Cuma, Temmuz 13, 2007

EL FAAAATİHA !...

Biraz amiyane yazacağım!
Peşinen özür diliyorum, bağışlayın!
Ama millete aptal muamelesi yaparak, millete salakça tavırlar sergileyerek kabadayılık yaptıklarını zanneden siyasi erk(siz)lere, başka türlü seslenirsem bir millet ferdi olarak kendime saygımı kaybedeceğim!...
Güzeller; sadece iki türdür.
Bir güzel, sadece namustur. Eştir. Ayaldir. Evinin kadını, çocuklarının annesi, eşinin namusudur.
Bir güzel daha vardır. Güzeldir. Ekranlarda veya yaygın basının sayfalarında; elden ele, hayalden hayale dolaşırlar ve her hayal sahibi tarafından istenildiği gibi kullanılırlar...
Ne yapıp yapıp hem güzel olmak hem de elden ele, hayalden hayale düşmemeyi becermek lazım.
Bunu becerenler; siyaseten de olsa, ticareten de olsa, hamaseten de olsa mukaddesleşirler nerdeyse.
Beceremeyenler ise; elden ele dolaşarak, hayal sahiplerinin hayal becerileri kadar becerilirler!
AKP'liler, fısıltıyla "Gülenciler, bize oy verecek." derken; MHP'liler, yazılı basınlarında Gülen'e saldırıp fısıltıyla "Gülen Hoca Efendi cemaati, bize oy verecek." diye fısıldarken; SP'si, CHP'si, DP'si aynı metod ve fısıltıyla Gülen cemaatini kendilerine destekçi olarak tariflerken aklıma başka şey gelmedi!...
Hem; görsel ve yaygın medyada, hem fısıltıyla elden ele, hayalden hayale ve hoyratça becerilen bir kesim, hem; sağdan da saysan, soldan da saysan kesin belli olmayan uç bir insan kitlesi...
Hiç bir yerde yok!
Bütün evlerde, yasak hayallerde kimseyle paylaşılmadan hayal güçleri kadar kullanılan; kullanıldıkça pespayeleşen bir hayali güzel...
Hangi taşı kaldırsan altından çıkacak kadar her yerde var!...
Heeeey! Siyasiler;
Heeeey! Aynaya bakıp kendini gördüğünü fark edemeyen feraset özürlüler;
Heeeey! Mevkilerinden aldıkları hareket kabiliyetini kendi cesaretleri zanneden korkaklar;
Bakansınız diye, Meclis başkanısınız diye, Başbakansınız diye 4-5 yılda bir vekaletle sizi görevlendiren asılla kavga etmeye hakkınız ve yetkiniz yok!
Ve yemin olsun bu akıllıca bir iş te değil!
Yaptığınız; çok ihtiyaçlı olduğunu bile bile ve haksız olduğunun farkında olarak patronuna kafa tutarak kabadayılık yaptığını zanneden müflis işçinin yaptığından başka bir şey değil!...
Size verilen görevi yapamadınız!...
Size verilen krediyi, hoyratça harcadınız!
Size verilen gücü, yakınlarınıza, ahbaplarınıza peşkeş çektiniz!
Köylümüze kızdınız!
Sendikacılarımıza kızdınız!
Şehit ailelerimize kızdınız!
Sizden olmadığını söyleyebilecek kadar samimi vatandaşlara "Şerefsiz" diyebildiniz!
Şehitlerimizi "Kelle" diye tarif ederken, şerefsiz başına "sayın" diyebildiniz!
Devletin bütün kurumlarıyla kavgalısınız!
Hala ve bütün bu yaptıklarınıza rağmen; elden ele, hayalden hayale pespayeleştirilmiş bir avuç bile olmayan bir cemaatcikten, onların size vereceğini zannettiğiniz hayali destekten, çare ve kurtuluş umuyorsunuz!...
Sanırım 22 Temmuz'da; onlara da sizlere de; El Faaaaatiha: ".....veleddallin." Amin..
TEVEKKELTÜ A'LALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN