Pazartesi, Mart 26, 2012

BU BEN'LERDEN, "BİZ" ÇIKMAZ!

* Bütün insanlar ağlar. ** Mustafa Aslan da insandır. *** O halde Mustafa Aslan da ağlar!...
Liseden aklımda kalanla bir önerme yapmaya çalıştım! Olup olmadığını bilmem! Olmuştur diye iddia da etmem ama bilirim ki insan olan herkes ağlar.
Dînimiz ve Peygamberimiz de aşırıya kaçmadan, isyân etmemek kaydıyla cenâzeye ağlamaya izin verir.
24 Mart günü ağladım! Ömrümce ağlayacağım! Ülkücü Hareket'in Aysberglerinden, köşe taşlarından, yolbaşçılarından birini daha Hakk'ka uğurladık. İlhami BÖLÜK nâmlı bir Ülkü Devi'ni, bir "Sır Yiğidi"ni ebedî istirahatgâhına yolculadık! Allah rahmet eylesin.
25 Mart günü ağladım! Daha çook ağlayacağım! 21. yy. Alpereni bir Milî Dev'imi, Bütün Zamanların Ülkü Ocağı Genel Başkanı'mı, özel bir Dostumu, sırlarımı en ince detayına kadar bilen, saklısı olmadığı için sırrını bilmediğim, çok sevdiğim bir Anadolu Türkmeni Müslümanı, canlı yayında saklayarak katledip elimizden aldılar! Bizim Muhsin'imize ve yanındaki yol arkadaşlarına ve cümle Şühedâmıza Allah rahmet eylesin.
Bir ağlayacağım/ız gün daha geliyor!
Kara 4 Nisan'da tarifsiz ağlayacağım! "İnna lillâhi ve innâ ileyhi raciûn" diye hem teslîm olacak, hem de özlemle ağlayacağım! Son Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in beni başsız, Ülkücüleri ve Türk Milliyetçilerini Başbuğsuz bırakarak Hakk'ka yürüdüğü gün de ağlayacağım! Çok ağlayacağım! Çok ağlayacağız! O'na da ömrümün sonuna kadar ağlayacağım!
Asla şikâyetlenmeden, asla kimseye sitem etmeden, kimseye küsmeye tenezzül etmeden, sesli-sessiz içime ağlayacağım! Allah Başbuğum'a ve cümle Önden Gidenler'e, Şühedâmıza binlerce kere, yerle gökler arası kadar rahmet eylesin...
Son ağladığım İlhami Bölük'ün cenâze merâsiminden, o acılı halime rağmen dikkatimi çekecek kadar önemsediğim bir konuyu, Ülkücü kamuoyuna arz edeceğim.
Katılan, katılamayıp uzaktan Fatiha'larını esirgemeyen herkesten Allah razı olsun. Kalabalık bir cemaati oldu Sevgili İlhami'nin. Ankara'dan, Yozgat'tan, başka vilayetlerden cenazeye yetişen Ülküdaşları vardı.
MHP Eski İzmir Millet Vekili Şenol BAL Hanfendi, Mevcût MHP İzmir il Başkanı ve üç MHP Eski İl Başkanı da cenazedeydiler. Allah hepsinden râzı olsun.
Bazı arkadaşlar, uyararak bir şeye dikkatimi çektiler. MHP İzmir İl Başkanı ve diğer MHP Eski İl Başkanları, birbirlerine karşı çok soğuklardı! Kim, kimle duracağına karar veremiyordu! Yaslı, yaralı yürekler, kimle duracağını şaşırıyordu! Hangisiyle birlikte dursam bir gruptan sayılıp dedikoduya vesîle olurum endîşesiyle ben de hepsine uzak durdum!
Geçen seneler de başka Ülküdaşlarımızın cenazelerinde, bir önceki MHP İzmir İl Başkanı Musavvat Dervişoğlu'nun cenaze yerindeki bütün ülkücüler arasında mekik dokuyuşunu; kırgınını, dargınını, kızgınını, orada bulunan bütün ülkücüleri bir araya toplayışını, cezbesini hatırladım!
Sevgili İlhami'nin cenazesindeki kalabalığın arasına sessizce serpiştirilmiş ötekileştirme tavırlarını ve aralara örülen buz duvarlarını fark ettim, üzüldüm! Kırk yıllık tanıdıklarım, bana kaçak selâm verdiler!
Madem bu kadar birbirine yabancılardık, niye bir aradaydık? Benzer şekilde niye ağlıyorduk? Madem hepimizin aynı yerimiz, aynı şiddette acıyor ve benzer şekilde ağlıyorduk, niye o kadar birbirimize yabancıydık?
Hay'da, vay'da, toy'da bir olup kaynaşamayacak kadar mı yabancılaştık birbirimize? Bu kadar yabancılaşmış, ötekileşmiş "ben"lerden, "biz" çıkar mı? Zor galiba!
Birbirimize gönül kapılarımızı geciktirmeden açmazsak kaybeden hepimiz ve bizimle birlikte millet olur! Yazık olur! Günâh olur! Vebâl olur vesselâm...
"TÜRK'E BAŞ OLAMAZ TÜRK'ÜM DEMEYEN."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: