Perşembe, Temmuz 19, 2012

FİKİR MÎMARI, BAŞBUĞ TÜRKEŞ...

"Cami inşa'sında mihrâba kullanılacak taş ile kenefe kullanılacak taş, farklıdır." A. TÜRKEŞ
MHP İstanbul Kongresi'nden sonra sanalağda paylaştığım bu söz, çok ilgi gördü!
Sözün yazılı kaynağı sadece benim!
Asıl kaynağından anlatma izni aldıktan sonra yazacaktım ama... O dönemin MHP Kayseri İl Başkanı Sevgili Cihan Metin'den dinledim.
1995 Seçimleri sonrası... Başbuğ'lu MHP; Genel Merkezdeki çöreklenmiş bazılarının yanlış adaylarla seçime girmesi yüzünden barajda kalır! Mevcût Genel Başkan'ın listedeki yerini beğenmemesi yüzünden, irtibâtı olan bazı adaylara, partiyi barajda boğmak için yaptığı aleyhte çalışma telkin telefonlarının şahîtleri ve çocukları, hayattalar!...
O seçimde Ülkücüler, listelere tavırları yüzünden sadece oylarını verir ama çalışmazlar! Sonuç ma'lesef, MHP % 8.2 ile barajda ...!
Başbuğ; mes'elenin farkındadır ve bütün Teşkilatlara moral vermek işi O'nundur. Türkiye seyâhatlerine başlar. Ankara'dan karayolu ile başlayan yolculuk, güzergâhtaki teşkilatlar ziyâret edilerek Kayseri'ye varır.
Herkes hatırlar; Başbuğ, gittiği ilde, İl Başkanı'nın konuğu olur ve İl Başkanı'nın arabasından başka arabaya binmezdi. Kendi makam aracı da O'nu takip ederdi. Kayseri'den sonra Antalya'ya yolculuk planlanmıştır. Kayseri ekibi de konvoya katılır. Başbuğ, Kayseri İl Başkanı Cihan Metin'in arabasındadır. Yolculuk süresinde Cihan Başkan da Başbuğ'la seyâhat edecektir.
Seçim sonuçlarından dolayı ülkücülerin çok kızdığı Genel Merkez yöneticisi biri de seyâhat ekibindedir.
Ankara, Yozgat ve Kayseri'nin kızgın ülkücüleri, Cihan Metin'i elçi eder, Başbuğ'a gönderirler. Yolculukta Başbuğ'un hoş bir ânında Cihân Başkan, arkadaşlarının isteğini iletecektir.
Aslında bu hikâyeyi Cihân Başka'ndan kendine has, o çok tatlı Kayseri şîvesiyle dinlemek lâzım.
"Reis! Arkadaşlar çok isrâr ettiler! Yalvardı yakardılar! Yolda ıssız bir yerde mola verildiğinde eğer Başbuğun da izni olursa vebâlli gördükleri şahsı, bir iki tokatla cezâlandırmak istiyorlardı! Haksız da deellerdi! Olur didim! Soora gollamağa başladım. Yoldayık. Bir ara Başbuğun, rahatlayarak eyicene yayıldığını gördüm. Uyumağa niyetlendi zaar! Çok sâkin bir sesle; "Bağbuğum!" didim. İstifini bozmadan; "Söyle Oğlum." didi. "Söyle Oğlum" didi dimesine de, öyle golayına söylenecek söz deel! "Başbuğum!" diye inledim; "Arkadaşlar beni elçi goydular! Elçiye zevâl olmaz deel mi?" Dediğimde Başbuğ'un merâkı artdı. Hafifçe toparlandı. "Söyle Oğlum!" diye şefkatınan buyurdu. "Başbuğum! Eğer siz de tensip buyurursanız, bir tenhâ yerdeki molada arkadaşlar filan kesi ufacık bir cezalandırmak isterler..." Dediğim anda Başbuğ celâllendi; "Oğluuuum!" diye kükredi. Şöför de irkildi bu kükremeye! "Oğluum! Cami inşa'sında mihrâba kullanılacak taşla kenefe kullanılacak taş farklıdır Oğlum! Sen de hepiniz de işinize bakın!" Kaşları çatıldı! O bozkurt ağzı sıkı sıkıya büzüldü ve Koca Başbuğ, bütün meseleleri içine atarcasına yutgundu..." Diye anlatır Cihan Başkan!...
Ve Başbuğ'un bu müthîş ikazını duyan bütün Ülkücüler, hatâlarını anlayarak çok nâdim olurlar ama ne yolculuk ânında, ne de yolculuktan sonra hiç kimse bu konu hakkında, hiç kimseden tek kelime duymaz...
Başbuğ'lu MHP'de MYK'da Başbuğ muhalif olsa bile çoğunluğun aldığı kararları, Genel Başkan sıfatıyla Başbuğ, savunurdu... Bir kişinin önerisi; Başbuğ muhalif olsa da kabûl edilirse öneri sahîbi vazgeçse dâhi, Başbuğ vazgeçmez ve o kararı uygular, uygulattırırdı!
Cumhûriyet tarihinin en samîmi şûrâcısı, en samîmi meşveretçisi Başbuğ'a tarifsiz sadâkat ve sevginin, en büyük sebeplerinden biri de buydu! Başbuğ, bütün ülkücüleri önemser ve dinlerdi. Bu yüzden de bütün ülkücüler tarafından babalarından daha çok dinlenirdi...
Ülkücülerin her geçen yıl artan huzursuzlukları bu yüzden! Başbuğ'un itibâr ettiği ülkücülerin itibârsızlaştırılmasına artık tahammül ve tahammülsüzlüğü kontrol zor görünüyor!
Allah(c.c.) sonunu hayretsin, Başbuğumuz'a ve cümle Ülkü Şehîtlerimize ve Önden gidenlerimize rahmet eylesin.
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: