Pazartesi, Temmuz 09, 2012

"MİNİK KURBAĞA, MİNİK KURBAĞA KURUĞUN NEREDE?"

Ya korkaklığı bilmiyorum ya da anlamakta sıkıntım var!...
Hep bir yerlere saldırmakla belki net bir duruş sergileniyor ama toplum hayatını etkileyecek sonuçlara, zor ulaşılıyor! Bir yerleri yıpratmaya çalışmakla, yıpratmak te çok farklı şeyler!...
Yıllarca ya söylediğimizi kimse duymadı, ya da duyup kaale almadılar! İkaza uğraştıklarımızda bir fark olmadı ama; "Farklılıkların farkındalık" diye Ülkücüye yabancı, diğer ümmetçi, dinci, halkçı, sosyalist, sosyal demokrat gruplara çok âşinâ sloganlar irâd ettiler!...
Diğer yandan gözümüzün önünde, âlenen makyaj yapanlar, değişen-gelişen adını aldılar!...
Değişen-gelişenlerin; İleri Demokrasi makyajıyla değiştirmeye, açıştırıp saçıştırmaya, bölmeğe çalıştıkları Ülkemize, Milletimize, Devletimize sahîp çıkmak ta bize düştü!...
Sebebiyle arz edeyim: Balıkçılar, baytarlar ve köylüler bilirler ki balık larvası ile kurbağa larvası, ayırt edilemez derecede benzerler...
Türkiye'de gençliğe yönelip yönlendirerek siyaset yapanlar, balık larvalarıyla kurbağa larvalarını tanımayan danışmanları yüzünden yanıldılar! Bu yanılgı, millete-devlete çok zarar verdi!...
Ülkü havuzundan, epeyce kurbağa larvası çıktı! Bu larvalar,karınları şişip kuyrukları düşerek farklı görünmeye başlamışlardı ama havuzda durdukları için havuz kâhyası danışmanları rahatsız etmemişlerdi! Kısa bir süre sonra düşen kuyruğun, şişen karnın yerine çıkan bacaklarıyla kurbağalar, zıplayıp gittiler!...
Fıtrâti olarak bu kurbağalar, bir yerlerde toplanarak vuvuzelaları bile bastıracak volümde sesler çıkarmaya başladılar! Bu gürültünün hükmü ise "Kurbağanın gölüne taş" atılıncaya kadardır! Bir taşla kulak patlatan bu vırraklama kesilir! Taaa ki taş atacak kimse kalmadığına inanıncaya kadar ses çıkmaz...
Bu kurbağa larvaları, Devrim havuzundan da çıktı, 68 Kuşağı'ndan da! Hem de epeyce! Dünün ABD düşmanları, dünün anti-emperyalistleri, bu gün ABD'ye alkış vuruyorlar! Ülkü ve Devrim havuzlarında yetişen bu kurbağalar, meclisteler ma'lesef!...
En fazla kurbağa üreten havuz ise Mücahit Erbakan'ın Milli Görüş havuzu oldu! Erbakan'ın balık zannettiği kurbağalar, diğerlerinden farklı olarak zıplayıp gitmediler, havuzu işgâl ettiler! Değiştiler! Geliştiler!... Kendi deyimleriyle eskimiş devrimci ve ülkücü zombileri, değişik-gelişik diye bir araya topladılar! Vırraklarından kurbağalıkları belli olmasın diye de hepsine birer vuvuzela verip öttürttüler!
Her şeye rağmen bunların hükümleri de göllerine bir taş atılıncaya kadardır!...
Tam burada kaş yapayım derken göz çıkaran acemi kuaförlere de dikkat çekelim! "Dünyayı dize getirmek" çok güzel bir söylem ve eylem, tarihte defalarca Türk Milleti'nin başardığı bir iş!... Değişen-gelişen-dönenlerin başı BOP Eş Başkanı'na; "Dünyayı Dize Getiren Başkan" demek te elbette zor değil, dilin kemiği yok çünkü!...
Ama mutlaka dikkat çekilmeli ki Kurbağa Gölüne taş atılmak üzere! Bu defa Millet, sadece taş atmakla sadece susturmayla yetinmeyecek; "Babalar gibi satarım!" ve "Paranın dîni olmaz" diye meşrûlaştırılan İleri Demokrat öğretileri uygulayıp Babalar gibi kurbağa ihrâç edecek!
Babalar gibi Vatan ve Millî kazanımları satarak para kazanmayı Dinci Kindârlar'dan öğrenen Millet, bu defa onları satacak! Onları, Haçlıların şarap sofralarına meze diye ihrâç edecekler! Kurbağa, uyarıdan anlar mı bilmem ama yine de yapayım!
Göle taş atılmak üzere! Milleti, vırraklarla Allah ile aldatmaktan vaz geçin! AB üyeliğinin asla mümkün olmadığını, siz de biliyorsunuz! Kinci-dinci kostümünüzle sizi lejyonerce Müslümanların üzerine saldırttıklarını göremiyor musunuz?
Aklınızı başınıza alın! Millete acımazsınız biliyoruz da kendinize acıyın! Allah'tan korkmuyorsanız kuldan utanın bari! Karganın kılavuzluğunun sonu ma'lûm! Kurbağadan kılavuzu olanlar da kargalara yem olurlar! Demediler demeyin vesselâm...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam ,sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: