Pazar, Ocak 17, 2010

"BIRAK BENİ HAYKIRAYIM!"

Müslüman Türk dünyasının Türkiye'deki din adamları, ulema, sözüm size! Türk dünyasının Türkiye'deki Milliyetçileri, münevverler, kanaat önderleri; seslenişim, serzenişim size!
Siz beni duymazsanız, söylenen millet adına söyleyen bana ve benim gibi Türk bedeninin her uzvu, müslüman rûhunun her zerresi feryâd eden seslere bigâne kalırsanız, yarın size sıra geldiğinde hiç bir şeye yaramadığınızı, artık gereksiz görüldüğünüzü fark ettiğinizde feryâdınızı duymak için biz de olmayacağız!
Yanlış anlaşılmasın! Karamsar değilim asla! "Allah var ne gam var." tevekkül ve imânımla çârelerin tükendiği anda Allah'ın bu İslâm sancaktarı millete, i'lâ-yı kelimetullahı gönüllü görev edinmiş bu mücâhid millete yeni bir şafak açacağına inancım tamdır...
Hz.Peygamberimiz(s.a.v.); "Bir toplumda iki zümre sağlamsa o toplum felâha erer, iki zümre bozuksa o toplum iflâh olmaz; bu zümreler âlimler ve âmirlerdir." buyurmuşlar. Hâdis-i şeriften hareketle seslenişim, serzenişim; ûlemaya, ümeraya, kanaat önderlerine: Neredesiniz? Ne ile meşgûlsünüz? Siz susarsanız, olanlara, olaylara bigâne kalırsanız milletin hâli nic'olur? Sizin suskunluğunuz yüzünden olmadık baskıya, tahakküme muhatap olan milletin hesâbını mahşer günü nasıl verirsiniz?
Hayatları boyunca bir şey olamamış hiçlerin torpille, kayırmalarla doldurdukları makamlarda yaptıkları, tekrar ve ısrarı mahâret saydıkları hatâlara siz sessiz kalırsanız; çöken bina ekazı altında hepimiz kalmaz mıyız? Batan devlet gemisinden sizler de dahil kurtulan olabilir mi?
Tehlîkenin farkında değil misiniz?
Dindarım diye ahkâm kesen kalemlerden biri, bütün dünyada özelleşmiş bir sıfat olan "Asr-ı saadet"i; gûya bir dönemi tenkîd için kullanabilecek kadar câhil cesâreti gösterebiliyor ve sizler, susuyorsunuz! Duymazdan, görmezden geliyorsunuz ve ulemâdansınız!
"Dolma kalemler"ce, yandaş yazarlarca saygısız sıfatlarla kulakları çınlatılan Türk milliyetçisi yazar-çizerlerin en tanınanları; Türk Milletine "Türk halkı" diyorlar! Seyrediyorsunuz! Susuyorsunuz! Bu tarihî vebâle ortak oluyorsunuz!
PKK'nın artık özerklik îlan ettiği Diyarbakır'da -gûya- bir sivil toplum örgütü mensûbu veya temsilcisi; "Kürt milleti" tâbirini kullanırken Türk milliyetçisi sıfatlı aydınlarımız Türk halkı demekte ısrar ediyorlar! Milletliğimiz hedef alındı! Görmüyor musnuz? Millet olarak bütün kalamazsak, devlet olarak kalabilir miyiz?
1278 sene evvel devletlik-milletlik teâmülümüzü taşlara kazıyıp târihe emânet eden Bilge Kağan ve Kül Tigin Kardeşlerin sözlerini siz unutursanız, millete ve yönetenlere siz hatırlatmazsanız; "Tanrı güç verdiği ve bahtım açık olduğu için kağan oldum. Kağan olunca fakir halkı topladım. Fakir milleti zengin, az milleti çok kıldım." diyen Bilge Kağan emeklerini; "Bumin Kağan tahta çıkar çıkmaz Türk milletinin ilini, töresini ele alıp tanzîm etmiş. Dört tarafı düşman imiş. Ordu gönderip dört yandaki halkı hep almış. Başlısına baş eğdirmiş, dizlisine diz çöktürmüş." diye Kül Tigin'in anlattıklarını; halkların nasıl milletleştirildiğini, yöneticilere kim hatırlatır?
Tarihin hangi döneminde ve dünyanın neresinde Türk'ten başka halkları toplayıp milletleştiren ve milletleştirdikten sonra halklar arasında asla ayırım yapmadan adâletle yöneten bir erk olmuştur?
Dîninize ve dününüze bu kadar yabancılaşmaya hakkınız var mıdır? Kör câhilin bile kul hakkını, kardeşlik-akrabalık-hısımlık hukukunu bildiği-korktuğu islâmî gerçeklerden bu kadar mı uzaksınız?
Gerçeği ve ilmini milletle paylaşmayan âlimin; iktidarda zulmeden âmirin, dînen cezâsını, avâm bile biliyorken siz bilmiyor musunuz? Sükûtunuz ikrârınızdan mıdır yoksa? Eğer siz, ısrarla susacaksanız size son sözüm:
"Ben en hakîr bir insanı kardeş sayan bir rûhum!
Bende esîr yaratmayan bir Tanrı’ya îman var,
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar...
Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et!
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir...
Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir!
Bu zavallı sürü için ne merhâmet, ne hukuk,
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk!.." diye Mehmet Emin YURDAKUL'ca olur...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: