"Yalancının yemîninden ne olur?" diyenler var, biliyorum!
Yemîne ve üzerine yemin ettikleri kavramlara verdikleri değeri, uyup uymamakla kendileri gösterecekler! Şahsen ettikleri yemînle ilgiliyim! Başlıysa baş eğdiler, dizliyse diz çöktüler! Başka yolu yoktu! Başka yolu yok!
"Babalar gibi satarım!"la bilmem neler gibi; "Bir çift kadın memesine satarım!" mantığında buluşan "en-tellek-tüel"lerden biri; "Hiçbir Türk o Meclis'te yemin ederken gözlerinde Zana'nınki gibi bir ifade olmadı, kendi anadilinde, kendi ırkını yücelten bir metin okudu çünkü. Sırf bu bile özür dilemeye yeter." diye bir özüre daha niyetlenmiş! Vatanı bir çift kadın memesine satabileceğini yazan bu yaratığa, Türk Siyâset Literatürüne, o gözlerinde acziyetin, teslîmiyetin görüldüğü söylenenlerin kazandırdığı; "Has..tirin! Has..tirin!" vecîzesiyle mukabele edebilirim!
Artık; millî unsurlarla, gayrı millî işbirlikçilerin, Haçlı Müslümanlar'ın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile kurucusu Muhteşem Türk Atatürk'le, Türk Milleti'yle hesaplaştıklarını zanneden "Yeniden Osmanlıcı"ların, II. Cumhûriyetçilerin, saflarını net olarak belli etmelerinin zamanı!
Bazı, muhalifliği, "Hoş geldin." karşılamasına; "Hoş bulmadım!" nezâketsizliği zannedenlerin; siyasallaştırılmış PKK'lıların, Türk Devleti'ne biatlarını, yeminlerini izleyen tek Genel Başkan olması hasebiyle Devlet Bahçeli'yi tenkitlerini duyuyorum!
Ya ne yapacaktı? Bir kaç gün önce, şımartan Haçlı' temsilcilerine güvenerek esip gürleyen, özerklik ilan eden, asker-polis tokatlayan, taşlayan; Hükümet'e; "Has..tirin!" çeken, kurmay AKP'li bir Başbakan Yardımcısı'na; "Sana ne lan?" diye kükreyen kalkışmacıların, Türk Devleti'ne biatlarını, inanmadıkları bir yemini edişlerini keyifle izlemek yerine o da mı terk etseydi Meclis'i? O zaman da; "AKP'den başka bütün partiler, korkup terk ettiler!" demeyecek miydiniz?
MHP Genel Başkanı; inanmadıkları yemîni ederek Türk Devleti'ne biatlarını, Türk'çe vakarla izleyerek doğruyu yaptılar! Yemîn sonrası davranışlarına göre takınılacak tavırları da hep berâber izleriz!
Adâlet ve Kalkınma "Hereketi(ni) birlikte kurduğumuz Kardeşim" sıfatlı Cumhurbaşkanı, kardeşliği ispatlarcasına Hükümet Programı okudular! Sadâkat, bugünlerde olur! Tebrîkler!
BOP Eş Başkanı Başbakan; "PKK görevini yapıyor. Biz de görevimizi yapacağız." demişti! Yeni bir dış seyahatte, havada açıklamalarına devam ettiler; " ... Medya, terör örgütünü maalesef Kürtlerin temsilcisi olarak görüyor. ... Öyle olsaydı bölgede bizden daha fazla oy almaları lazımdı. O bölgede BDP'den yüzde 15 oy oranında farkımız var. ... Tabii eğer medya bunları susturma hareketine girmiş olsa, yapılan bu görüşmeleri görmemiş olsa o zaman PKK bölücü terör örgütü kendi propagandasını bu kadar rahat yapamayacak. Şu anda çok rahat yapıyorlar. Çünkü medya buna izin veriyor." demişler!
Başbakan ve herkesin dikkatini "o bölge"ye bir de ben çekeyim. Iğdır'da alınan oylara bakalım. "İki kişiden biri"nin nereye, nasıl oy verdiğine, bir de Iğdır'da bakalım! Doğu'nun en doğusu. Iğdır'dan sonra Türkiye yok! Sınır yani! Tam bir hançer gibi Ermenistan ve İran sınırları arasına saplanmış bir Türk vilâyeti! Güneydoğu'dan daha rahat sınır ihlâli yapılabilir ama yapamıyorlar! Iğdır'da belediyeyi aldıklarında sınırlarını tamamladıklarını söyleyerek göbek atmışlardı! Son seçimlerde; bütün yanlışlara, akıl almaz vaat ve tehdîtlere rağmen, seçimin açık ara galibi MHP! Seçim sonuçlarını, Iğdır'dan okumak kimsenin aklına geldi mi hiç? Gelmediyse niye?"Iğdır'da, Kars'ta, Muş'ta, Ağrı'da, Van'da seçimler, millî ve gayrı millîler arasında olur! Millî kimlikler net olarak yarışır! Milliyetçi partiler miting yapacaklarsa bu illerde yapmalılar." diye çırpınıp durdum seçim zamanı!
BOP Eş Başkanı Başbakan'a da Iğdır'ı, harâretle hatırlatıp; "Basın ve medya terör olaylarını haber yapmamalı!" öğütlerine gelince:
Olur! PKK bombalasın, meslek, kimlik, yaş, cinsiyet ayırt etmeden öldürsün! Biz de; "Acımadı ki! Acımadı ki!" diye parmak şıklatalım! Olur!...
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder