Perşembe, Haziran 17, 2010

HÂFIZAMDAN TAŞANLAR...

Destanlar hatırlıyorum; demokrasi havarilerince bir şeylere ad edilmiş!
Kahramanlar, kahramanlaşabilmek için gözü kapalı ölümü öldürmeğe atılanlar, sağken destanlaşanlar hatırlıyorum; demokrasiyi araç edinerek demokrasiyle-cumhuriyetle hesaplaşanlarca cezaevlerine tıkılmış!
Efsâneler hatırlıyorum. Efsâneleştirilen sahteler, sağ kalmalarını kurnazlıklarına veya işbirlikçiliklerine verdiğim, kurşun geçirmez samanlar altına saklanarak ölümhâneden sağ çıkan, 68 Kuşağı temsilciliğini otomotik kazanan; arkadaşlarının uğruna ölerek destanlaştığı vatanı, iki kadın memesine satabilecek kadar, ensest ilişkileri insânî sayacak kadar entelleşen, markalı dolma kalemler hatırlıyorum!
Kahramana susadığımızı, kahramanlarımızı ölümleriyle ölümsüzleştirdiğimizi biliyorum. Devlet yaşasın, vatan bölünmesin diye millet adına, bizim adımıza bedel olarak canlarını verenlere yapacak tarife yetecek güçte kelimem yok! "Bedr'in arslanları ancak bu kadar şanlı idi." tarifli Çanakkale Şehitleri'yle mukayese ediyorum ve hepsini Fatiha'larla, Yâsîn'lerle anarak selâm duruyorum ancak!...
"Bu dağlarda, vadilerde, gözlerinizin taramadığı, süngünüzün parlamadığı, bombalarınızın yoklamadığı, botlarınızın pençesinin değmediği hiçbir yerin sizin olmadığını bilin. ... Analar evlatlarını askere, leş toplatmak için göndermedi. Geberdikleri yerde kalırlar. Askere leş toplatmam. Biz imha eder, geçeriz." diyen ve böyle dediği için insan hakları savunucuları, demokrat maskeli işbirlikçiler tarafından efsâneleşmesine izin verilmeyen "Paşa gibi Paşa"ları hatırlıyorum.
NATO'cu Generallerle, ABD'ci-AB'ci siyâsilerden daha fazla siyasileşmiş, -askerin neyine lâzımsa- demokrasiyi araç edinmişlerden daha fazla demokrasiyi araç edinmiş, terfî edebilmek, general olabilmek için olmadık taklalar atan generallerle; en lâzım olduğu dönemde emekliye sevk edilen, emekli olmasına rağmen millet gönlünde "Paşa"laşan, gerçek efsâneleri kıyaslayarak hatırlıyorum.
Hâlâ teröristlerin kâbusları olduğuna inandığım; siyasallaştırılmış PeKaKa'lıların canlı yayında sadece bakışları karşısında bile dillerinin-dudaklarının kuruduğunu keyifle izlediğim, efsâneleşmesinden bile korkulan Paşa fıtratlı Paşa'yı hatırlıyor tesellî buluyorum.
Bir de yandaş basının, yandaş olmasa da dönen-değişen-gelişen dönekleri, kurnazları istihdâm ederek onlar eliyle, zorla efsâneleştirilmek istenen emekli olduktan sonra trilyonluk zırhlı araçlarla, özel korumalarla yaşamayı mahâret, çelik zırhlarla canını korumayı cesâret sayan generaller hatırlıyorum! Bilerek bilmeyerek, yandaş veya demokrasiyi araç edinmiş demokrattan daha fazla demokrat maskeli, boyalı-magazinsel medyada yaptığı rambo benzeri terörist tarifleriyle, beni çok öfkelendiren "Efsâne" sıfatlıları hatırlıyorum!
Türk Milliyetçilerine, ülkücülere, son yüzyılın iki Başbuğu'na sadık Türklere sessizce yasaklanan olayları konjonktürel incelemek, meseleleri sebepleriyle irdelemek formülüyle; demokrasiyi araç edenler sâyesinde demokratlaştırılan bölücü halkçıların efsâneleştirdikleri katilleri hatırlıyor, meselelere konjonktürel bakarak incinmiyorum ama bir devri, bir nesli temsîlen yalnız bırakılan, en güvendikleri tarafından kaderi sayılan cezaevlerine ömrü hîbe edilen; herkesin ama herkesin inâdına; "Kahramanım" demekten vaz geçmeyeceğim "Kurt Duruşu" tarifinin sâhibi efsânemi hatırlıyorum. Kurt Duruşlu Efsâneme, göz aydınlığı vermek için yazdığım yazımdan dolayı telefonla arayarak tebrik ve teşekkür eden MHP Ağrı Eski Millet Vekili Nidai SEVEN'in ağzında atan ülkücü yüreği hatırlıyorum.
Ve; "AB uğruna bazı yerlerdeki egemenlik haklarımızdan vaz geçebiliriz." diyecek kadar teslîmiyetçi BOP Eş Başkanı, Irak'ı demokrasi getireceğim diye işgâl eden ABD'yi alkışlayan, ABD'li Haçlı askerlere dua eden İmam hatipliyi Köşk'e çıkararak cesâretini ispatlayan demokrasi kahramanı siyâsileri ve ; "Bir iyileşmeden önce her şey kötü olur. ... Siz ülkenin şerefini koruyun O, sizin geleceğinizi korur." dediği için kahramanlaşmasına, efsâneleşmesine izin verilmeyen Paşa fıtratlı Paşa'ları, mukayese etmek için hatırlıyorum. Daha neler neler hatırlıyorum.
Hafızamdan taşanları, Allah'ın izniyle unutmayacak ve unutturmayacağım...
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN. TÜRK TE TÜRK'Ü KORUSUN.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: