Pazar, Kasım 20, 2011

VİCDÂNSIZLARIN REDDİ!...

Son gündem karartma örtüsü "Bedelli ve Vicdâni Ret" hakkında Türk'çe konuşalım: Ben "Vicdânî ve Îmânî Evetçi"yim! Ben ölmezsem milletimin yaşayamayacağını, milletim yaşamazsa devletimin olamayacağını, devletim olmazsa kendimi millî ve dîni kimliğimle ifâde edemeyeceğimi bilenlerdenim.
Çünkü ben; Kur'an'a göre ayrı dil ve renkte yaratılmış bir Türk'üm. Çünkü ben aklımın îmanıyla elhamd'ü lillâh Müslümânım. Çünkü ben; vatan savunması için de Devletimin bekası uğruna ölürsem de şehît olacağıma îmân etmiş bir Müslüman Türk'üm. Çünkü ben; "Ben bir Türk'üm. Dînim cinsim uludur." diyen millet fedâilerindenim!
Anadolu'da; "Taşlamayla koyuna giden it, sürüyü kurda verir." derler! Çarıklı erkân-ı harbi, milleti dinlemeyen, millî kültürden uzaklar yüzünden, kimin askerlikte Mehmetçik rütbesine terfi ettirileceğini bilmeyenler yüzünden sıkıntı yaşıyoruz!
Teknolojik şımarık Amerikalı gençlerin "Tavuk Oyunu"nuyla kıyaslayarak yapılmak isteneni anlamaya çalışıyorum! Amerikada, son model arabalarla dümdüz bir asfaltta, iki genç karşılıklı olarak birbirinin üzerine, kafa kafaya çarpacak şekilde son sür'at araba sürerler. Bu oyunda şimdiye kadar hiç kaza olmamış! Çünkü son anda mutlaka biri direksiyon kırarak "Korkak tavuk"luğu kabullenir!
Savaşçılığı dünyaca kabullenilmiş Türk Milletine Hükümet edenlerin, 100-150 "Tavuk Oyunu" heveslisi vicdâni retçi karşısında, "açılım-ileri demokrasi" vaadiyle önce oyunu başlatıp sonra direksiyon kırmalarına itirâzım hep sürecek!
Ama 75 milyon nüfus içinden çıkan 100-150 tâne; korkak, ürkek, kaçağa karşı direksiyon kırılır mı? Vicdâni ret adlı "tavuk oyunu"nda, "korkak tavuk"luğu kamuflenin başka yolu yok mu? Bu memlekette "bedelli ve kısa dönem" uygulaması ilk defa mı yapılacak? Bu memlekette, genç nüfus fazlalığından, "Seferberlik Emri"ne gönüllü millet evlâtlarının asker kaçağı ayıbına düşmemesi için defalarca "bedelli" uygulanmadı mı? "Mehmet Ağa, Mehmet Bey, Mehmetçik" şakasını hangimiz yapmadık?
Yetmiş beş milyondan 100-150 nesepsiz kimliksizin; Türklüğü reddederek, dînî inanç adlı bölücülüğü destekleyen cemaat öğretisiyle; "Bu son ordusudur islâmın" tarifli orduya katılmayı reddetmesini, korkak asker kaçaklığını, kim, niye önemser?
Dahası; bu korkakların, bu ihânete müsait örgüt veya cemaat mensuplarının, zorla askere alınmasına itirâz ederim! 72. Madde'yi, bu korkak kaçaklara, ihânete müsâit nesepsizlere uygular; patates soydurup, garsonluk ettirip Mehmetçiği zehirleme şansı vermeden çalıştırır, vicdânsız retçiliklerini kabul ederim! Argoda; "Kahpelik, parayla değil!" derler!
Onlarca yıldır, alıştıra-hazmettire, "Gerekirse hakim, savcı satın alın! Ta ki kılcal damarlara sirâyet edinceye kadar." uygulamasıyla Millî Devlet'i, Millî Birliği bozacak her yol denendi! Vergi kaçakçılığı; nüfusunun %98'i müslüman ve Milli Savunma Bakanlığı bütçesine denk bütçeli bir Diyânet İşleri Başkanlığı olan, cami imam ve müezzinlerinin maaşlarını devletin karşıladığı müslüman bir ülkeyi "Darül harp" ilan ederek dîn adıyla meşrûlaştırıldı! Baş örtüsü, türban, tesettür, çarşaf çekişmeleriyle yıllarımız ziyân edildi!
Şimdi de; "Vay bedelliymiş, vay vicdâni retmiş!" diye vaveylalar, "korkak tavuk"luklar! Zorla askere alınan PKK'lıdan, kendini Türk hissetmeyen korkaktan-kaçaktan, ihânetten ve casusluktan başka ne beklenir? "Vatan sana canım feda! Her Türk asker doğar!" diye kükreyen Kınalı Kuzularımın arasında bu hâinlerin ne işi olur? Benim Millî Türk vicdânım da bunları küllîyen reddediyor!
Vicdâni ret mi? Tamam! Kınalı Kuzularım'ın Muhteşem Görüntüsünü niye bunlarla lekeleyeyim ki? Eline silah almayacak mı? Tamam! Vatan, Devlet, Millet, Millî nâmus sınırlar için ölüp öldürmem mi diyor? Peki! İt kim ki kotan çeksin?
Demokratça, tercihlerine göre; cepheden, eğitimden dönen Mehmetçiğin postallarını boyamak, kenefleri ve kirli çamaşırları temizlemekle görevlendiririm! Olmayan vicdânlarıyla yaptıkları rest blöfünü görür, Kınalı Kuzularım'ın muhteşem görüntülerini de bozmam vesselâm...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: