Salı, Haziran 05, 2012

"BENİM BALONLARIM VARDI!..."

Bir kaç tane hava kaçıran 'Uçan siyâset balonu'yla oyalanıyoruz ve galiba farkında değiliz!
Tatil ve bayramlarda çocukların en fazla itibâr ettiği, ucuz ve temîni kolay olduğu için büyüklerin de itiraz etmediği bir çocukça istektir balon. Büyüklerin sıralamasında da ilktir!
İşyeri açılışında süs malzemesi, balon!
Düğünlerde salonların dekoru-süsü, balon!
Güvercinden ucuz ve temini daha kolay olduğu için parti mitinglerinde barış dilekleriyle havaya uçurulan da balon!
İşte tam burada, barış dileklerinin balon edilip havaya uçurulduğu yerde; "Durun!" demek istiyorum! Bu barış balonlarına bir iğne değdirmek, patlatmak istiyorum!
Çocukların balonlarından büyüklerin vazgeçmelerini, ya da büyüklerin büyümelerini istiyorum!
Palyaçolarla oyalandık, yeter! Uçan balonları seyrettik, yeter!
Hepimiz biliriz ki her balon uçmaz! Uçan balonların şişirildiği gaz başkadır!
Siyâset balonlarına gelince; eğer uçmuyorlarsa patlamaları yakındır, uçuyorlarsa ve hâlâ gözönünde iseler kontrol ediliyordur! İpin ucu kimin elinde, ona bakmak gerek!...
İpi, satıcının elinde olan uçan balondan, kime ne; ipi, çocuğun elinde olan uçan balondan, büyüklere ne?
İpi, ABD'nin, AB'nin elinde olan uçan siyâsi balondan, millete ne; ipi, Siyonistin-Haçlı'nın elinde olan uçan siyâsi balondan, Müslümana ne?
İpinden kurtulup kontrolden çıkan bir uçan balonun sahîbi olabilir mi? İç basıncıyla dış basınç arasındaki denge bozulup patlayıncaya kadar, rüzgârın yönlendirmesiyle nereye gittiği bilinmeyen siyâsi balondan, kime ne? Çok baloncu olmuşuz farkında mısınız?
Rüzgâr güllerine kızardık!
Siyâsi topaçlara kızardık!
Yel değirmenlerine ve yel değirmenleriyle dövüşen Don Kişotlara kızardık!
Siyâsi uçan balonlardan sonra, onları özler olduk farkında mısınız?
Rüzgâr gülünün dönmesini istemesek, müdahele edebilirdik!
Topacı biz çevirmezsek, dönmezdi!
Yel değirmeninin durmasını istiyorsak, durdurabilirdik! Çünkü kontrolleri bizim elimizdeydi! Onlar, bizimdi! İstediğimizi seçer, istemediğimizi bir daha seçmezdik! Seçtiğimize kızar, bir başkasını seçer ve yeni seçtiğimize de kızıp bir başkasını seçmek üzere hazırlanabilirdik!
Sonra, uzaktan kumandalılar, "Demokrasi amaç değil araçtır." inancındaki vesâyet mağdûru mazlûmlar sâyesinde önce demokratlaştık!
"Alıştıra-hazmettire"; "Gereken durakta inilecek tramvay" ın vagonlarına bindirile-indirile İleri Demokrasi'ye terfî ettik! Siyâsetimiz de ithâl gazlarla şişirilerek Uçan Balon'a dönüştürüldü!
İpi de demokrasi sâyesinde milletin elinden alınıverdi! İpi tutanlar, istedikleri zaman ipini toplayarak aşağı çekiyor ve milletin dokunmadan seyretmesine izin veriyorlar, ya da aşağıda işleri varsa ve işlerinin görülmesini istemiyorlarsa ipi uzatarak yukarılara çıkarıp; "Aaaa! Balona baaak!" diye cazgırlık yapıyorlar!
Uçan balonun ipini elinde tutup milleti balonla oyalayanlar mı, yoksa uçan balona bakarak oyalandığını zanneden zavallılar mı kazançlı?
Tek tesellim; ipi elinde olanlarca yönlendirilen uçan balonların, güneşe karşı dayanıksızlığı! Ya patlar, ya da patlar! Biz de patlayan balona bakmaktan vazgeçeriz inşallah...
"Çocuklar beni anlar!/ Çocuklar ve o balonlar..." vesselâm...
"TÜRK'E BAŞ OLAMAZ TÜRK'ÜM DEMEYEN"

Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: