Cuma, Eylül 16, 2011

"HEM OKUDUM, HEMİ DE YAZDIM"...

Bu yazıyı sakın okumayın!
Çünkü ağzı olanın konuştuğu ülkemde ben de konuşacağım! Küfr'ün karşısında susmanın dilsiz şeytanlık, haksız karşısında susmanın zûlme ortaklık olduğuna inanıyoruz. Susarsam sıranın bana da geleceğini biliyorum! Madem biliyorum susmadım, susmayacağım! Biliyorum ki "İleri Demokrasi"nin bir "Evet"le getirdiği "Demokratik Korku İmparatorluğu" ülkemde; birilerine "Konuş!" deniliyor, konuşuyorlar; birilerine "Yaz!" deniliyor yazıyorlar! Ortalığı kaplayan "dolma kalemler"den, komutla ötüşen vuvuzelalardan dolayı ne okunacak gazete, ne izlenecek televizyon var!
Amaaa garip mi, başarı mıdır bilemem bu komutla konuşanlar dinleniyor, yazanlar okunuyor! Veya öyle zannediliyor! Yine biliyorum ki bu komutla konuşan-yazanlar dinlenilmese, okunulmasa; "İnadına!" diyerek taraftarlıklarını açıklayan iki kişiden biri de perişan edilirler!
İki kişiden hiç birini atlamadan, kendim de dahil tenkît etmeden konuşacağım! Çünkü on gündür ben de bu komutla konuşan-yazanları dinlemek, okumak mecbûriyetindeydim! Bilgisayarımın arızası yüzünden on gündür paramı harammışça atarak, pravda sûretli gazeteleri almaya; aynı üslûp, aynı tarz, aynı ukalalıkla vuvuzelalık eden televizyonları izlemeğe mecbûr kaldım!
Bu mecbûri okuma ve dinlemeler sonucu fark ettim ki ben de bunları dinlemeyip okumasam; içte ve dışta dört yanı yangın yeri Ülkem'de 400 yıldan fazla tebaamız ve sınırımız olmuş Irak'ın Haçlı ABD tarafından işgâline; "Saddam Olayı-Bağdat Bülbülü" denildiğinden haberim olmazdı!
Ben de bunları okumayıp dinlemesem; yıllarca "Kâfir, Haçlı, emperyalist" denilen AB'nin önce "İkinci Ergenekon" diye adlandırıldığını, sonra Ergenekon'a başka sıfat ve işlevler yüklenerek Türklüğün Ergenekon'a hapsedildiğini; destansı bir şekilde çıkılan Ergenekon'un 21.yy. Maltası'ndaki Millet evlâtlarına -bilinerek- kapı kilidi yapıldığından haberim mi olurdu?
Bunları dinleyip okumasam; "Demokrasi Tramvayı Vatmanı" sâyesinde "İleri Demokrasi"ye eren ülkemde Huzûr ve İstikrâr'ın en net göstergesi "Pop Star Yarışması"nda, bir katilin yarışmacı olduğundan, bunu kabullenmeyen Deniz Seki'nin Jüri Üyeliği'nden erkekçe çekildiğinden haberim mi olurdu?
Bunları dinleyip okumasam; evde elektrik kesik, dolap tam-takırken dostlarına pavyon kapatarak eğlenen "Süflî Baba"misâli, sınırlarımız içinde her gün Mehmetçiğin, Polisin şehit edildiği, Ordu Kuvvet Komutanlarının derdest edilerek hapsedildiği, dünyanın parasını bomba ederek yağdırdığımız Kandil'e kara operasyonu yapılmasın diye ABD Askerlerinin etrafında devriye gezdiklerini bile bile "Arap Baharı"nı kutlamaya giden BOP Eş Başkanı Başbakanımız'ın "Dünya Lideri" olduğundan heberim mi olurdu?
Bunları dinleyip okumasam; Gâzi Meclis'e noterce tasdikleyerek gönderdiğimiz 550 kişinin içinden sadece bir kişinin, CHP Milletvekili İsa Gök'ün 2.Cumhuriyet'e direndiğinden, Dünya Lideri BOP Eş Başkanı'na ve kendi Genel Başkanı'na rağmen 21.yy. Malta'sından beri gelmediğinden ve hâlâ yemîn etmeyerek "Meclis'in saygınlığı"na halel getirdiğinden habrim mi olurdu?
Sakın bu yazıyı okumayın! Çünkü bu yazının sahibine ne "Konuş!", ne de "Yaz!" diye komut verek yok! Aksine bu yazının sahibi - kendilerinin haberleri yoktur- İleri Demokrat BOP Eş Başkanı Başbakan'dan ulûfe alan veya fırça yiyerek susan gazete-medya patronlarının tamamına savaş ilan etmiştir!
Bu yazının sahibi "Şeyh-ül Muharrîrin" ûnvanlı, transfer rekortmenleri Baba Altan ve Altan oğlu Altanlar'la ve benzer dolma kalemlerle savaş halindedir!
Bu yazının sahibi; kendilerine "ulusal basın" diye iftira eden yaygın basın pravdaların tamamıyla; kandıranla-kananla, satanla-satılanla, değişip gelişenle, dönenle-döndürenle, diklenmeden dik duranlar'la kavgalıdır! Çoğunluk diye dayatılan panayır yerlerindeki cambaza bakanlarla da cambaza baktıranlarla da kavgalıdır!
Bu yazıyı okursanız canınız sıkılır! Bu yazının sahibiyle görüşenlerin de telefonları teknik takibe takılır! Gözaltına alınırlarsa; "Arkadaşlarımdır! Kıllarına zarar gelirse gök kubbeyi başlarına yıkarım!" diye kükreyenlerce yalnızlığa terk edilirler!
Bu yazıyı okumayın! Bu yazının sahibi; "Ulusal" diye kendilerine iftira eden "yaygın basın"ın biri hariç hiç birine güvenmez! Bu yazının sahibi millîdir, Türk'tür, Türk Milliyetçisidir. "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran Türkiye halklarına Türk Milleti denir. Ne mutlu Türk'üm diyene." diyenleri, göz bebeği sayar. Türk'ü, Türkiye'yi, Atatürk'ü, Türk Milleti'ni sever. Bunları sevenleri de sever, sevmeyenleri ise ne kadar "İleri Demokrat-BOP Eş Başkanı-Dinlerarası Diyalogcu-Medeniyetlerarası İttifakçı-Başbakan" olursa olsun hasım ilan eder! Bu yazıyı okumayın çünkü başınıza belâ getirir vesselâm!...
"DÖNERSEM KAHPEYİM MİLLET YOLUNDA AZÎMETTEN."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: