Salı, Eylül 20, 2011

HERKES BİLİYOR! (Everybody Knows)

HERKES BİLİYOR
Herkes biliyor, zarların civalı olduğunu/ Atarken parmaklarını birleştiriyor herkes!...
Savaş bitti, iyi adamlar yenildi herkes biliyor bunu!/ Herkes biliyor zaten dövüş hîleliydi!
Fakirler fakir kalır, zenginler daha da semirirler,/ İşler böyle gider, herkes biliyor!
Teknenin su aldığını herkes biliyor,/ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini!
Herkeste bir kırıklık var/ Babaları ya da köpekleri ölmüşçesine!
Herkes ceplerine konuşuyor! Herkes biliyor!" (Everybody Knows şarkısı'ndan)
..........
MİT'in gizliliğinin; "Halam bildi, âlem bildi!" esprisini bile gölgeleyecek komiklikle "Oslo Görüşmeleri" adıyla servis edilen görüşmenin deşifre edilmiş metnini, bir kaç yerden bir kaç kere okudum!
Bu ağlanacak hale, cami bahçelerinde gülünüyor, kahvehane müdavimleri gülüyor, esnaf gülüyor, asker gülüyor, polis gülüyor, ben gülemiyorum! Millî Devlet Politikalarının temelini oluşturan istihbârî bilgileri oluşturması ve saklaması gereken bir kurumun, -kendisi servis etmediyse- düştüğü zavallılıkla canım acıyor!
Bu acınası hâli; "AKP'nin müthîş başarısı!" diye televizyonlarda gözlerinin bebeği gülerek savunuyor görünenlere de - RTÜK'ten sakladığım- gün görmemiş Türkçe iltifatlar(!)ım var!
Metni; Başbakan'ı temsîlen görüşmede bulunduğunu söyleyen Hakan Fidan'la MİT'i temsilen bulunan Afet Güneş'in sözlerini, kıyaslayarak okudum. Afet Güneş, görevini yapıyor görünümündeyken Hakan Fidan, Recep Tayyip Erdoğan edâlarında! Zaten bu görüşmeden hemen sonra işi biten Afet Güneş emekli, Hakan Fidan MİT Müsteşârı edilmiş...
Meselâ Afet Güneş; "Her seferinde biz kendi konumumuzu izah etmiştik ve bir kanat Devletle olan tüm iletişimin sağlanmasında, hakezâ diğer bir kanat ta İmralı ile... Daha sonra üstlendiğimiz misyon çerçevesinde bir kanal olduğumuzu söylemiştik." derken bir memur görünümünde ama Hakan Fidan; "... Afet Hanım'ın da dediği gibi yaklaşık bir ay önce İmralı'da Sayın Öcalan'la bir araya geldik. Zaten ismimi söylemiştim. İsmim Hakan Fidan! Müsteşar Yardımcısıyım ama Sayın Başbakanımızın Özel temsilcisiyim!" Derken; "Ben Tatar Ramazan!" edâlarında!
Ünlü hileci kumarbazların, civalı zarla elektrikli masa hazırlayanların, argo tabirle "koparmak" üzere bir "keriz"i araya almaları gibi hal! Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hileci kurmarbazlarla civalı zarla hîleli masaya oturtulmuş, Hükümetin başı -BOP Eş Başkanı- Başbakan'ı temsîlen masaya oturan oyuncu da samîmi değil, millî değil! Herkes biliyor, Erdoğan da biliyor!
Bu hîleli masada buluşanlar; dünyanın hangi devletinde, hangi sistemle yönetilen bir devletin görevlileri olursa olsun, tarihin hangi döneminde olursa olsun görevden alınırlar, istifa ederler, istifa etmezlerse millet tarafından sorgulanır yargılanırlar! Bunları koruyanlar ise millî vicdanda başka bir sıfat kazanırlar!
Biliyoruz ki; futbolcu top oynar, atlet koşar, pehlivan güreşir! Hırsız kaçar, polis kovalar! Asker savaşır, diplomat savaş sonrası ganimetin fazlasına sahip olmak için diplomatik taklalar atar!
Biliyoruz ki harâm-günâh olduğu biline biline kumar, ütmek için oynanır! Ütüleceğini bile bile hîleli masaya birini temsîlen oturan, temsîl ettiğine ihânet etmiyorsa onu oraya gönderen, kendi kendine ihânet etmiyor mudur?
Geminin su almaya başladığını göre göre herkes, kaptanın yalanlarında tesellî arıyorsa; iki üç yıldır teslim olarak bitirildiği anlaşılan Terörle Mücâdele maskeli "Açılım Projesi", hîleli masada hîlekârlar zar atarken gözlerini kapatıp kendi zar atarken civalı olduğunu bile bile kaybetmeye zar atanın acziyeti değil midir? Koşucudan güreş, hırsızdan polislik, hastadan hekimlik, deliden akıl mı beklenir Allah aşkına?
Toplantıyı organize eden arabulucunun; "Abdullah Öcalan tarafından üretilen kendi fikirleri, parlamentoda yasa çıkaracakları zaman dikkate alınacaktır. ... söyledik, hem MİT hem de Devlet için oldukça riskli!... Yine aynı şekilde PKK ile Öcalan arasındaki mesajları getirip götürdükleri yayınlansa ne kadar kötü olurdu bu!" Öğütleri arasındaki; "... hal-i hazırda PKK ile müzakereye oturmuş olmaları bugün kamuoyuna yansırsa CHP ve MHP ne der acaba?" Endîşesine işâretle kaydı, kimin servis ettiğini yorumlayabilir miyiz? Ve bu servis etme işi ABD'den habersiz olabilir mi?
Gizli sevişmenin âlenî bir piçle sonuçlanacağını bile bile deşifre edilen buluşma metnini okudukça aklım dumûra uğradı! Artık Tanrı'dan başka hiç kimseye güvenilmiyorum! Ve herkes biliyor!
Bir "Evet"in nelere mal olduğunu hâlâ göremeyenlere, görüp pişman olmayanlara, milliyetçiyim diyerek milleti cellâda teslîm edenlere, ne demeliyiz? Kahr'oluyorum Allah kahr'etsin!
"Kör yolunu şaşırırsa onu ayıplamazlar!" (Kutadgu Bilig)
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: