Çarşamba, Ocak 16, 2013

OLMADI DEVLETİM VE BÖYLE OLMAZ!...

Olmadı Devletim!...
Olmadı Türk millet adına devleti yöneten AKP Hükümeti!

Olmadı 'Dokunmanın ibadetten sayıldığı' Kasımpaşalı 'kindâr-dindâr' Sultan, olmadı!
Vallahi olmadı!
Olaya neresinden bakarsanız bakın, altında üstünde ne ararsanız arayın sonuç; "Türk Devleti bu değil!" diye çıkar!

Üç bin beş yüz yıllık yazılı, sekiz bin beş yüz yıllık sözlü tarihi, gelenekleri, teâmülleri olan devletli bir millet olarak bu ayıbı kapatmaya mazeret aramak ta ayıptır!
Alın; "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var!" veya; "Aynı zamanda Medeniyetler Arası İttifakın da Eş Başkanıyız!" böbürlenmesinin sonucunu ve hazmedin hazmedebiliyorsanız!

ABD'li tarihçi Dr. Griffin Tarpley; "Türkler öncelikle Amerika ve İngiltere ile ittifakın 'öldüren bir kucaklama' olduğunu anlamalı; bir başka deyişle İngiliz- Amerikalılar Türkleri öldürene kadar sevecekler. Türkleri Suriye’ye karşı kullanacaklar. Ve çatışmayı modern Türkiye’yi yok etmek için kullanacaklar. Korkarım, Obama’nın aldattığı Erdoğan ve Davutoğlu bu psikoloji ile kendi çukurlarını kazıyorlar. Kazanacakları hiçbir şey yok ve kaybedecekler." diye yorum yapıyor, haberiniz var değil mi?
Bu yorum; "Türk'üm." diyen, "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyen, "Onlar ne kadar Kürtse ben de o kadar Kürdüm; ben ne kadar Türksem onlar da o kadar Türktür." diyen bütün Türkiye Cumhuriyeti Devleti mensûplarını, tahkîr etti, incitti ve tahrîk ediyor farkında mısınız?
Bu fotoğraftaki Türk Devleti olamaz!
Sen, ülkende suç işleyip müttefik(!) ülkelere kaçanları, yakalayamayacaksın! 
Sen, Lozan Antlaşması'nı hâlâ kabûl etmemiş tek ülke ve Haçlı silahşörü müttefik(!)in ABD'nin asmamak şartıyla paketleyip teslîm ettiği bir bebek katili câni ile "Yol Haritası" çizmeyi İleri Demokratlık sayacaksın!
Sen; biriniz; "Biz teröristle örgütle pazarlık yapacak namussuz ve ahlâksızlardan değiliz!" derken "Şeytanla da görüşür!" yetkisi verilen bürokratın Oslo'da görüştükleri arasında olduğu belgelenen bir "İleri Demokrasi Elemanı"nın, Paris'te itlâf edilmesine engel olamayacaksın! 
Sen, tam da aynı günlerde, İmralı'daki câniye, olan-biteni AKP yorumlarıyla sunan TV'lerden izlesin diye televizyon verdireceksin! 
Sen, sonra da; niye, nasıl, kimler tarafından gebertildikleri bilinmeyen üç murdar cesetin, törenle ülkeye getirilmesine izin vereceksin ve yapılacak bölücü gövde gösterilerini seyretmek için, locaya çıkacaksın!
Olmadı Türk Devleti!
Olmadı Türk Devleti'ni yönetsin diye milletçe işbaşına getirilmiş AKP Hükümeti, olmadı!
Olmayan bir sürü iş vardı zaten! Bu, hiç olmadı!
Genelkurmay Başkanlarının silahlı örgüt kurmak ve yönetmekten yargılandığı; TSK'nın otuz yıllık mücadelesinde madalyalarla ödüllendirilen Kahraman Millet Evlatlarının, terör örgütü mensubu iftiracıların gizli tanıklıklarıyla yargılandığı acayip bir süreçte; bütün TV'lerin ve Yaygın Basının, Türkiye'ye getirilecek olan üç leşin propogandasını yapmasına seyirciliğiniz olmadı!
Neresinden bakarsanız bakın kahpece, kalleşçe, kendi iç hesaplaşmaları olduğu belli olan bu mafyatik hesaplaşmanın, Türk Milletinin huzurunu kaçırmaya vesile edilmesi olmadı! 

Bu hesaplaşmanın ve bu olayın arkası, derinliği falan yoktur!
Sadece; "Dere ıs'sız, tilki bey!" trajedyasını izliyoruz! 
Bin yıllık bir Türk öğretisini, bir daha hatırlatalım. Kutadgu Bilig'de anlatılır:
"Millet, Hakanın duyurduğu isteklerine ilk kurultayda şöyle cevap verir: 
1- Yasalarına uyarız ama adil olursa.
2- Vergimizi öderiz ama gümüşün ayarını düşürmezsen.
3- Dostunu dost, düşmanını düşman belleriz ama can ve mal güvenliğimizi sağlarsan."
Hakanın istekleri de milletin Hakandan istekleri de Türk'çedir ve nettir! 

Bu millî öğretiden hareketle; yasalara uyup uymamayı, yasaların âdil olup olmadığını bir kenara bırakalım! Paramızın değerini bilerek vergi toplanıp toplanamayacağını da... Zaten Hükümete yakın veya Hükümet korumasındaki tarikatlerin, cemaatlerin; "Dar-ül Harpte vergi verilmez" fetvâsıyla vergi kaçırmayı sevâp bellediklerini biliyoruz!
Vatandaş olarak üçüncü maddeye; hükümetin veya Recep Tayyip Erdoğan Sultan'ın dostunu dost, düşmanını düşman belleyip belleyemeyeceğimize bakalım.  
Mesela; Hükümet ve Recep Tayyip Erdoğan Sultan, can ve mal güvenliğimizi sağlıyor mu? Sağlıyorsa son on yıldaki şehitlerimizi, PKK'nın katlettiği suçsuz-günahsız Kürtlerimizi niye yaşatamadık?... 
Paris'te şifreli kapıları zorlanmadan açılarak itlaf edilen üç kadın, Kürt asıllı kanun kaçağı vatandaşlardı. Millî vicdana göre doğru olmayan işler yapmışlardı. Güya her yerde aranıyorlardı! Biliniyor ki; onları ve diğer suçluları dünyanın her yerinde izlemek ve istihbâri bilgileri Devlete iletmekle görevli MİT mensupları, onlarla Oslo'da müzakereler yapıyorlardı! Devletin adında "millî" sıfatı barındıran üç kurumundan biri olan MİT; onlarla İmralı arasında kuryelik yapıyordu! 
Onları ülkesinde barındıran Haçlı müttefik ülkenin Başkanı da onunla görüşüyormuş! 
Devlete bu kadar lazım olan bu kaçaklarınızı, neden koruyamadınız?
Yasalara göre çok daha ağır suçlar işlemiş; kırk bin kişinin katili bir câniye sağlanan koruma neden bu üç kaçak, popüler kadına da uygulanmadı?

Yanlış anlaşılma olmasın! Üzgün falan değilim! Devletimden onlarca yıldır kaçmayı başaran birilerini, terör örgütü infazcılarının kaçırmayışını hazmedemiyorum sadece!
Bu kadar faydalı ve lazım olan üç kaçak elemanını, korucularını, emniye güçlerini, askerlerini koruyamayan, yaşatamayan bir hükümetin, neden dostunu dost, düşmanını düşman belleyecek mişiz ki?
Bu meselenin derini-sığı, örgütü-organizesi falan yoktur! Olan sadece Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin; iç ve dış politikadaki kimliksizliği ve "öldürünceye kadar sevecek" olduğu ABD'lilerce söylenen Haçlı ile ittifâkın sonucudur!... 

Türk Milleti artık söylemeğe başladı, farkında mısınız? Duyuyor musunuz?
Etkililer! Yetkililer! Milletin devlet yönet diye görevlendirdiği Hükümet edenler;

Bu üç kanun kaçağı bölücünün cenazelerinin; bölücülüğü teşvik, asayişi yok etmek, Devlet otoritesini bitirmek için malzeme edilmesine izin vermeyin!
Osmanlı'nın son dönemlerinde, dert dökülecek adres olarak gösterilen "Marko Paşa" ile İmralı'daki bebek katili caninin İleri Demokrasi rehberliği arasında ne fark var Allah aşkına?
Olmadı Devletim! 

Olmadı AKP Hükümeti! 
Olmadı! Olmuyor!
TÜRK TÜRK'Ü K
ORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ!
Selam, sevgi, dua...
Tokkalı Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: