Çarşamba, Haziran 09, 2010

ALLAH'TAN KORKMAYAN KULDAN MI UTANIR?

"Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allahım!" (A.Nihat Asya)
Dinden geçinenler, dinci geçinenler ve dinden geçinmeye niyetlenenler, dini çekiştirmeğe başladılar! Toplumların ya dinle, ya da silahlı güçle bir arada tutulduğunu biliriz!... Ne dinle, ne de silahlı güç zoruyla hükmedilen yerde de cumhuriyet olmaz. Demokrasiden bahsedilemez.
Türkiye'de olmazların olmasını o kadar kanıksadık ki; "Demokrasi araçtır, tramvaydır gereken durakta inilir." diyebilecek kadar demokrat bir Müslüman Başbakan ile CHP'yi "Sosyalist sol"la buluşturan demokrat bir Müslüman Ana Muhalefet Genel Başkanı arasında, din çekiştirilmeğe başlandı!
Başbakan, Telaviv'e seslendi. Tevrat'taki 6. Emri hatırlatarak; "Öldürmeyeceksin." dedi. Hem de Türkçe, İngilizce ve İbrânice olarak... Başbakan'ın deyimiyle cevap "Keşan'dan geldi! Anamuhalefet genel Başkanı da Tevrat'ta ki 8. Emir'le Başbakan'a seslendi; "Çalmayacaksın."...
Müslüman mahallesinde salyangoz satış yarışı gibi bir şey!
Hahamların İsrail'i Tevrat'a ve Mûsevîliğe ters buldukları da bilinirken; Hahamların dediğine göre Mûsevîlikte Yahûdilere devlet kurmak kıyamete kadar yasaklanmışken, Filistinli Müslüman kanı üzerine kurulan bir korsan devletin Tevrat'a bağlılığı ne kadardır ki veya Başbakan bu bağlılığı ne kadar biliyor ki İsrail'e Tevrat'tan sesleniyor?
CHP'yi "Sosyalist sol"la buluşturan Müslüman Gandi; Başbakan'ı Musevî mi zannediyor ki ona Tevrat'tan sesleniyor?
Her iki dinden geçinmeye niyetli Genel Başkan'a da danışmanlarının atladığı hatırlatmayı ben yapayım! Mâdem din malzemeli siyâset yapacaklar hiç değilse İslâm Dini üzerinden yapsınlar diye! Semâvî olduklarını bilir ve onlara inanmayı da îman şartımız olarak ikrâr ederiz ama Kur'an ile batıllaştırılan Tevrat'tan bize ne, İncil'den bize ne?
Allah(c.c.), Kur'ân-ı Kerim'de;
* "Bu gün kâfirler, sizin dininizi yok etmekten ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmâl ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim."(Mâide-3) demiyor mu?.
Birbirine Tevrat'tan seslenenlere, Kur'ân-ı Kerîm'den hatırlatmaya devam edeyim:
* "Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi de senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of!" bile deme; onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle." (İsrâ-23)
* "Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere saçıp savurma." (İsrâ-26)
* "Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür." (İsrâ-27)
* "Eğer Rabbinden umduğun (beklemek durumunda olduğun) bir rahmet için onların yüzlerine bakamıyorsan, hiç olmazsa kendilerine gönül alıcı bir söz söyle." (İsrâ-28)
* "Eli sıkı olma, büsbütün eli açık ta olma. Sonra kınanır, hasretini çeker durursun." (İsrâ-29)
* "Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın." (İsrâ-31)
* "Zinâya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur." (İsrâ-32)
* "Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın muhterem kıldığı cana kıymayın." (İsrâ-33)
* "Yetimin malına, rüşdüne erinceye kadar, ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin." (İsrâ-34)
* "Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terâzi ile tartın." (İsrâ-35)
* "Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme." (İsrâ-36)
* "Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma." (İsrâ-37)
* "Bütün bu sayılanların kötü olanları, Rabbinin nezdinde sevimsizdir." (İsrâ-38)
Buyurun size Allah(c.c.)'ın yasak ve emirleri! Kendinizi, yakınlarınızı, maiyetinizi bu yasak ve emirlerle kıyasladıktan sonra; din adına siyâset yapmak üzere buyurun! Her ikinizi de millet bekliyor! İster referandum, isterse seçim... Politikacı değiliz ama seçim sath-ı mailinde hatırınıza kapı kapı dolaşacağız inşallah.
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN. TÜRK TE TÜRK'Ü KORUSUN.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: