Pazar, Temmuz 18, 2010

TÜRK DEĞİL AMA TÜRK DOSTU'YMUŞ!...

Katıra, "Kimin oğlusun?" diye sormuşlar, "At benim dayımdır." demiş!
Hayatlarında hiç "Türk'üm" dememişler, kimlikleri sorulduğunda; "Türkiyeliyim! Anadoluluyum! Yeniden Osmanlıcıyım! Takva sahibi dindârım! Mahşer günü bana ırkımı değil amelimi soracaklar..." v.b. kaçamak cevaplara sığınan kimliksizler; toprağı vatanlaştıran, halkları milletleştiren, milletleştikten sonra "Allah'ın Süvârileri" sıfatını kazanan, yüzlerce yıl tek başına Haçlı Seferleri'ni İslâm adına göyüsleyen Türk Milleti'ne saldırmağa başladılar!
Devlet Bahçeli'nin; "Hüseyin Çelik Bey Türk düşmanıdır. ... Vicdanımızda onun affı yoktur." şeklinde tarif ettiği alt kimliği meçhûl kişi, acayip Türk dostuymuş! Bahçeli'ye cevâben; "Sayın Bahçeli’ye 'Türkler' isimli telif-tercüme kitabımı gönderirsem ..." demiş! Elin adamı 'Türkler' diye bir kitap yazmış, bu kimliksiz Çelik'te Türk olduğu için değil, Türk dostu olduğu için bu eseri tercüme etmiş! "Kimin oğlusun?" sorusuna; "At benim dayımdır." cevabına benzedi mi, yoksa ben mi benzettim?..
Burası işin, Hüseyin Çelik'i ilgilendiren tarafı. Bizi yâni Türk Milletini ilgilendiren yanı ise Hüseyin Çelik ve onun gibilerden dostu olan Türk Milleti'ne düşman ne lâzım? Omurgasız yaratık meyve kurdu gibi milletin tam kalbine, Meclis'e oturup millî birliğe sadâkate, cumhuriyete sadâkate yemin edip millet bütünlüğünü 36 etnik alt kimliğe ayrıştırmak için açılıma yönelen bir zihniyetin sahibinden dostu olanın, düşmana ihtiyâcı mı var?
Kul hakkını, komşu hakkını, hısım-akraba hakkına kurban edebilecek kadar sıla-ı rahm eden takva sahibi müslüman dostlar varken, Haçlı'nın düşmanlığına ne gerek var ki?
Suç zaman aşımına uğramamışken, CHP'nin 12 Eylül'cülerin yasal korunmalarını kaldıralım ve yargılayalım yasa teklifini Meclis'teki sayısal çoğunluklarıyla reddedip, zaman aşımına uğradıktan sonra Ülkücülükten geçinenlere; "12 Eylül Anayasasını değiştirelim ve onları yargılayalım." diye davet çıkaran mürâiler varken; bütün siyâsilerin en fazla da AKP'lilerin seçim sath-ı mailinde şikâyet ettikleri "Milletvekili dokunulmazlığı"nı kaldırmak şöyle dursun, yeni anayasada milletvekilliğinin düşürülmesini bile kaldıracak takîyyeciler varken; komünizmden, faşizmden, kapitalizmden, her türlü emperyalizmden korkmağa ne gerek var ki?
"Biz değiştirmezsek birileri gelip düzeltir." meâlindeki bir söylem sahibinin, devletin zirvesinde oturduğu bir ülkeyi topla tüfekle işgâle ne gerek var ki?
Bu satırların sahibi yıllardır; "Tüp biterse tüpçüye, süt biterse sütçüye gerek duyulur. Bu memlekette Türk bitti mi ki Türkçülük yapılsın?" diye sorup durmasına rağmen ırkçılıkla suçlandı!
Şimdi ümmetçiler, halkçılar, alt kimlikçiler, şöven bölücüler; yüzlerce yıldır kaynaşarak milletleşmiş Türk Milleti içinde renk olmaya başlamış alt kimliklerin şövenistliğini yapmanın, bölücülük adına emperyalizme taşeronluk eden zihniyet ve örgüte desteğin adını demokratlık koydular! Demokratın ırkçılığını, ırkçılığın demokratlığını ispâta çalışıyorlar!
İslâmın ve insanlığın yüz akı, Allah'ın Süvârileri Türk Milleti'ne ümmetçilikle saldırıyorlar! "Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi" diyen önemli İslâm mütefekkiri Mehmet Akif'in tarifiyle ters düşerek dindârlık taslıyorlar!
"Vatan sevgisi îmandandır." Hâdisine rağmen, kan bedelli vatan topraklarını parayla Haçlı'ya satmayı, başarılı-îmanlı devlet yönetimi diye dayatıyorlar!
Haçlı'nın onlarca yıldır İsrail adıyla Filistin'de, ABD adıyla Afganistan'da ve Irak işgâlinde camilere, mescitlere, türbelere yaptıklarını görmezden gelip hatta alkışlarken onlara dualar ederlerken, Trabzon'un fethedildiği günde manastır ibâdete açmaya hazırlanıyorlar!
Katliamcı, soykırımcı Ermeniler'in silah deposu, karargâhı olduğu kesin olan kiliseleri tamir ederek ibâdete açıyorlar! Bunu da îmanlı, dindar müslüman siyâsetçi kimliği ile yapıyorlar!
Oysa Haçlı, bunları yapabilmek için kaç sefer gelmiş ve geldiği gibi gitmişti! Kaç kere Haçlı'nın bu emelleri gerçekleşmesin diye yüz binlerce kahraman "Bedr'in aslanları" ile Allah rızâsı yarışına girmişti!
Bu meyve kurdu omurgasızlığını ancak milletlik şuurumuzla, birliğimizle ve îmanımızla biz bozarız! Bunların dayattıkları anayasaya "HAYIR" diyerek bir hayırlı iş yapmağa mecbûruz vesselam...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: