Çarşamba, Temmuz 14, 2010

ÇOK ÖFKELİYİM ÇOK!...

Çok öfkeliyim çok!
Öfkemi kurşun edip sıkamazsam beynime, dilimi prangalarla bağlayamazsam gönlüme, atımı dolu dizgin süremezsem kendime, kusamazsam bir daha içime öfkemi patlayacağım!
Aklımla gönlüm arasında savaş var ve galiba artık aklım galip geliyor bu canhıraş mücadelede! Kocadın mı be gönül!
Hani sen aklımı çarmıha gerecektin? Hani sen, çivilerle çakıp seyrine çıkacaktın aklımın? Hani şeytan edip ateşlere yakacaktın? Ne oldu gönlüm? Gönlüm ne oldu? Kocadın mı? Kocamandan utandın mı? Hani sen kocamazdın? Çok öfkeliyim çok!
Aklım, dilime bağ vuruyor! Aklım, gönlüme yasak koyuyor! Aklım; bana, beni yaşamayı yasaklıyor! Firar edecek kendimden başka yer bırakmadı aklım!
Sevdâmı seviyorum sessizce, söyleyemiyorum! Yasak!
Hasretimi ağlıyorum içime, gösteremiyorum göz yaşlarımı! Yasak!
Canımı acıtan canlarıma küfredemiyorum! Yasak!
Yasakları koyan aklım, yasaklara uyan gönlüm! Hani sen Ferhadı küçümserdin deli gönlüm? Hani sen, sevdası için Mecnûnlaşan Kays'a acırdın? Hani sen, Aslı için yanan Kerem'e kıskıs gülerdin? Hani sen, Fuzûli'ye sitem ederdin gamını pünhan tutmuş diye! Hani Neyzen'ce kükreyip Eşref'çe küfrederdin! Ne oldu gönlüm? Gönlüm ne oldu?
Çok öfkeliyim çok!
Her yanımdan ben bana saldırmaya başladım! Korkularım, cesâretimi yenmek üzere! Bu halimi anlatamam! Bu halimi paylaşamam! Ancak içime kusabilirim bu dayanılmaz öfkemi!
Askerim var, ordum var. Silâhım var, mermim var. İlim var, devletim var. Korucum var, polisim var. Hâkimim var, savcım var. Hâkimiyet için ne lâzımsa herşeyim var... Huzûrum yok!Huzûrsuz ortamda sevemezsin diyor gönlüme aklım! Huzursuz ortamda sevda hayallerimi huzûrsuz edemezsin diyor! Huzûrsuzluğunu, huzûr vadettiğin sevdana hissettiremezsin, onu da üzemezsin diyor aklım! Bırak bütün sıkıntılar, bütün huzûrsuzluklar seni üzsün; sen sevdânı üzemezsin diyor! Daha neler diyor neler söyleyemediğim! Ama arife tarif ne gerek? Söylemesem de anlamaz mı, bilmezler mi aklımdan geçenleri ehl-i dîl?
Çok öfkeliyim çok!
Öfkemi kurşun edip sıkmalıyım beynime! Sevdâmı öfke atıma bindirip koşturmalıyım gönlüme gönlüme... Öfke atım parlasa da, dizgin tutmasa da gönlümde sevdâmı atabileceği bir çukur yok! Koşabildiği kadar koşsun! Çatlayana kadar parlasın! Ya öfke atım çatlasın dursun gönlümde, ya da sevdâm hissetmesin öfkemi! Öfkemi de bir daha kusuversin içime aklım! Gasyanımı benden başka gören olmasın! Öfkeliyim! Çok öfkeliyim çok!
Sessizliğim naram oldu Ağustos kurbağaları gibi bir ağızdan vırraklayan kalabalıklara!
Hadi gönlüm! Yiğit gönlüm! Her devrin civanı, hiç yenilmemiş savaşçı gönlüm hadi! Davran hadi!Çivilerle çakıyor musun? Şeytan edip ateşlere yakıyor musun? Çarmıha gerip seyrine çıkıyor musun? Ne yapıyorsan yap şu ihtilalci aklıma!
Yoksa seni vallahi sana şikâyet edeceğim gönlüm!...
Çok öfkeliyim çok!
.....
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: