Cumartesi, Kasım 12, 2011

"SUSSAM GÖNÜL RÂZI DEĞİL"

Unutursam, unutturursam ve susarsam nâmertim! Bir bilen, konu mankenliğine nasıl bu kadar hevesli olur veya ciddi kanaat önderleri, konu mankeni edildiklerini nasıl göremez veya anlayamazlar? Hayret! Gel de sus!
"Söylesem te'sîri yok, sussam gönül râzı değil!" sitemine devamla, "Ümitsizlik îmansızlıktır." inancımla, "Ve tevekkel a'lallah" diye çâresizliğe başkaldırıp kanaat önderliklerini yıpratan ve çok lazım olduklarına inandığım kişileri; lisân-ı münâsiple, haddimi aşmamaya gayret ederek uyarmaya çalışacağım!
Sakın kimse; "Sana ne?" demesin! Hatta düşünmesin bile! Yıllardır; "Birilerinin gelip kurtarmasını beklemek, köle zihniyetidir." diye Türk Milliyetçilerine Türkçe haykırırım!
Bir Türkçe haykırışın daha duyurulmasına her Türk'ten yardım isteyeceğim! Ol deyince olduran Çalabım'dan; yaratıp adını Türk koyduğu, "Allah'ın süvârileri" sıfatını Hz. Peygamber(s.a.v.)'in Miraç'tan getirdiği, İslâm'ın Son Ordusu Türk Milleti'ne yardım dileyeceğim.
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı, îmanıyla destekli Türkçe tavrıyla; "Men Ensâri İlellâh-Allah aşkına benim yardımcılarım kimlerdir?" (Saf-14) diye Kur'an'da sadece Hz. İsa'nın Havarilerine yönelttiği soru olan bir ilâhi soru ile ve; "Ayrıca her devirde ve her yerde her Müslümanın sorması gereken bir sorudur. ... böylesine yüce ve bahtsız bir milletin torunları, Hz. İsa'nın Havârilerine sorduğu bu soruyu, değil dünya belki yedi kat göklerin gerisine işittirmek istercesine; Allah aşkına benim yardımcılarım kimlerdir? Kurân'ı elimden kim aldı? Türklüğüm hani? Müslümanlığım nerede? Diye gürlemeleri, Batılı emperyalist güçler, haçlı zihniyetinin bu yeni temsilcileri ve siyonist denilen o büyük Deccal'den hesap sormaları gerekmektedir." diye haykırıyor!
"Hz. Peygamber'in Hadislerinde Türkler" Kitabıyla Dînine, Milletine hizmetini gücü kadar yapan bu Türk Münevveri'ni; televizyonlarda, yaygın basında göremiyoruz! Göremeyiz! Çünkü "Konu Mankenliği"ne uygun değil ve kendileri de hevesli değiller!
Bir de; Kur'anı, süslü kılıflarda duvar süsü olarak kullanılmaktan çıkaran olağanüstü gayretlerine şâhit olduğumuz, "Allah İle Aldatmak" tezgâhtarlarını fâş ettiğini keyifle izlediğimiz ve bu gayretleri yüzünden; işbirlikçilerin, Ilımlı İslâmcıların, "Sorosçu Dolma Kalemler"in, "Karen Fogg çocukları"nın, "Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi" sahiplerinin, korkak medya patronlarının, Haçlı taşeronu sahte demokratların, dönen-değişen-gelişen döneklerin, Atatürk'ten geçinen sahte Atatürkçülerin elbirliği ile linçlerine muhatap Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK'e dikkat çekerken edebimin izni kadar uyarmaya çalışacağım!
Yaşar Nuri Hoca'm; Allah(c.c.) sizden râzı olsun. Emînim ki yüzlerce yıl bıraktığınız kalıcı eserlerinizle İslâm'a hizmete devam edeceksiniz. Kim, ne derse desin; kim nasıl yorumlarsa yorumlasın şahsen sizinle tanışmaktan, sohbet ve arkadaşlığınızı bizzat yaşamış olmaktan dolayı müftehîrim ve şükr'etmekteyim.
Size uygulanan "Siyâsi Linç"in farkındayım! Sizi yok farz'ederek, size ekran ve gazete köşelerini kapatarak susturacaklarını zannedenlere; "Mâûn Suresi Böyle Buyurdu" kitabınızla müthîş bir tokat vurmuşken, din bezirgânı-îman tacirlerine karşı elimize müthîş bir kaynak-silah vermişken, şuh kahkalarıyla yetmişlik işi bitmişlerin bile erkekliğini akla getiren bir Medyâtik Hanım'la reytingi yok denecek kadar az bir televizyona çıktığınızda, hiç bir aklın kabul etmeyeceği komikten de basit hurafelere soru diye muhatap edildiğinizde, sizi sevenleri -en azından bendenizi- ne kadar üzdüğünüzü biliyor musunuz?
Okur-yazarların sanalağa mahkûm olduğu, okuyan-yazanlar'ın giderek azaldığı bir çılgın-teknolojik zamanda, size ihtiyâcımızın çok arttığını size duyurabilmek için ne yapmalıyız?
Mesela siz de Prof. Dr. KİTAPÇI gibi; "Allah aşkına benim yardımcılarım kimlerdir?" diye Kur'an'ca soramaz mısınız?
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

mahmutemin dedi ki...

Ya ne yapacaklardı üstadım, Emevi Siyaseti'nin gereğidir, Yaşar Hoca ve benzerlerinin susturulması..
Bence gayet normal.
Ve..
Bu durumdan onur duyulmalıdır.
Saygılarımla