Perşembe, Şubat 10, 2011

MİLLİYETSİZ MİLLİYETÇİLİK!...

"Biz etnik milliyetçilik yapmayacağız dedik, biz dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Biz bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik ve yola böyle çıktık..."( R. T. Erdoğan- Meclis- 11 Ağustos 2011)
Aynı düşüncelerini referandum sürecinde, Diyarbakır'da da tekrarladılar.
Buna rağmen bazı akademisyen yazarlara göre; milliyetsizlerin de milliyetçiliği olabiliyormuş! R. T. Erdoğan'a millet vekili olmak hayâliyle yağ çeken bazı akademisyen kalemleri Başbakan, partiyi kurduğu günden beri yalanlıyor! Asla milliyetçi değil ve milliyetçilik yapmam diyor!
Yine bu yağcı, yandaş akademisyen kalemler; MHP'nin "içe yönelik milliyetçilik" yaptığını, AKP'ninse "dışa yönelik milliyetçilik" yaptığını söylüyorlar, kocaman bilgiç edâlarla!
Aklıma Sakallı Celal'in; "Bu kadar cehâlet, ancak tahsîl ile mümkündür." tesbîti geliyor!
Bütün dünya sözlüklerinde, milliyetçilik; "Mensup olduğu milletini sevmek." diye tanımlanır. 18. yy. da Avrupa'nın Türk Vatanı anlamına gelen Türkiye dedikleri topraklarda, bir Türk Devleti kuran Atatürk ve Cumhuriyet kazanımlarına kafa tutarken R. T. Erdoğan'ın, Türklüğü ve Türk Milliyetçiliğini nasıl şiddetle reddettiğini herkes bilir!
Yağcı, yandaş, yalaka akademisyen kalemleri, Sakallı Celâl'in tanımıyla başbaşa bırakarak ben, R.T. Erdoğan'ın defalarca tekrarladığı sözlerine dönmek istiyorum.
Neymiş efendim; AKP etnik milliyetçi değilmiş! Mensup olduğu etnik ırkın, diğer bütün ırklardan üstün olduğunu idda eden düşünce sistemine, etnik milliyetçilik değil "şövenizm-ırkçılık" denir ki bunu da günümüzde en açık şekilde; AKP'den "daha fazla demokrasi" kılıfıyla aldıkları tavizlerle bölücüler ve onların siyâsal uzantıları yapıyor!
Neymiş efendim; AKP "dinsel milliyetçi" değilmiş! Hem dinsel, hem de milliyetsel yani?... Hangi din olursa olsun dinlerin milliyetini duyan-bilen biri var mı Allah aşkına? Kaç milletten müslüman var, kaç milletten hristiyan, kaç milletten budist vardır bilen var mı? Böyle gerçek dışı, böylesine boş ve ters bir tanım olabilir mi?
Hangi milletten olursan ol, dindâr olursun veya olmazsın! Ne kadar dindâr olursan ol, milliyetçi olursun veya olmazsın! "Dinsel milliyetçilik"i, mutlaka tarif etmeli, açıklamalı yoksa O'nu da Sakallı Celal'in tanımına dahil ederler!
Neymiş efendim; AKP "yöresel milliyetçi" de değilmiş! Yöreselciliğin anlamı; en sert tanımıyla bölgecilik, hemşericilik değil midir? Mesela; kim hemşerilerinin soyu ile boyu ile ilgilenir ve bunu kıstas alarak davranırsa ne yapmış olur? Dinimizin de emri olan töreleşmiş komşu hakkı gözetilerek, hemşeriyle ilgilenmenin adı "yöresel milliyetçilik" midir?
Irkçılık ve milliyetçilik, dindârlık ve dincilik, bölgecilik ve hemşericilik; o kadar farklı kavramlar ve o kadar farklı davranışlardır ki!... Bu kavramları aynıymış gibi veya alâkasız şekilde birbirine zorla ilâve ederek kullanmaya ve bunda ısrara -art niyet yoksa- Sakallı Celâl'in tanımından başka bir ad koyulamaz!
Şahsen bir Türk Milliyetçisi olarak; "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyen, vatandaş olarak Anayasamız'a göre Türk sayılan hiç kimsenin, hiç bir görevinden ve makamından asla rahatsız olmam ama Yedi Düvel adındaki Haçlı'ya karşı destansı bir mücâdeleyle; "Bağımsızlık karakterimdir." düstûruyla ve "Ya istiklâl ya ölüm!" sloganıyla kurulmuş bağımsız Türk Devleti'nin Başbakanı'nın, "BOP Eş Başkanlığı"ndan son derece rahatsızım! Günü geldiğinde sadece başkalarının verdiği bu görevinden dolayı bile olsa Yüce Divan'da hesaba çekilmesini, sabırsızlıkla bekliyorum!
"TÜRK'E BAŞ OLMAZ TÜRK'ÜM DEMEYEN."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: