Salı, Nisan 28, 2009

SİLAHSIZ SUİKAST MERMİLERİ...

İstanbul Bostanlı'da, bir terör hücre evine yapılan operasyon, saatlerce sürdü! Yoldan geçen mâsum bir delikanlı ve görevi başında bir polisimiz şehîd oldu. Her ikisine de Tanrı'dan rahmet, ailelerine ve Milletime baş sağlığı dilerim.
Yasa ile yasaklanmasına rağmen ETÖ adı koyulan; vakitli-vakitsiz evlerinden gece yarısı, sonra sabahın ilk saatlerinde, sonra çok nâzik davranışlarla ilk mesai saatlerinde derdest edilen darbecilerin hiç birinin evinde silah patlamamıştı! Ki her evde, en az beş darbeci vardı!...
Evlerinde derdest edilen tarih akışını değiştirebilecek güç ve kapasitedeki emekli darbecilerin evlerinde tek silah patlamazken; insan hakları ihlâl edilen, "Türkiyeli Halklar"dan birinin mensûbu, özgürlükçü bir demokratın evine yapılan operasyonda, bir görevlimiz ve yoldan geçen bir delikanlımız hayatını kaybetti!
Artık mîde bulanıyor! İnanın ağlanası hâlimize gülmekten mîdem bulanıyor!
"Bir Daha İhbâr Ediyorum" diye kendimi ihbâr ediyorum! YARSAV Başkanı Eminağaoğlu'na gücüm kadar destek verdiğimi açıklıyorum. "Devlet Yanlısı Çete"denim diye haykırıyorum. Muhteşem Türk Atatürk'ün, imparatorluk küllerinden devlet kurabilmek için kurduğu çeteden olmaktan onur duyduğumu haykırıyorum. Bir AKP'li yandaş vatandaş; "Seni Başbakan'a ihbâr edeceğim!" diye tehdît iletisi yazıyor! Duygu ve düşüncelerimi "Başbakan'a Açık Mektup" başlığı ile bizzat duyurduğumdan habersiz bu yandaş vatandaş! Çünkü Türkiye'ye Yandaş Medya ve Basından bakıyor yandaş garibim!...
Aylar süren gözleme ve izlemelerden sonra tesbît edilen hücre evine yapılan operasyonda; bir kişi teröristler diye duyuruluyor ve polis telsiziyle ölene kadar savaşacağını açıklayan biri, saatler süren gayretle, komşu evin duvarı yıkılarak girilebilinen evde, kurduğu bubi tuzağının patlaması sonucu kendi kendisini yok etmesiyle sonuçlanıyor ve başarılı bir operasyon!..
Terziye demir, demirciye kumaş verilirse olacak olan bu! Ömürlerini devlet-millet uğrunda harcamış, üstün hizmet madalyalı kahramanları evlerinden derdest eder, cemaat referanslarıyla ellerine silah verdiğiniz çocukları teröristin üzerine salarsanız olacak olan bu!
Yandaş medyada çatışma naklen yayınlanırken, tezvîrattan da asla kaçınılmıyor! Kim olduğu, örgütünün adı, geçmişte katıldığı olaylar da dahil bilinen teröristin de ETÖ'den olduğu/olabileceği satır aralarına sıkıştırılıyor!
Allah belânızı versin! Âciz, âdî müfterîler!
Yapılanlara çocukların bile güldüğünü görmüyor musunuz? Ki göremezsiniz! Saraylarınızda, kalabalık koruma ordusunun arkasında dinlenirken; millet kahvelerde, parklarda, cami bahçelerinde olanları anlatıyor gözüyle görmüş gibi. "Askerin listesinde kayıtlı silâhlar, askerler tarafından depolardan çıkarılıp, gösterilen yerlere gömülüyor. Sonra bir internet cafeden isimsiz bir ihbâr yapılıyor. Bu isimsiz ihbâr müthiş bir bilgi olarak hemen değerlendiriliyor ve gömülmüş silâhlar çıkarılıyor! Sonra da emekli Genel Kurmay Başkanı'nın İzmir'e ayağına gidiliyor, tahsis oluna özel bir odada sekiz saat ifâdesi alınıyor!"
Bulunan silahların Başbakan'a suikastta kullanılacağı da kesin! Lav silahı var boş! Mermiler var binlerce ama silah yok! Silahsız mermilerle, boş lav silahlarıyla Başbakan'a suikast yapılacağı bilinip önleniyor ama insan hakları ihlâl edilmiş bir halk çocuğunun, belki de dağda gitarıyla poz vermişlerden olan bir mağdur-teröristin bir görevlimizi şehîd etmesi, yoldan gecen 18 yaşındaki mâsum bir delikanlının katli engellenemiyor!
Kutadgu Bilig'den; "Yasalarına uyarız ama âdil olursa! Vergilerimizi öderiz ama gümüşün ayarını düşürmezsen! Dostunu dost, düşmanını düşman belleriz ama can ve mal güvenliğimizi sağlarsan!"
Benden hatırlatması "Son Pâdişâh"ım-Hünkârım!...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: