Çarşamba, Mart 07, 2012

EY DİPDİRİ MEYYİT! LEŞ Mİ KESİLDİN?

Ben bu çocukları seviyorum!
Bu çocukların; vatanperverliklerini, hürriyetperverliklerini, cesâretlerini, tavizsiz tavırlarını, herkese rağmen seviyorum! Yüz yıl önce, 14 Mart 1913'te:
"Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
Alçak bir ölüm varsa, emînim budur ancak.
Dünyada inanmam, hani görsem de gözümle,
Îmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit, "İki el bir baş içindir."
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.
....
Sahipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır." diye haykıran, şu anda benim canımın nereleri ağrıyorsa oraları ağrıyan Mehmet Âkif, yoksa bize mi seslenmiş? Allah aşkına aynada kendimizle konuşmayacak mıyız hâlâ?
Ne sağcılarımızdan, ne de solcularımızdan ziyâ yani ışık yok!
Sağcılarımız; dinci söylemlerle vatandaşı kandırıp Afganistan'da Kur'an yakan, Irak'ta bir milyon müslümanı katleden, yüz binlerce müslüman kadına-kıza tecâvüz eden, Baba Bush tarafından; "Haçlı Seferi" olarak ilan edilip Ortadoğu'ya gelen ABD askerlerine dua etmekle yetmemiş gibi Haçlı ile birlikte Müslüman Ülkelere "bombardımanlı demokrasi" götürme hazırlığında!...
Solcularımız; yılda beş-altı kere kurultay yaparak, şaibeli yollardan ele geçirdikleri söylenen Parti yönetimini koruyabilmek için olmadık güvercin taklaları atmakla meşgûl! Millet ve Vatan'ın bölünmez bütünlüğüne zarar verici ayrılıkçıların, en öndeki kişilerinden birini Gen. Bşk. Yrd. ederek, "ABD ve AB ile biz daha uyumlu çalışırız!" vaatleriyle AKP teslîmiyetçiliğini taklitle meşgûl!...
Başımıza çuval geçirilmiş! Kimin umûrunda? Özerklik ilan ediyorlar! Diyarbakır'da bayrak çekiyorlar! Kimin umûrunda?
Millî menfaatleri korumak-kollamak için var olan ve adının başında "millî" sıfatını taşıyan üç kurumdan en önemlisi Millî İstihbarat Teşkilâtı, Başbakanı temsîlen PKK ile görüşüyor! PKK'nın siyâsallaşmış dokunulamazları, aralarında mutabakat imzaladıklarını söylüyorlar!
Yüz yıl önceki Başkenti işgâl edilmiş Osmanlı görünümündeyiz!
Milletin başına, yetersiz muhalefet ve yanlış politikalar yüzünden musallat olmuş AKP'den kurtulabilmenin tek yolu sandık! Sandığa bir an önce gidebilmenin yolu, AKP ile "Gülen A.Ş." arasındaki çekişme sonucu AKP'nin dağılmasıyken; "Şu sıra dağılması kaos olur!" endişesiyle muhalefet ediliyor!
Tam da bu sırada, millî dip dalgalanmasıyla cesûr millet evlâtları piyasaya çıkıyorlar! Ellerinde çuvallarla sokak sokak Amerikan askerlerini arıyorlar! Amerikan askerleri korkudan karaya inemiyorlar!
Çünkü TGB'li gençler; "Ant içtik, yemin ettik, Amerika askerlerini nerde görürsek başlarına çuval geçireceğiz. Biz buna canımızı, başımıza koyduk. ... Ne çuval eyleminden verdikleri 16 yıl, ne 160 yıl ne de idam cezaları bize geri adım attıramaz! Biz bu ülkenin bağımsızlığı için bu yola başımızı koyduk ve bu uğurda ölmekten çekinmeyiz!" diye Türk'çe nârâ atıyorlar!
Bizzat yanlarında olamadığım için tek kelimeyle utanıyorum!
Duâlarım hep sizinle! Yeter mi Çocuklar! Vallahi ben sizi çok seviyorum vesselâm...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

mahmutemin dedi ki...

Selam Olsun Üstadım;

Aynı zamanda derin bir acı duyduğunuzu, aynı zamanda tessüflerinizi de gönderdiğinizi;

Aynı zamanda bu acıları verenin sahibinin de pasifliğini yüzüne karşı haykırdığınızı,

Aynı zamanda “nasıl oldu da, sokaklar, meydanlar bizimken başkalarının doldurduğunu” sorguladığınızı,

Okuyorum.

Acılarınıza ortak olduğumuzun bilinmesi ricalarımız ile…

Saygılar…