Cuma, Eylül 30, 2011

GÂZİ MECLİS'TEN SÜRREALİST TABLOLAR...

"Alıştıra alıştıra, hazmettire hazmettire; Kanlı mı, kansız mı olacak?;Devletin kılcal damarlarına sirâyet edinceye kadar; YÖK'ten türbana esas duruş; "Ne zaman?" sorusuna; "Hilmi Özkök Genel Kurmay Başkanı olduğu zaman" askeri vesâyetin biteceği cevabı; "Demokrasi amaç değil araçtır. İstenilen durakta inilecek tramvaydır." tanımları; "Her On Kasım'da sap gibi durma"lar; "Sen ne mutlu Türk'üm diyene dersen birileri de ne mutlu ben bilmem neyim der"ler; "Biz düzeltmezsek birilerine gelip düzeltme hakkı tanırız!" öngörüleri; öğütler, tahrîkler, tehdîtler, sızlanmalar; camilerde, cemaat evlerinde, tekkelerde, yeraltında kinli örgütlenmeler ve "Laikliğe karşı odak olmak suçu" sabit görülerek cezalandırılıp Hazine'den verilen paranın bir kısmına el koyularak sabıkalananlar ve ABD'yi temsîlen "Arap Baharı" teftişinde; "Ben laik değilim ama laik bir ülkenin Başbakanıyım." övünmeleri!...
Şühedâ emâneti, tam bağımsız bir ülke ki:
"Hareketi berâber kurduğumuz kardeşim", Cumhurbaşkanı;
"Laik olmadan laik bir ülkenin Başbakanı", aynı zamanda BOP Eş Başkanı;
ABD'nin "Bizim çocuklar"ın başı Netekim General'in Avukatı, TBMM Adâlet Komisyonu Başkanı;
Bebek katili İmralı sâkini, darağacı artığı şerefsizin Avukatı, BDP Eş Başkanı;
Kapatılan BDP'nin son genel başkanı, -soyadı- Türk, DTK Eş Başkanı;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin verdiği pembe kimlikten kadın oldukları varsayılan, nerelerine bakılsa kıpkırmızı mâsum kanı görülen, Kandil ve İmralı kuryesi vampirler BDP Eş Başkanı!...
Başkan, baş başkan, düş başkan, eş başkan, keş başkan, leş başkan, şeş başkan... "Anam ban kör dedi, gelen geçene vur dedi" oyunundaki gibi gözünü kapatıp, yumruklarını sıkıp, etrafında fır dönecek birisi, istemediğiniz kadar eş başkana vuracak! Ne tarafa dönse, -yumruk- sallasa eş başkana değecek!...
Başımız işgâlde, nasırlı ayağımızı ayakkabı sıkıyor!
Bağımlılar, bağımsızlar; millîler, gayr-ı millîler; eş başkanlar, düş başkanlar; devletçiler, milliyetçiler; statükocular, devrimciler; şehitlere ağlayanlar, PKK leşine yas tutanlar; asker-polis vuranı alkışlayanlar, asker-polis tokatlayan-taşlayanlar, cenâzeden cenâzeye 'Şehitler ölmez, Vatan bölünmez' diyenler; şerefliler, şerefsizler; Cumhuriyet'le hesaplaşanlar, 'Atatürk'ün Partisi' olmakla -sadece- övünen Atatürkçülükten geçinen cumhuriyetçiler; milliyetsiz milliyetçiler, Gâzi Meclis'te toplanacaklar!
Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurarak Türk Milleti adını alan Türkiye halklarının Millet Vekili ûnvanı vererek Gâzi Meclis'e gönderdiği 550 kişiden, 549'u; benzer edâlarla, benzer kıyâfetlerle, emsâl dokunulamazlık -millete karşı- zırhıyla Gâzi Meclis'te olacaklar!...
Bir kişi hâriç! Mersin'in ne kadar övünse az kalacağı, bir "Yörük Efe" hâriç! İsa GÖK namlı yiğit hâriç, fotokopi karakterli 549 kişi Gâzi Meclis'te olacaklar!...
Hele evlere şenlik; BOP Eş Başkanı Başbakan'ın; "Ben bu konuda daha önce BDP'nin Meclis'e geleceğini söylemiştim. Aynısını CHP için de söylemiştim. Tükürdüğünü yalatmıştım!" dediği PKK'nın siyasallaştırılarak AKP tarafından "asla dokunulamaz"laştırılan "Has..tirin! Sana ne lan! Bizden korkun!" vecîzeleriyle özerklik ilan edenler; Gâzi Meclis'te, Türk Milleti'nin kalbinin kalbi Meclis Kürsüsü'nden; "Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve milletin bölünmezliğini, halkın kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demoktratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma, ... namusum, şerefim üzerine and içerim." diye yalan yere yemîn edecekler! "Has..tirin! Has..tirin!"
Sonra; şerefliler, "şerefsizler" hep berâber, bölünmezliğini koruyacaklarına yemîn ettikleri ülkenin bölünmesini yasallaştıracak olan, hafif meşrep ana'nın yasasını yapacaklar!
"Türkiye sadece Türklere bırakılamayacak kadar kıymetlidir.", "Vatanı bir çift kadın memesine satarım." diyen entellerin; "Babalar gibi satarım." diyenlerin; referandumda "Hayır" diyenleri "İki cihanda yüzü kara" ilan edecek kadar iffetli bir sahne ve kucak sosyetiği, kargalığa terfi etmiş serçe kılavuzluğunda; Türkiye'den kaçarak vatan bildikleri yerlerde geberen katil artistlerin, bölücü entel Kürtçü hâinlerin aydın önderlikleriyle AKP rehberliğinde; "Referandum sonrası MHP'de tsunami" kehâneti sahibi İyimaya'nın müthîş Hukukçu tecrübeleriyle hep berâber; "Ya Allaaah! Bismillaah! Durmak yok! Yola devâaam!" komutuyla Anayasa yapacaklar!
Tek başıma da kalsam, kabûl edersem nâmertim!...
"Ey dipdiri meyyit! İki el bir baş içindir
Davransana! Eller de senin, baş ta senindir!"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: