Cuma, Temmuz 30, 2010

"EVE ET"e, HAYIR!...

Kork, Allah'tan korkmazdan!
Yalanın bu kadarına, çifte standartın böylesine ve "Demokrasi amaç değil araçtır." diye hiç saklamadan düşüncelerini söyleyenlerin,"daha fazla demokrasi" diye bu yaptıklarına ad bulamıyorum!
Yalanın lillâhı, riyânın şâhı, mürâiliğin-iki yüzlülüğün zirvesi ve adı demokratlık!
Dünün papucu delik topçusu, maaşlı il başkanı, bugünün dünyanın en zengin sekiz liderinden biri BOP Eş Başkanı ve Hükümetin Başı "Recep Bey"in 10'dan fazla yandaş tv'den naklen verilen "EVE ET!" mitingini, kendime işkence ederek izledim!
Konuşmasının sonuna kadar sekiz yıllık AKP icraatlarını anlatıp ibrâ istedi ve sonra da; "CeHaPe ve MeHaPe, sanki seçimmiş gibi hükümet icraatlarına saldırıyorlar!" diye şikâyetlendi!
İcraatları anlatırken de öyle tatlı zehir hapları sunuyordu ki o kalabalıkta! Tam Gün Yasası'nı, devlet hastanelerinde çalışan doktorların özel muayenehane açmalarına getirilen yasağı engelleyen Anayasa Mahkemesi'ni "Ana Muhalefet Mahkemesi" ilan edip; millî servetten satılamamış olan iki Tersânenin ve İstanbul'daki bir arsanın satılmasına mani olmasından da şikâyet etti!
Sırtım terledi öfke ve utancımdan! "Milletvekili dokunulmazlığını kaldırarak siyâsileri yasalar ve mahkemeler karşısında savunmasız bırakamam!" diye de itiraf etti, yasalardan mahkemelerden nasıl korktuklarını ve kaçtıklarını!...
Allah rızası için, TEMA Vakfı Kurucusu Hayrettin Karaca'nın Mersin Gülnar'lı Çoban Mehmet'i konuk ettiği programın bir kopyasını mutlaka izlettirin onlara eğer seviyorsanız!
Miting alanından protestocular kovulup, bindirilmiş kıtalardan oluşan ve tek-tip beyaz şapkaların giydirildiği kalabalığa BOP Eş Başkanı'nın hep üçüncü tekrarlarda alkışlanan sözlerinden sonra, bir başka sulugöz AKP kurmayı, aklımı başımdan aldı!
Bülent Arınç, İnegöl ve Dörtyol'daki olaylarla ilgili; "Bunu sadece getirip açılıma bağlamak Ak Parti iktidarını yıpratmaktan başka amaç taşımıyor." diyor! Aslında bütün bu işler bile AKP'ye yaramalı, muhalefete zarar vermeli! BOP Eş Başkanı'nın partisinin hükümetine bu işler zarar verebilir mi? Mantık bu!...
Balyoz Soruşturması'ndaki yakalama kararları için de; "Yani o komutanların, en azından böyle bir soruşturma sürecinde değişirilmesi gerektiğini düşünüyorum!" diyor! Avrupa'da asrın dolandırıcılığı diye tarif edilen Deniz Feneri davasında, ciddi şekilde suçlanan, bir türlü görevden alınmayan, BOP Eş Başkanı tarafından "Temiz kardeşimiz." diye himâye edilen AKP'li Zahid Akman örneği ortadayken, İçişleri Bakanı ile Şehît cenâzesinde birlikte olan görevdeki generallerin, tam da teröristin gemi azıya aldığı günlerde açığa alınması gerekirmiş! Soruşturma sonuçlanıncaya kadar "bir-iki sene" vekâlet edecek F Tipi bürokratları da tavsiye etseydi bari!
"Bir senedir, iki senedir tutuklu olduğu halde hala yeri doldurulmamış, dönüşünü bekliyorsanız bir insanın, bu çelişkiler yumağı oluyor. ... Bir ara Kayseri'ye gitmiştim. İl jandarma alay komutan vekili diye biriyle tanıştırdılar. Bilmeyerek 'Komutan nerede' diye sordum, komutan Cemal Temizöz imiş. O da malum yerde. Böyle bir şeyle karşılaşmak istemem. Bu, Türkiye'nin itibarına da imajına da adalete de yargıya da mevcut sisteme karşı da bir direnç olarak algılanabilir." diye de açıklama yapabiliyor!
Mevzu bahis Asker olunca, iki senedir tutukluluk normal! AKP'nin demokrasi mantığı bu ama Zahid Akman gibi "Temiz kardeş" bir bürokrat söz konusu olunca uygulama aklımızda! Bu sivil darbe değilse nedir?
Ben dinlerken, okurken utandım ama adamlar söylerlerken utanmıyorlar! Yaptıkları neye "evet" diyebildim ki şimdiye kadar, önümüzdeki referandumlarına da "evet" diyeyim! Sonuna, sonuna, sonuna kadar HAYIR! Sadece ben kalsam bile gene HAYIR...
"TÜRK'E BAŞ OLAMAZ TÜRK'ÜM DEMEYEN"
Selâm, sevgi, dua...

Hiç yorum yok: