Cuma, Ocak 18, 2013

"BİR AND"A YOK ARTIK!

Ölümle hastalıkla kimseden intikam alınmaz!
İslâm ahlâkı da, Türk töresi de buna izin vermez.
Allah rahmet eylesin...
Sağlığındsa sevenleri ve sevmeyenlerinin sayısını bilemeyenlerden olarak efsâneleşmeyi başaran özel bir fanîyi daha kaybettik!
Dün varken bugün yok olan ama aslında, asıl kalıcılığa geçen, terfi eden bir fanî, artık yok!
Kutadgu Bilig'den; "İnsanların dillerinden düşmeyen iki türlü ismi vardır; biri iyi, biri kötüdür. ikisi de unutulmaz. İyiyi överler, kötüye söverler. Dikkat et!" millî uyarısını almış, öğrenmiştik. Biliyoruz!
Mehmet Ali BİRAND'la tamamen zıt kutupların adamlarıydık! 
Hatta tamamen zıt kutuplardık. 
Birand'ın haberinin olup olmadığını bilmiyorum ama ben, onunla tamamen zıt kutuplarda ve tamamen zıt kişilikler olduğumuzu zannediyordum!
Zıt kutuplar gibiydik, öyler zannediyordum, dedim!
Ölümüyle gördüm ve öğrendim ki tamamen zıt değilmişiz! İnsan severlikte yani hümanizmde benzermişiz! Ve gariptir ben Birand'ı seviyormuşum!
Kızgınlığım da bu sevgimden kaynaklıymış!
Çok şaşırmadım! 
Ne ölümüne, ne de ölümüne şaşırarak panikleyen sevenlerine şaşırmadım; benim bu kadar üzülmeme şaşırdım!
Ben artık beni, Birand kadar kızdırabilecek biri olmayacak diye de üzülüyorum!
İz bırakarak Önden Giden Türk Ulularından Rahmetli Rauf DENKTAŞ'ın ona hitâben kullandığı ve kendisinin de kabullendiği "Karen Fogg Çocuğu" sıfatı öznesiz artık!
Yerine yeni bir Karen Fogg Çocuğu geçirilmesin diye, Karen Fogg Çocukluğu Birand'la bitsin diye duâ ederken rahmet dilemeğe de devam edeceğim!
Bütün samimiyetimle daha şimdiden özlediğimi de söyleyebilirim!
Sağlığında adını zikr'ederek hiç yazmadım ama "Karen Fogg Çocuğu" sıfatıyla kulağını çok çınlattım!
Mehmet Ali BİRAND'ın adını açıkça zikrederek yazdığım ilk yazım bu!
Bu yazım, aynı zamanda bir helâlleşme!
Birand'ın şahsıma bir zararı dokunmadı! Dolayısıyla helâl edeceğim şahsî bir hakkım yok ve olsaydı kesinlikle helâl ederdim. Ama "Karen Fogg Çocuğu" sıfatını kendisi de kabul ve hazmederek Türk Milletinin bütünlüğüne verdiği zararlar dolayısıyla Türk Milletinin çok hakkı var! 
Ben de Türk Milleti mensûbu bir Türk olarak, DNA'mın fonksiyonu gereği milliyetçi bir Türk olarak payıma düşen kadarıyla hakkımı helâl ederken Türk Milletinin haklarını helâl etmiyorum ki buna zaten hakkım da yok!
Şu an "Karen Fogg Çocuğu" Birand'a rahmet okuyanlarla lanet okuyanların sayısını ve aralarındaki sayısal farkı tahmin edebiliyorum ama kesinlikle söyleyemem! Az da olsalar, çok ta olsalar şahsen rahmet okuyanlar arasındayım!
Birand'ın bir hakkını da teslim zorundayım; bir çınar gibi ayakta ölmesine gıpta etmediğimi, son anına kadar işiyle mesleği ile dopdolu yaşayarak ölümünü, kıskanmadığımı söyleyemem!
Ben bir Türk olarak Türkçü, Türk Milliyetçisi, Türk Milletçisi safımda taviz vermeden uğraşıp didinirken Birand ve aynı saftaki benzer insanlar "küreselleşme" adlı 21.yy.'ın emperyalizm yayılma aşısını topluma zerk ediyorlardı!
Bu yüzden hemen her gün, yollarımız çakışır, fikirlerimiz çarpışır, tavırlarımız kavga savaşırdı!
Türk Milliyetçiliğinin en etkili hasımlarından biriydi ama kırk yıldır biz onu, o da bizi tanımıştık! Birbirimizi tanıyorduk! Gardlarımız bu tanımışlıkla düz orantılı korunmamıza yarıyordu!
Son yıllarda; Eski Tüfekler adlı solcu çakar almazlar, Allah ile aldatan Ilımlı İslamcı adlı lâ-dînî dindar kindarlar, Türk Milletinin binlerce yıllık hükümranlığına Haçlı şımartması ile itiraz eden ve saldıran bölücüler; her dönemin fark edilinceye kadar itibar gören ama gerçek yüzleri öğrenilince iğrenilen 'Dolma Kalemler' adlı ucuz karaktersizler, 'Dinler Arası Diyalogcu' dinsizler, 'Medeniyetler Arası İttifak'çı medeniyetsiz nesepsizler el-ele vererek Türk Kimliğine, Türk Milletine, Türk Milliyetçiliği ve Türk Milletçiliğine hücumdaydılar!
Yetmez gibi hayâsızca Türk Milliyetçiliği temelli Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve kurucusu Muhteşem Türk Atatürk'e saldırmaya başlamışlardı!
Birand, bu şer cephesinin en usta silahşörlerindendi!
Şer cephesinde bir gedik açıldı diye sevinmem gerekirken Tanrım tanığımdır ki sevinemiyor, aksine  üzülüyorum!
Çünkü kişilerin, milletlerin, devletlerin gücünün hasımlarıyla düz orantılı olduğunu ihtişamlı Türk Tarihinden biliyorum!
Bir kaç gün içinde hayatın normal seyrine dönmesiyle şer cephesinin de kendisini toparlayarak yeni bir "Karen Fogg Çocuğu" ihdâs edeceğini biliyorum. Mehmet Ali BİRAND kadar başarılı, bizim cenâha zararlı olabilir mi bilemem ama baştan da söylemiştim ya; ölümle ve hastalıkla birinden intikam alınmaz! 
İslâm ahlâkı da, Türk Töresi de buna izin vermez biliyoruz...
"İnna lillâhi ve innâ ileyhi râciûn." Allah rahmet eylesin.
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER UNVANDAN ÜSTÜNDÜR." Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Tokkalı Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: