Pazartesi, Ocak 04, 2010

"SAKIN DENGEYİ BOZMAYIN."

Yazımın başlığı, alıntı!
İnanan-inanmayan herkesin müracaat ettiğinde mutlaka ilâhi bir işâret alacağına inandığım bir adresten alıntıladım başlığı. Bütün zamanların kitâbı ve bütün kitapların O'nu anlamak için okunduğuna inandığım Kur'an-ı Kerîm'den...
"Ellâ tedğavfîl mîzan- Sakın dengeyi bozmayın" (Rahmân-8)
Gönüldaşlarım;
Güzel sesliler arasında, yorumcular arasında, sanatçılar arasında tercîh yapan, yapmaya hakkı olan herkesin kitap-dergi-gazeteler arasında da, hatta aynı gazetenin muharrirleri arasında da tercîh hakları vardır ve bu haklarını kullanırlar. Fakîri tercîh edenden de, etmeyenden de Allah(c.c.) râzı olsun ve seslenişim onlara, onlar vasıtasıyla duyurabileceğim bütün dostlara...
"Söylesem te'sîri yok, sussam gönül râzı değil!" diyerek te ölümsüzleşen Fuzûli'yi bir daha rahmetle yâd ederek ve gönüldaşlarıma yalvararak bir rica hakkımı kullanacağım.
Ülküdaşlarım, Gönüldaşlarım,Yoldaşlarım;
Milletimizin devâmı, devletimizin ebed-müddetliğinin teminatı, nizâm-ı âlemden sorumlu ırkın ahfâdı Türk Gençliği, Ülkücüler, Alperenler;
İnsanî özelliklerin güzelleri sıralandığında; emînlik, sırdaşlık, sadâkat, vefâ ilk sıralarda yer alır.
Ketûmiyete mecbûr yâni beşerî zaaflarını konumu, mevkisi, makamı gereği saklamakla mükellef kanaat önderi kişiler bâzen çok inandığı, güvendiği, sırdaşlıklarına emîn olduğu ve "dost" bildiği kişiler yanında rahatlar ve kendileri gibi davranırlar. Buna ihtiyâçları vardır!
Hani bâzen insanın yaşını unutarak çocukça taklalar atma arzusu depreşir ya! Bâzen edep dışı olduğunu bildiği ve söylediğinde toplumu rahatsız edeceğini öğrendiği-öğrettiği küfür diye tarif edilen, galiz sözleri sarf etmeğe ihtiyâcı olur ve küfreder ya! Öylesi anlar işte...
Beşerî za'flarını, isteklerini, hayallerini hatta sevdâsını paylaşır bu emîn olduğu kişilerle! Bu özellerin paylaşıldığı zevâtın işi, kanaat önderi insandan daha zordur! Yüz binlerin, hatta milyonların inandığı, güvendiği, örnek kabûl ettiği kişinin beşerî davranışlarının, insânî sıradanlıklarının şahitleridirler! Yanlarında yapılan davranışlar, söylenen sözler, asla hiç bir yerde anlatılmamak üzere onların vicdânî nâmuslarına emânettir! Bu emânete hıyânet edilmez, edilmemeli, edilememeli...
Hâneden sayılacak kadar, hatta hâne mensuplarından daha fazla güvenilen, inanılan ve yanlarında beşerî davranışların, sözlerin, küfürlerin rahatça yapılabildiği kişiler; bir gün bu şahsa veya herhangi birine kızdıklarında, vicdânî nâmuslarına emânet edilmiş bu davranış veya sözleri fâş ederlerse önce kendilerine ihânet ederler! Güvenilir insanlıklarını kaybederler!
Bazı internet sitelerinde; Emr-i Hakk'tan ve merhûm Muhsin YAZICIOĞLU'ndan sonra, genel başkanlığı verâseten alan Yalçın TOPÇU ile ilgili hiç te edepli olmayan yazılar, yorumlar görüyorum!
Tek kelimeyle utanıyorum! İnciniyorum! Rûhum bunalıyor!...
Hele bu yazılan ve yapılanlar; "Ebedî Nizâm-ı Âlemciler Alperen Ocaklılar" adı ve imzasıyla olunca da tek kelimeyle ürküyorum!
Herkesin inâdına Türk milletinin refleksi olduklarına inandığım Ülkücü Gençlik ve Alperenlerin böylesine ucuz ve hafîf (yüngül) davranışlar içinde olmamaları inancımla, edep ölçüleri içinde müdâheleyi de vicdâni bir görev sayıyorum.
Allah(c.c.)'ın en büyük ikrâmı akılla bezenmiş insandan başka aşkı, sevgiyi, muhabbeti, sadâkati veya zıddı kîni, ihâneti yaşayan-yaşatan mahlûk yoktur!
Bütün insanlığımla, bahse konu kişilerin insanlıklarına, vicdânlarına Allah(c.c.)'ın kelâmını hatırlatarak seslenmek istedim: "Ellâ tedğavfîl mîzân- Sakın dengeyi bozmayın."
Siz, size güvenenlerin sırlarını ve beşerî za'flarını fâş ederseniz, kendinizi fâş ettiğinizi Allah aşkına fark edin ve bu hatâlı davranıştan sürâtle vaz geçin. Bu yanlış davranışın, devlet-millet düşmanları haricinde kimseye bir hayrı yoktur!
Meşrû zemînlerde, meşrû zamanlarda, meşrû mücadeleye herkesin hakkı vardır. Fakat vicdânî nâmuslara emânet edilmiş hâl ve sözleri fâş etmek, emânete hiyânettir ve Ülkücülüğe-Alperenliğe, yiğitliğe, mertliğe asla, kat'a yakışmaz vesselâm...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: