Cumartesi, Mart 14, 2009

PADİŞAHLAR DEPLASMANDA!...

"İşi, ayinesidir kişinin lafa bakılmaz."
Bazen söyleyene değil, söyletene bak derler ya! Bu söz, işte onlardan!
Davos Aslanı, Başbakan İstanbul'daydı. İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı'nın katılımcılara verdiği küçük hediye paketçikleri vardı. Ambalajı çok ama çok güzeldi paketlerin. Gûya mendil verilmişti katılımcılara! Başbakan'a verilen güzel ambalajın içi boş çıktı! Emine Erdoğan Hanfendi yetişti imdada! Bir başka ambalajı güzel pakete el attı. O da boş çıktı, bir başka güzel ambalajlı paket te!...
Ne Emine Erdoğan şaşırdı bu işe, ne de danışmanlarına soran Topbaş!...
Alışkın olunan bir AKP uygulamasıydı çünkü bu!
Başbakan; "Kriz bizi teyet geçecek!" demişti ama her gün intiharlar, boşanmalar var ve her gün yüzlerce insan işini kaybediyor! Başbakan ve kabine mensuplarının çocuklarına ise kriz gerçekten teyet geçiyor! Başbakan; "Enflasyonu, tek hâneli rakamlara çektik!" dedi, milletin alım gücü sıfır! Yani enflasyonun da altında, rakamsız, yani hiç!...
Başbakan, Davos'ta İsrail'e söylemediğini bırakmadı. "Bir daha Davos'a gelmem." dedi. Salona geçer geçmez, "Tepkim modoratöreydi!" diye yan çizdi!
İsrail'e fırça atan Başbakan'a muhalefet edercesine Milli Eğitim Bakanı, okullara İsrail mallarına uygulanmak istenen gayr-ı resmî boykota uyulmaması genelgesiyle, AKP'nin ve Davos Aslanı'nın İsrail dostluğunu açıkladı!
Her şeyleri gibi vaatlerin de içi boş, vaatler de sözde! Özde bir hareket henüz görülmedi!
Fikri ile zikri bir olmayanlar; içi boş güzel ambalajlar ile, içi boş güzel vaatler ile, içi boş edepli salvolar ile seçim meydanlarında milletin genel kültürüne katkılar veriyor!
Biri "maganda" diyor, diğeri "yavru"... Biri "cücük" diyor, diğeri bunlara cevap vermek benim edebime uymaz diyor!
Edebinize kurban olasınız siz!
Hediye paketlerinizin müthiş güzel ambalajları gibi, ambalajları güzel vaatleriniz de güzel! Zâten; "Millet, gerçektense duymak istediği güzel yalana rağbet eder." dersiniz ya!
29 Mart'ta, çok mütevâzi sandıklarımız olacak! Millet, duygularıyla, tercihleriyle bu mütevâzi sandıkları dolduracak. Ambalajı olabildiğince mütevâzi olan bu sandıklardan çıkacak sonucun, milletin önünü açması, ufkunu aydınlatması için bütün gayretimiz.
Bu sandıklardan; buzdolabı çıkmayacak! Çamaşır makinesi, çekyat, halı, yiyecek paketleri çıkmayacak! Bu sandıklardan; yiyeceklerle, elektriksiz köylere dağıtılan beyaz eşyalarla, metropollerde dağıtılan rüşvet çekleriyle satın alınmak istenen, millî irade adında oy çıkacak!
Seçildikten sonra parti rozetlerini çıkarmak zorunda olan Belediye Başkanlıklarında; vatandaş kendisine en yakın gördüğü, hemşeriliğini kabul ettiği, vizyon sahibi olanları seçecektir, seçmeli... Bu seçimler; genel başkanların taşınmaz yük ve engellemelerine rağmen kazanılmış gerçek zaferler olacaktır. Seçilmiş Padişahlara verilecek ders oyun adı, İl Genel Meclisi Oylarıdır. Millî İrade'nin; 29 Mart'ta; bu, Seçilmiş Padişahlar'a, İl Genel Meclisi Oyları ile gereken dersi vermesi, beklenen, ümit edilen demokratik sonuçtur...
Farklı çıkarsa; "Toplumlar, lâyık oldukları şekilde yönetilirler." tesbîtinin mûcizesini bir daha yaşarız! İstanbul'da AKP'nin içi boş çıkan müthiş güzel ambalajlı, hediye paketlerine nâzire olarak mütevâzi ambalajlı Seçim Sandıklarından, mütevâzi ama bir o kadar vakûr, millet irâdesi çıkmalı ve haddini aşanlara hadlerini bildirmelidir!...
Hadi Türk Milleti;
Sana, ferâsetine yakışanı, seninle alay edip sana kulak vermeyenlerin kulaklarından tutmak için gerekeni yap! İl Genel Meclisi Oyları ile; bu kendilerini dünyanın merkezi zanneden Seçilmiş Padişahlar'a; "Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var." hatırlatmanı yap artık.
Şimdi sen sahadasın. Padişahlar deplasmanda! Tahammül de senin, karar da, sonuç ta! Artık top ta sende, düdük te! Padişahlarla maç var!
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: