Pazar, Haziran 27, 2010

PATRONLA MÜTEAHHÎDİN ORTAK VİZYONU...

"Türkiye saati ile 00.15’te başlaması planlanan görüşme Obama’nın İngiltere Başbakanı David Cameron ile ABD-Gana maçını izlemesi ve maçın uzaması yüzünden gecikmeli başladı." (DHA)
Başbakan; "Biz de ABD ile aynı vizyon için çalışıyoruz, mesajı verdi."(Sabah)
"Erdoğan, İran'la ilişkiler konusunda Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde alınan yaptırım kararlarına uyacağını ... belirtecek."(Sabah)
Güne moralle başlamak, güzel haberlerle çevremize moral dağıtmak istiyoruz ama "vizyon sahibi" Başbakan ve AKP sâyesinde, "Cehenneme döndürülen vatanımız'ın neresinde, ne oldu?" endîşesi ile haberlerden ürker olduk!
BOP Eş Başkanı'na ihâle edilen "açılım" adındaki ayrıştırıcı demokratik işin, silâhlı taşeronu PeKaKa bu gün bir şey yapmamış!
İşi ihâle edenle müteahhid Toronto'da bir aradalar! 21.yy. Haçlıları ABD ve İngiltere'nin başları; ABD-Gana maçını başbaşa izledikleri için, bekleme salonunda 45 dakika bekletilen BOP Eş Başkanı ve avanesi, incinmedi! Biz de incinmedik! İncinirsek ayıp, vizyonumuza yakışmaz!
Görüşme sonunda; "ABD ile aynı vizyon için çalışıyoruz." açıklamasıyla hem BOP Eş Başkanlığı'nı bihakkın ifa ettiğini, hem vizyonunu vurgulayarak açıkladı vizyon temsilcimiz!
Îmanına kurban olayım Başbakan! Vizyonunu sevsinler senin! Irak'a demokrasi getiren Haçlı ABD askelerine alkış vuran BOP Eş Başkanı'm benim!
Televizyonda canlı yayında; "One minute!", salonda; "Tavrımız modoratöreydi!" özürü!
Türkiye'de İran'la ilgili; "BM'de evet deseydik kendimizle ters düşerdik!" diklenmesi, Toronto'da; "Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde alınan yaptırım kararlarına uyacağı" açıklaması, ABD ile vizyon ortaklığı açıklaması!...
Eee! Başını acemi berbere teslîm edenin cebinden pamuk eksik olmazmış! Kendimi, katili tarafından suçlanan maktûl gibi hisssediyorum! Gerçi atalar, "Kabahat ölendedir." demişler! Sadece; "İnâdına Tayyip" sloganıyla, beceriksizlerin de yüksek sâyeleriyle 2002'den beri, inâdına başımıza geçirdiğimiz BOP Eş Başkanı'ndan, başka davranış beklemek abesle iştigâl olmaz mı? Başa gelen çekilmez mi? Akılsız başın cezasını ayaklar çekmez mi?
Sınırlarımız yol geçen hanı! Güvenlik güçlerimizin can güvenliği yok! Vizyon ortağımız başımıza çuval geçiriyor! Karakollarımız basılıyor! Askeri lojmanlarda subaylarımızın eşleri katlediliyor! Servis aracında çocukları öldürülüyor! Otobüslerde gencecik kızlarımız diri diri yakılıyor! Askerlerimiz memleketin göbeğinde topluca katlediliyor! Akşam saat 21'den sonra, bütün vatandaş çelik kapılarını defalarca kilitleyerek, yoksa evinin ışıklarını söndürüp perde arkasında nöbet tutarak saklanıyor! Ve bu teröre teslîm ülkede istikrâr var!
Vatandaşın dörtte üçü icralık! Çiftçi ekip biçemiyor! Maddi sıkıntıdan yıkılan ailelerin, boşanmaların haddi hesabı yok! İşsizlik % 15! İntihar eden edene! İş yerini kapatan kapatana! Ve bu aç ülkede; büyüme var, istikrâr var!
Bir de AKP vuvuzelaları; "İsrail, neye mal olursa olsun Tayyip'ten kurtulacağız diyor! İsrail'e karşı Başbakanımızı desteksiz bırakamayız!" diye uğuldamaya başladılar!
İsrail de Türkiye'de seçimlere giriyor mu? Eğer giriyorsa İsrail'e oy verenin taa kanına tüküreyim! Ya aklımızla alay ediyorlar, ya da hallerinin farkında değiller!
BOP Eş Başkanı'mız; ihâle aldığı patronun yanından dönsün bakalım! Bekleyelim, görelim; vizyon sahibi büyük patron ABD, silahlı taşeronlara ne işler tevdî edecek?
Kutadgu Bilig öğretisini hatırlayıp hatırlatalım: "Yasalarına uyarız ama âdil olursa! Vergimizi veririz ama gümüşün ayârını düşürmezsen! Dostunu dost, düşmanının düşman belleriz ama can ve mal güvenliğimizi sağlarsan."
Başka türlü devlet olunmaz, başka türlü devlet kalınmaz vesselâm...
"TÜRK'E BAŞ OLMAZ TÜRK'ÜM DEMEYEN."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: