Cumartesi, Ocak 23, 2010

HAYATIMDA OLAMAYACAĞIM KADAR DEMOKRATIM!...

"Analar ağlamasın!" Söyleyene de, dinleyene hoş gelen bir söz. Çâresi: Daha fazla demokrasi!
"Yoksullukla, yolsuzlukla, çetelerle sonuna kadar savaş!" Bu da aynı. Söyleyene göre de, dinleyene göre de hoş bir söylem. Çâresi: Daha fazla demokrasi!
"Civanım delikanlı bakın ne hâle geldi?" Söz doğru, söyleyenin samîmiyetini ölçecek bir samimiyet-metrem yok ama aynı hassas yüreğin sahibine bir de haftalardır Ankara'nın göbeğinde ağlayan analara, ne hâle getirilen civanlara bakmalarını önereceğim! Çâresi: Daha fazla demokrasi!...
Dünya ordularının ve siyâset adamlarının gücünü ve kalitesini teslîm ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri subaylarında, -gûya- Bülent Arınç'a hazırlanmış suikast plan ve adresleri yakalandı! Kıyâmetler koptu! Gece yarısı yasalarıyla, ordu mensuplarına sivil mahkeme yolu açıldı ve Genel Kurmay Başkanlığı'nın sır odasına, "Kozmik Oda" lâkabı takılarak siviller sokuldu! Sivili kelimenin anlamıyla kullandım. Atanmış, hükümet eden siyâsal görüşün ateşli bir mensûbunun patronu olduğu Adalet Bakanı'nın atadığı; terfisinin, soruşturmasının ve sürgününün iki dudağı arasında olduğunu bilen bir sivil memur, girilmemesi gereken yerlere girdi! Gördüklerini kime söyleyecek; demokrasi gereği iş başında olan patronuna yâni Adalet Bakanı ve Başbakan'a! Yıllardır demokrasiyi araç kullandıklarını hiç saklamayanlara!...
Günlerdir; "Neyine lâzım Ordu'nun demokratlık? Sandığa gidip oy kullanmaktan başka Ordu'nun demokrasiyle ne alâkası olur?" diye yırtınıp durdum ama Genel Kurmay Başkanlığı; hangi devlet kurumunun daha demokrat olduğunu ispat için engelleme hakkı olmasına rağmen bu sivil müdâheleye izin verdi! Haftalar süren araştırmalar sonunda yasalara muhalif bir şey bulunamadığını da sivil personel açıkladı!
Olan; uzun araştırmalar, raporlar, yıllarca süren emekler, istihbaratlar sonucu hazırlanmış olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin millî savunmayla ilgili sır plânları deşifre oldu ve geçersiz sayılarak imha edilecek! Kime yarar? Devletimizin çıkar hasımlarına, devlet-millet düşmanı işbirlikçilere! Çâresi: Asıl burada daha fazla demokrasi!
Bakın beyler! Dikkatle dinleyin "dolma kalemler" beni!
Bizde olmadığını kesin bildiğim, neye yaradığını asla bilemeyeceğim, güçlü oldukları için ne demokrasiye ne de diplomasiye ihtiyâcı olmayan devletleri hatırlayarak içerdeki acziyetin adını demokrasi, dışardaki acziyet ve teslîmiyetin adını diplomasi koyan taklit kılıklı, papağanca ezber sözlü, tarihteki soytarıları aratan yalakalar, sahibinin koyduğu renkte yazan dolma kalemler; yandaşlığını yaptığınız Başbakan'dan öğrenerek demokrasiyi bir kere de ben araç olarak kullanacağım! Önümüze ilk gelecek sandıkta kime oy vereceğimi bilmiyorum ama AKP'ye oy vermeyeceğimi kesinlikle biliyorum!
Dünyanın hiç bir yerinde benzeri olmayan mevcût sistemsizliğin sandıktan sandığa noterlik yaptırdığı vatandaşın büyük bir çoğunluğu da AKP'ye oy vermeyeceğini biliyor! Nereye oy vereceklerini önümüzdeki zamanda kararlaştırırlar! Siyâsette bir günün, çok uzun bir zaman olduğunu uzun yıllarda öğrendik!
Askerin sivil mahkemelerde yargılanması yasasının oy birliği ile iptâlinden sonra hükümetin, devletin olmazsa olmaz bir kurumuyla; "Sabaha kadar rölans" laştıklarının da farkındayız!
"Analar ağlamasın!" doğrudur! Hele bizim anamız, milletin anası hiç ağlamasın! Kızılay'da, Ankara'nın göbeğinde, dünyanın gözü önünde, ekmeği için mücâdele veren analar da, babalar da ve onların çocukları da, komşuları da, soydaşları da, vatandaşları da ağlamasın! Yakında birilerinin anası ağlayacak belli ama -vallahi- bu kere ağlayan milletin anası olmayacak o da belli!
Araçlıktan çıkarılarak silahlaştırılan, keskin bıçaklaştırılan demokrasinin AKP tarafından bilenmiş ağzı, bu kere acemi kasap misâli aceleci demokrat maskelilerin ellerini kesecek! Bu sıkıntılardan kurtulmanın başka yolu da yok, başka aracı da, başka çâresi de...
AKP'den ve demokrasiyi araç eden demokrat maskelilerden kurtuluncaya kadar hayatımda olmadığım kadar demokrat, hayatımda olmayacağım kadar demokrasi yandaşıyım vesselâm...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: