Cuma, Eylül 23, 2011

VİCDÂNLARDA MED-CEZÎRLER... (Islık Çalan Ok)

Kahr'oluyorum! Dayanılmaz med-cezîrlerin korkunç kıskacında preslenen, hür aklı işkenceye tabi Türklerden biriyim!
Meksika zavallılarının; "Zâlime gücün yetmiyorsa zûlmüne tahammül edeceksin." çaresizliğine benzer hâle küfredesim geliyor! Gözümüzün önünde Müslüman sıfatıyla müslümanlara Haçlı işkencesi uyguluyorlar!
Korkarak zûlme boyun eğmeyip "Ya El Müntekîm" (günahkârlara adâletiyle ceza veren) diye Çalabım'a sığınarak mücâdeleyi seçen Müslüman Türklerdenim.
Zûlmü kaderden saymayan, "Küfrün karşısında susmak dilsiz şeytanlıktır" hâdis emrini te'vilsiz kabûlle zâlime karşı duran mütedeyyîn Müslüman Türk'ten biriyim.
Dün'le bugün'ün farklı sıfatlı zâlimlerinin uyguladıkları tıpatıp aynı işkencelerine muhatap teslîm olmayan, dönmeyen-değişmeyen fikir savaşçıları safındayım!
Vicdânlarda tâçlanmış millî bir ülkü uğruna Ülküdaşlarının can verişlerini koğuş parmaklıkları ardından izleyen, darağaçlarından esas duruş alan yiğitleri tekbîrlerle uğurlayan; ülküleri uğruna istikbâllerini, ikbâllerini, ömürlerini gönüllü olarak fedâ eden "Millet Fedâileri" bir nesildenim.
Büyük Ülkü'ye varmak için olmazsa olmazın "Devlet" olduğunu, bu yüzden "Devlet" adıyla yapılan insanlık dışı adiliklere rağmen her şartta "Devlet-i Ebed-müddet" diyen, Devlet Gücü'nü zorbaca-sahtekârca-kalleşçe-darbeyle elde eden ve bu güçle psikopatlaşanları yüreklerde ve kamu vicdânında lânetle cezâlandıran, Devlet'inden asla küsmeyen, Devleti'ni başka devletlere şikâyete asla tenezzül etmeyen, asla şikâyetlenmeyen 'Çile Âbideleri'ni tanıyorum...
Sıradan insanların, dinci takıyyecilerin, "Allah İle Aldatan"mürâilerin dayanmaları asla mümkün olmayan dayanılmazlara, tevekkülle direnen "Mütevekkîl dindâr ülkücüler"i biliyorum...
Îmanları gereği dincilerle, vicdânları gereği eyyâmcı takîyyecilerle, damarlarındaki asîl kan gereği soysuzlarla-nesepsizlerle, ülküleri gereği 'milliyetsiz milliyetçiler'le, gözü-gönlü tok karakterleri gereği piyango ikrâmiyeleriyle büyüdüklerini zanneden cimri-pinti cücelerle mücâdeleden haz duyan 'Fakir Ülkü Devleri'ni biliyorum...
Bir yanda dünyanın son Müslüman-Türk İmparatorluğu'nun kültür mirâsı, bir yanda bu imparatorluğa duyulan Haçlı Hristiyan düşmanlığını Türk kimliği ile tek başına göğüsleyen, Türk Devleti'ni kurarak milletleşen Türkiye Halkları'nın Türk Milleti Vakârı'yla duruşu...
Bir yanda parçalanmış, paylaşılmış, yok edilmiş bir imparatorluk molozlarından müstâkil bir Türk Devleti çıkaran millî irâde, bir yanda gûya İmparatorluğu ve hilâfeti savunurken Haçlı Hristiyanlarla işbirliği yapabilen "Haçlı Müslümanlar"ın -ne anlama geldiği anlaşılamayan- diplomatlıkları!...
Bir yanda Haçlı Hristiyanlara yenilmiş, teslîm olmuş Ümmetçilik; bir yanda Türk kimlikleriyle hem Vatanın müdafaası, hem de İslâmın muhafazâsını yapan milletin Türk Milliyetçiliği...
Bir yanda idealsiz devletlerin sınırlarıyla istediği gibi oynayan, oynadığı sınırları yok sayan Haçlı Globalizmi; bir yanda, "Vatan seccâdemi serdiğim yerdir" diyebilen teslîmiyetçi-yenik milliyetsiz müslüman geçinenler...
Bir yanda; "Bir çift kadın memesine satarım" diyen vatansız entelle benzeşen "Babalar gibi starım" diyen dinci siyâsetçi, bir yanda; "Ne bir çakıl taşımdan ne de bir Kürdümün saçının telinden vaz geçmem" diyen şühedâ emânetlerine sâdık Türk Milliyetçileri...
Bir yanda binlerce yıllık Türk Milliyetçiliğinin elli yıllık Ülkücülüğünün çok az bir oy yüzdesiyle hayatta kalmayı başarı sayan günlük siyâsiler; bir yanda "Gök çadırımız, Güneş bayrağımız" iddiasıyla kabında fokur fokur kaynayan Türk Miliyetçileri Ülkücüler...
Bir yanda eli tüfeklinin yanında duran av köpeği misâli hedefsiz kalabalık, bir yanda yarasını tek başına otayıp yeni avlara hazırlanan veya tek başına ölümünü bekleyen kurt misâli Yeniden Türk Milliyetçileri...
Şahsen Türk'ten yanayım. Beşerî zûlme baş eğmektense Allah korkusuyla dolu yüreğinde başka korkuya asla yer vermeyen, Allah rızâsı için mücâdele eden taraftayım.
Millet yaşasın diye lâzımsa canı, Bayrak inmesin diye lâzımsa kanı, Ezân dinmesin diye lâzımsa kanı-canı, millî moral bozulmasın diye maddî-mânevî bütün varlığıyla millet fedâiliğine hazır olanların tarafındayım.
Mete Han'ın gerili yayında "Islık Çalan Ok" gibi hedefe kilitlenmiş "Kartal Savaşçıları" safında savaş talimlerindeyim vesselâm...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: