Perşembe, Temmuz 08, 2010

SÖZÜN HÜKMÜ...

"Sözün bittiği bir konuyu konuşuyoruz." Cemil Çiçek
"Artık bütün sözün bitmekte olduğu, hepimizin sabrının son noktaya vardığı bir durumdayız." Ümit Boyner
"Artık sözün bittiği yerdeyiz. ... ve Irak’ın kuzeyindeki yapılanmaların üzerine düşeni yapma zamanları geldi ve geçiyor." İlker Başbuğ
"Bunlar tamamen hükümetin inisiyatifinde olan bir konudur." Abdullah Gül
Yanlış anlaşılmasın! Aslâ alıntıladığım zirve zevâtın sözlerini, hepimizin hafızasının çağrıştırdığı reklâma benzetmek istemem ama ısrarla o geldi aklıma!
Bir de; "Söylemediğin sözün hâkimi, söylediğin sözün mahkûmusun." atasözü!...
Bizim bildiğimiz söz bitmez! Ancak, sözün hükmünün bittiği anlar olabilir! Yâni söz, söyleyenden gereğini bekler söz gibi!
"Söz bir yürekten kopar, bin yüreği hizâya sokar." diye de bir sözümüz var! Bu sözün etkisini, yaptırım gücünü hatırladım bir de! Yetmiş iki yıldır hayatta olmayan, ölümünden de bir kaç yıl önce söylediği; "Ne mutlu Türk'üm diyene." sözüyle doksan yıldır milyonları hizâya sokan sözün gücünü hatırladım!
"Ne mozaiği ulan!" diye hafızalara kazınan sözü ve sözün sahibini, aynı günlerde; "Çizmeyi aşıyorsun ağa!" uyarısıyla memleketi kendinin zanneden paralı zevâta defalarca özür dileten ve bir daha konuşturmayan sözün, kudretini hatırladım! Defalarca yazdığım, söylediğim; "Herkes sözünü söyledi. Türk Milleti henüz konuşmadı!" uyarımızı hatırladım ve hatırlatmak istedim!
Muhteremler!
Ticâret; parayla ve alınıp satılan metâ ile yapılır! Müsabakalar; malzemesiyle özel alanlarda yapılır! Kavga ve savaş; sebebine göre ya çıplak elle, ya da silahla yapılır! Siyâset ise sâdece ve sâdece hükmü olan, duyanın inandığı/inanacağı sözle yapılır!
Parası ve metâ'ı kalmayan tüccar iflâs eder! Malzemesi-yeri olmayan müsabaka ertelenir, iptâl edilir! Silahı veya mühimmatı biten, kavgayı-savaşı kaybeder!
Sözü biten, sözün bittiği yerde duran, söylenmiş sözlere cevâben sözü kalmayan siyâsetçi ne olur?
Siyâsetin görevlendirdiği Hükümet'in sözü bitmiş! Sermâyenin sözü bitmiş! Genel Kurmay Başkanı'nın sözü bitmiş!...
Sözü biten söz erbâbına elbette sözümüz var! Ölesiye merak ve korku ile Türk Milleti'nin sözünü bekleyen hâinlere, bölücülere, işbirlikçilere, 'Dolma kalemeler'e, yalaka yandaşlara, elbette sözümüz var!...
Ağzı olanın konuştuğu Türk Yurdu'nda hepiniz aklınıza estikçe, konuşma fırsatı verildikçe, arka ve destek gördükçe, olur olmaz zaman ve yerlerde konuştunuz! Millet, sözlerinizi millî hâfızaya kaydederek dinledi! Ama daha Türk Milleti konuşmadı!
Türk Milleti; "Son sözünü başta söyleme!" öğretisiyle, daha son sözünü söylemedi!
Sözü bitenler, sözün bittiği yerde söz bekleyenler; milletin söylenmeğe başladığını duyuyorsunuz değil mi? Söylenmeğe başlayan millet sabrı biter ve sözünü söylerse kaçacak yeriniz olmaz! Sizi azrailden başka koruyacak kalmaz! Ölümünüz, kurtuluşunuz olur!
Orgeneral İlker Başbuğ'u; sözleri biten siyâsetçilerin konuşmaya mecbûr ettiklerini görerek millet sözünden muaf sayarız! Ama söylentilere, kerhen muhatap olduğunu hatırlatırız!
İlker Başbuğ konumu itibariyle; malzemesi söz olan söz erbâbının son sözlerini beklemekle, sözün bittiği yerde gücün hükmünü icra etmekle mükelleftir!
Dünyadaki tek "asker-millet" Türk Milleti'nin ilk sözü de İlker Başbuğ Paşa'nın şahsında Ordumuz'a söylendi zâten; "Sîne-i millette yeriniz her zaman sıcaktır Paşa'm!" sözüyle millet, sözlerine esîr olanlardan Ordusunu gene muaf tuttu!...
Türk Milleti, hâlâ sözünü söylemedi vesselâm!...
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN. TÜRK TE TÜRK'Ü KORUSUN.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: