Perşembe, Temmuz 26, 2012

SEFERDE, YALNIZ SÜVÂRİLER...

Denizli'den başlatılan, Aydın'da devâm eden MHP ve Ülkücü tabanla Koray AYDIN buluşması iftâr toplantılarına, İzmir'de devâm edildi!
Esen değişim dip dalgalanması, artık her yerden hissediliyor! Koray Aydın, bunu; "Değişim dinamiği alttan öyle bir harekete geçmiş ki; sadece birinin bunu kriz yönetiminde olduğu gibi yönetmesi lazım." diye yorumluyor ki çok doğru! Toplantılarda; değişim isteyenleri, Sn. Aydın'ın Genel Başkanlığını ma'kul gören-görmeyen zevâtı görüyoruz ama Aydın'ın; "Adayım." beyânatı, hâlâ bekleniyor! Bu yüzden bu toplantıların sonucu çok merak ediliyor!
Milliyetçi dip dalgalanmanın Ülkücü Tsunami'ye dönüştüğü tam bu hareketli günlerde, MHP Genel Başkanı; "... tüm eksik ve yanlışlarına rağmen AKP Hükümeti'nin alacağı millî nitelikli kararların destekçisi olacağımız da bildirmek istiyorum" diyor!... Bir yanda; "... dağılırsa kaos olur!" diye, BOP Eş Başkanı'na "millî(!) kararları"nda destek olmaya devâm edeceğini açıklayan bir Genel Başkan; diğer yanda Ülkücü Tsunami'ye dönüşen milliyetçi dip dalgasının "Hemen şimdi, kriz yönetimi gibi yönetilmesi lâzım." diyen, Yüz Yılın Âfeti'ni Türk Mu'cizesi'ne dönüştüren tecrübeli Koray Aydın...
Bendenizin de aklımı karıştıran mes'eleyi; "Yarın değil hemen şimdi" ve dostça söylemem gerek: MHP seçmeninin tamâmının, il-ilçe yöneticilerinin çoğunun "Değişim" dediği günlerde, Koray Aydın da aynını söylüyor! Şahsen yetmiyor! Genel Başkanlık adaylığını resmen açıklamamasının varsa makûl nedenini, çatlayasıya merak ediyorum!
Ülkücü Camiâ artık Başbuğ'suz 15 yıllık yönetime tamam mı, devâm mı kararını bekliyor! Fısıltılara göre, değişim tamam ama... Kongreye aylar var! Siyâsette yılların çok kısa, bir günün çok uzun ve sürprizler doğurabileceği, tecrübeyle sâbit!...
İl kongreleri (nedense sadece Trabzon hâriç!) tamamlandı! Genel Başkan adayları var. Hepsine başarılar... Biliyoruz ki hepsinin, Atatürk'ten sonra Türk Milliyetçiliği'ni yeniden iktidâr etmek hayâlleri ve genel başkan adaylığını açıklaması beklenenler var!
Yakın bir geçmişte; "Ben bu yoğurda üflerim!" demiştim ve haklılığım da ma'lesef görülmüştü!
Türkiye Cumhuriyeti ve devletin temel kuruluş felsefesi Türk Milliyetçiliği, dolayısıyla Türk Milliyetçiliğinin siyâsî tek çatısı MHP, çok çetin bir süreçten geçiyor!
İstiklâl Mücâdelesinin idam ettiği hâinlerin torunları, Atatürk'ten, Cumhuriyetten ve Türk milletinden intikâma soyundular! 1965-1980 yılları arasında, Başbuğ Türkeş liderliğindeki MHP ve Ülkücü Gençliğin, her türlü emperyalizme karşı verdiği destansı mücâdeleden başka milletin tesellîsi yok!...
"BOP Eş Başkanı olarak bölgede görevlerimiz var." demekten çekinmeyen RTE ve ekibine, Başbuğ Türkeş'in selefinin verdiği demokratik destekleri, millet nasıl yorumlasın?
Türk Milliyetçiliğine düşmanlığını saklamayan; "Ya Allah, Bismillâh"larla kiliseler açan BOP Eş Başkanı'na en dirâyetli muhalefeti beklenen MHP'nin demokrat destekleri, BOP Eş Başkanı'nı rahatlatmak için olabilir mi?
İş yine millet fedâilerine kaldı! İhsâs-ı reyimizi, nasîpse aklımız ve vicdânımızla ve Yalnız Kurtluğumuzla adaylar resmen belli olduktan sonra açıklarız inşallah... Biliriz ki seferde ordunun tümenleri, tugayları, alayları, taburları, bölükleri; fizîken emsâllerden oluşan mangalardan kurulur. Millî hasletli birliklerden birinde kendi seçtiğimiz yerin farkındayız! Bir sefer firârisi olsak elbette şu anki heyecânı yaşamazdık!
Yine biliyoruz ki bu heyecân, -günü geldiğinde- öne atılmamıza sebep olacaktır! "Bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir süvâriyi, bir süvâri bir orduyu, bir ordu da bir milleti kurtarır." şuûrumuzla seferdeyiz! Atımız da kendimizin, pusatımız da...
"BANA YOL GÖSTEREN, BENDEN OLMALI" vesselâm...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: