Çarşamba, Haziran 02, 2010

"BANA YOL GÖSTEREN BENDEN OLMALI."

Kanı, kanla yıkıyorlar! Kan-can vererek vatanlaştırdığı toprağı kutsayan bir millet olarak canımızı sıkıyorlar! Sükûtumuzu, ikrardan sayıyorlar!
Dîni duyguları, din kardeşliği heyecanları fişeklenerek, bayraklı-bayraksız gemilere doldurulup terörist-katil-korsan devlet İsrail'e yem olarak gönderilen insanlarımızı katlettiriyorlar sonra da; "İsrail Hükümeti'nin bu (...) saldırısı mutlaka, ama mutlaka cezalandırılmalıdır." diye kapalı adreslere şikâyetleniyorlar!
Terörist-katil-korsan devlet İsrail, günlerce önceden; "Göndermeyin, müdahele ederim. Yardım malzemelerine el koyarım." diye uyarmasına rağmen Başbakan okyanus ötesinde, Genel Kurmay Başkanı Mısır'da ziyarette iken gemiler yola çıkarılıyor, İsrail dediğinden de öte katliam yapıyor, apar-topar geri dönen Başbakan; "... mutlaka cezalandırılmalıdır." diye kapalı adreslere şikâyetleniyor!
Aylar, yıllar önceden, orduyu yıpratmak için ne gerekse yapılıyor; kuvvet komutanları, madalyalı kahramanlar göz altına aldırılıyor, hala sorgulanmak için bekleyen/bekletilen kuvvet komutanları var ve "Ergenekon" culuktan göz altına alınmış, salıverilmiş komutanlarla olağanüstü güvenlik toplantıları yapılıyor!
Bir AKP kurmayı da uluslararası sularda gemilere saldıran korsan İsrail'i Türk Mahkemelerinde yargılatmak üzere şikâyette bulunuyor! Ya İsrail'i de Ergenekoncu zannediyor, ya bilerek-bilmeyerek işbirliklerini ifşa ediyor, ya da milletle alay ediyorlar!
32 devletten, farklı milletlerden ve farklı dinden insanların bir araya getirilerek bindirildiği gemilere yapılan insanlık suçu katliam, "... mutlaka cezalandırılmalıdır." da kim cezalandıracak?
Dünya basınında görüyoruz ki; Obama, can kayıplarından üzüntü duyduğunu söylemiş! İngiltere Başbakanı David Cameron, sivillere yapılan saldırıya "kabul edilemez." demiş! Çin Başbakanı Wen Jiabao, BM Güvenlik Konseyini hızlı bir şekilde harekete geçmeye çağırmış! Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim, BM Güvenlik Konseyi'nden "Güçlü bir deklerasyon" istemiş! İran Meclis Başkanı, saldırıyı İsrail için kara bir leke olarak nitelemiş! Fransa'da Sarkozy; BM Güvenlik Konseyi'nin talep ettiği uluslararası soruşturmanın başlatılması için AB'nin sorumluluk almasını istemiş! Rusya Devlet başkanı Medyedev, saldırıyı kesinlikle nedensiz diye yorumlamış! İrlanda Dışişleri Bakanı Michael Martin; İsrail'i "Yardım götüren gönüllüleri uluslararası sularda kaçırarak, onlardan ülkeye yasadışı biçimde girdiklerini kabul etmelerini istedi." diye suçlamış! Norveç Eğitim Bakanı Kristin Halvorsen; "İsrail'e silah ticaretinde ambargo uygulanması" çağrısında bulunmuş!
Herkes aynen Recep Tayyip Erdoğan gibi "...meli, ...malı" diye, meçhûl birinden bir şey bekleyerek konuşuyor; cezalandıracağım, cezalandıralım diyen yok! Bizde de; "Türkiye'nin dostluğu ne kadar kıymetliyse, düşmanlığı da o kadar şiddetlidir." şeklinde muğlak bir hamâsi nutuk var!
"One minute!" diye dünyanın gözü önünde kükreyeceksin! Alçak koltuk uygulamasıyla diplomatik hakarete uğrayacaksın! Vatandaşları katledilen, gemisine saldırılan aciz-mazlûm bir ülke olacaksın ve vatandaşlarına; "Bölgesel en büyük güç biziz!" diyeceksin! Korsan-terörist İsrail'in katlettiği insanlarından dolayı, kapalı adreslere şikâyette bulunacaksın!
Öyle bir heyecan ve sabırsızlıkla bekliyordum ki Recep Tayyip Erdoğan'ı ve konuşmasını!
"Zorbaların, haydutların, korsanların bile belli hassasiyetleri olur, belli ahlak kurallarına uyarlar. Hiçbir ahlak kuralına, hiçbir hassasiyete uymayanlara bu sıfatları yakıştırmak bile iltifat olur." söylenmesiyle sükût u hayâle uğradım! Aklıma, namuslu muhabbet tellalı(!)nın; "Teyzemin odasından çıktı, o değil de çıkarken kapıyı suratıma çok sert çarptı, o zoruma gidiyor!" şikâyetlenmesi ve Ziya Gökalp'in; "Bana yol gösteren benden olmalı / Olamaz Türk’e baş Türk’üm demeyen! / Osmanlı kalamaz Türk’ü sevmeyen…" şikâyetlenmesi geldi!...
TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: