Perşembe, Nisan 26, 2012

ENGİZİSYON CADI AVI!...

Mehmet Âkif, Süleyman Nazif'e; "Kînim dînimdir'i keşke ben söyleseydim! Çünkü senin kînin de dînin gibi zayıftır!" demiş!... Tarihin tekerrür ettiğini biliriz! Tarihin değil, aptallıkların tekerrür ettiğini de II. Abdulhamit Hân söylemiş, hatırlıyoruz!...

Yine ya aptallıklar, ya da tarih tekerrür ediyor! Kindâr-dindârlarca başlatılan bir cadı avı izliyoruz!

ABD'nin BOP Eş Başkanı ûnvanlı müttefîki yönetiminde Sivil İkinci 12 Eylülcülerini; ABD'nin "Bizim çocuklar" sıfatlı Üniformalı Birinci 12 Eylülcüler ve 28 Şubatçılar peşinde sürek avında izliyoruz! Ve yapılan dîn adına, dindâr tezâhürâtlarıyla yapılıyor!

Oysa Allah(c.c.); "Bir kötülüğün cezâsı, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zâlimleri sevmez." (Şûra-40) buyuruyor!

Bu sürek avını alkışlayanlar var! daha dün önlerinde olmadık şaklabanlıklar yaptıkları, olmadık güvercin taklaları attıkları kişilere leş yiyici akbaba iştâhıyla gibi pike yapanlar var!

ABD, kurduğu bir ringde, ABD'ci bir hâkem yönetiminde, iki boksörüne antrenman dövüşü yaptırıyor! Millete de; "Aaaa! Cambaza baaak! Kuşa baaak!" oyalaması!...

Ma'lesef hepimiz, cambaza da bakıyoruz, kuşa da!... Bu kadar aptallığa itirâzım var!

Ben; 12 Eylülcüleri, 13 Eylül 1980 günü vicdânımda yargılamış ve îdam etmiştim!

Devletim'in gasp ettikleri bütün gücü, ABD'nin yönlendirmesiyle üzerimize yöneltilmiş ama Türk Milletinin refleksi olduğunu o günlerdeki vakârıyla gösteren Ülkücü Hareketi, bırakın çökertmeyi eğememişlerdi bile!...

Ceza ehliyetini kaybetmiş iki bunak ihtiyârı günah keçisi ilan edip salya-sümük saldırılardan, tek kelimeyle iğreniyorum!

Dün onların önünde olmadık soytarılıklar yapan, olmadık taklalar atanların, bugün linç edilen birilerine leş yiyici misali pike yapanlardan insanlık adına utanıyorum!

Bu memlekette, kontrol edilen toplum psikolojisiyle % 92 oranında "Evet" dedirtilen 1982 Anyasası'na "Hayır" derken de bir daha mahkûm etmiştim ben astıklarımı!

Kimin, kimi, niye aldattığını hiç bir zaman anlayamayanlardanım!

Çünkü hayatımda hiç aldatmadım ve bilerek aldatılacak kadar da aptallaşmadım! Otuz yıl önce nelere, niye karşıysam bugün de aynıyım!

Dönmedim, değişmedim!

Öldüremeyen yaranın savaşçıyı güçlendirdiğini, Türk Milletinin düşmanlarına beslediğim ve Birinci 12 Eylülcülerden aldığım yaraların iyileşme sürecindeki kînimden biliyorum!

Benim kînim de, dînim kadar kuvvetli elhamd ü lillâh!

Sabit fikirli, bağnaz, empati beceremeyen biri değilim ama otuz yıl önce "Bizim çocuklar" sıfatını kazandıkları için şımaran rütbelileri, otuz yıl sonra "Bop Eş Başkanı" ûnvanıyla -güya- sorgulayanlara, yargılayanlara inansam; zekâma hakâret sayar, hür aklımı ve vicdânımı incitirim!

Birinci 12 Eylül de, İkinci 12 Eylül de; demokrasi, yetmedi İleri Demokrasi için yapıldı!

Tamam da bu demokrasi denen ithâl illet, nasıl bir şeydir ki -özellikle- müslümanlara hiç yaramaz!

Demokratik Fransa'da, Uyduruk Soykırıma "Yoktur." demek, yasalarla yasak ve bu yasaklamanın, bu despotizmin adı: Demokrasi!

Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da müslümanların başına yağdırılan demokrasi bombalarının levâzımcılığını yapan BOP Eş Başkanı ûnvanlı sivil ABD yandaşının, birilerinden intikâmının adı: İleri Demokrasi!

Tarihte demokrasiyle kurulmuş hiç bir devlet bilmiyoruz ama demokrasiyle parçalanan, çökertilen sayısız devlet var!...

"Sonsuza kadar Devlet" inancında bir Türk Milletçisi ve DNA'mın fonksiyonu gereği Türk Milliyetçisi bir Türk olarak, barışık olmadığım bir sistemin savunuculuğuna da hiç tenezzül etmedim! Ömrümün 45 yılı sisteme direnmekle geçti!

Şimdi sürek avında avla avcının izi birbirine karışmış ve kendileri gibi izleri de aynı! Bu göstermelik Sürek Hesaplaşma'da "müdâhil" olanlara; "Neden?" diye sormam, müdâhil olmayanları ise merâk bile etmem!

Onar yıllık aralarla aynı merkezden yönlendirilen demokrasi gösterileriyle şahsen ilgilenmiyorum!

Onar yıllık kahramanlardan da, iâde-i itibârlı hâinlerden de huylanıyorum!...

Türk Milletinin bütünlüğünden ve ilelebet devâmından başka hiçbir şey ilgi alanımda değil!

Çünkü milletliğimizi koruyamazsak devlet zaten kendiliğinden çöker, yok olur!

Devletli kalmaya devâm etmek istiyorsak millet bütünlüğümüzü muhafazaya mecbûruz diye düşünüyorum vesselâm.

TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ.

Selâm, sevgi, dua...

Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: