ilişkilerinden bahsedilmişmiş!...
Bahse konu MİT'in duyumu, 27 Temmuz 2007'de olmuş. Bu haber kaynak gösterilerek Başbakan'a suikast yapılacağından ne zaman bahsediliyor? 31 Ocak 2011'de yani dört sene sonra ve bir seçim arifesinde! Suikastı kimler yapacakmış? Askerler!...
Mısır'daki, on beş gün öncesine kadar, ABD'ye yakınlık yarışındaki kankasına iki metreküp mezar ve üç metre kefenden başka birşeyin kimseye kalmayacağını hatırlatan, Mağrip'e seyahatini erteleyen ve Türk Cumhuriyetlerine giderken Başbakan da; aynı eskimiş hayâlî olaydan bahisle sanki bir suikast alarmı varmış gibi beyanat veriyor!
Bu millet, bu kadar yanlış bilgilendirmeyi hak edecek ne yaptı Allah aşkına? Bu millete bu kadar aptal muamelesi yapmanın; hangi vicdânla, hangi inançla, hangi samimiyetle alakası var?
TRT Haber'in haberinde; "MİT’in, intikal eden birçok bilgi, belge, haber ve duyumun belli bir sistem içinde işlenmesinden sonra oluşturulduğu belirtilen yazıda, çeşitli kaynaklardan intikal eden birçok haber ve duyumun, istihbarata dönüştürülemediği takdirde ilgili devlet organlarına sunulamadığı kaydedildi." diye açıklama var!
Yine TRT Haber'in haberinin detayında; "İddiaya göre, Başbakana suikast planlayan isimlerin Danıştay saldırısının tetikçisi Alparslan Arslan ile de bağlantıları var." diye de bir tesbît var!
Allah(c.c.), lâyıkınızı versin!
Sizin gerçek yüzünüzü, sulu çekimlerdeki resmin arabına baktıkları için fark edemeyen millete, arabınızı banyo edip akladıktan sonra gösterinceye kadar kimsenin rahat uyumaması lazım!
Bu milleti sizden ve sizin değirmeninize su oluğu açmakla görevlendirilen, "Atatürk'ün Partisi" diye kendilerine iftira ederek takîyye yapan CHP'den kurtarmak; "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyen her Türk'ün aslî görevidir vesselâm...
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: