Cuma, Şubat 05, 2010

"MERD-İ KIPTÎ"LERİN DEMOKRATİK HAKLARI...

Atalarımızdan, dedelerimizden mîras kalan, hakaretin en ağırlarından; "Ermeni dölü!" sözünü, yıllar öncesinden, hatta Fırat'laşmış rahmetli Hırantımız'ın vahşîce katlinden önce terk etmemiz gerektiğini, bir Hâdis'le destekleyerek istemiştim.
Peygamber(s.a.v.)imiz'e; "Ya Resûlallah, hangi millet iyidir?" diye sormuşlar. "Her milletin iyisi, iyidir." buyurmuşlar.
Her insanın kendine yakışanı yapacağı ve milletlerin fertlerden oluştuğu gerçeğinden hareketle her millet te kendine yakışanı yapar der-geçerim yıllardır.
Yanlı-yansız, taraftar-muhalif aydınların tamamı tarafından atlanan bir garâbet var! Son yıllarda ve son günlerde, kavga meydanı Meclis'te bile, "daha fazla demokrasi, halklara daha fazla demokratik hak, halklara eşitlik, bölücülere açılım, v.s." sloganlarıyla ve -Başbakan'ın söylemiyle- otuzdan fazla alt kimlikten oluşan "Türkiyeli üst-kimlikliler"den birine, hakaret ediliyor, aşağılanıyor ve "Hepimiz Ermeniyiz!" diye feryâd eden, demokrat maskeli dolma kalemlerden tık yok!
"Merd-i Kıptî, şecâatin arz ederken sirkâtin söyler!" diye bir söz var! Milleti, otuzdan fazla alt kimlikle paramparça etmeğe ve her parçaya da daha fazla demokratik hak vermeğe görevlendirilmiş Başbakan da, kültür seviyesini belli etmek için her öfkelendiğinde bu sözü kullandı. En son "İkinci Peygamberimiz gibi" benzetmesinin ifşâsı ile cevap için kürsü aldığında, bir daha haykırdı: Merd-i Kıptî, şecâatin arz ederken sirkâtin söyler! ...
Yâni: Çingene'nin merdi; yiğitliğini, yürekliliğini anlatırken hırsızlığını söyler!
Yâni; çalan-çırpan, uyuşturucu-kadın-silah pazarlayan, topladığı paraları PeKaKa'ya gönderen, kap kaç yapan, sokakları yangın yerine çeviren, Bayrak yakan, İstiklâl marşı söylemeyen, dağa çıkan ve törenlerle indirilen, seyyar mahkemelerce serbest bırakılan Kürt hırsızlara, katillere,bölücü yasa tanımazlara istenen daha fazla demokrasi, Kıptî Vatandaşlarımıza, Çingene Kardeşlerimize gerekmez! Çünkü hırsızlıkta dahil bütün demokratik suçlar sadece Kürtlere serbest çünkü onlara daha fazla serbestlik verilmesi için ABD'nin Haçlı Birliği AB'nin dayatmaları var!
Ama Kıptî vatandaşlarımız, bütün güzelliklerine rağmen, hamâsî hakâret malzemesi olarak kalmalılar! Bir tane "dolma kalem" de, bir tane demokrasi havarisi entel de çıkıp "Hepimiz Çingeneyiz!" diye nara atmaz!
Gürcü olduğunu iftiharla söyleyenler Başbakan, hiç birinin soy kütüğüne ve etnik köküne bakılmayan kişiler Millet vekili, bakan, müsteşar olabilir ama "Merd-i Kıptî" sadece sirkâtin söylemekle kalır!
Bu demokrasi denen ithal baş belası, sadece Devlete baş kaldıranlara, sömürgeci-emperyalist Haçlı ile işbirliği yapan Devlet-Millet hainlerine mi lâzım?
İki kere oy vererek, milleti otuzdan fazla etnik köken var diye parçalamağa yardım eden BOP Eş Başkanı'nı Başbakan eden, "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyenler adına Kıptî kardeşlerimizden, Çingen kardeşlerimizden ÖZÜR DİLİYORUM!...
Önümüzdeki seçimlerde tek tek oy saymaya mecbûr görünen Tayyip Erdoğan'ın; en azından son kullandığı Meclis kürsüsünde "Merd-i Kıpti"lerden özür dilemesini de istiyorum!
Bakalım bu özürü dileyecek kadar demokrat mı veya bakalım kendilerini hâkir gören bir kişiye karşı "Merd-i Kıpti"ler sandıkta ne yapacaklar?
Öfke de hitâbet şekliymiş ya! Öfkelenince hâtip irticâlen karakterini yansıtan îrâd-ı nutk edermiş ya! Muhalefetten önce; "açılım"cı AKP'li vekillerin birinden bu konuyu düzelttirecek bir hareket beklemek, millet evlâdı Merd-i Kıptî'lerin demokratik hakları değil midir?
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: