Çarşamba, Ekim 01, 2008

BAYRAM O BAYRAM OLA !...

Hz. Ömer, bir gün dolaşırken kapısının önünde bir kadının; "Ömer, Allah seni kahretsin! Allah yurdunu yuvanı dağıtsın Ömer!" diye seslice beddualar ettiğini duyar. Şaşırır! Yaklaşarak; "Kadın! Hayrola kime beddua ediyorsun;" diye sorar. "Kime olacak Ömer İbn-i Hattab'a, Halife'ye beddua ediyorum!" deyice iyice şaşırır! "Neden? Ömer sana ne yaptı?" diye sorar merakla. Kadın; "Neden olacak? Dağda kurt koyunumu yedi!" deyince; "Ömer buna ne yapsın ? Ömer'in bunda suçu ne?" diye bütün şefkatiyle sorar. Kadın; "Eğer Ömer, Ömer olsaydı kollukçuların sayısını artırırdı ve benim koyunum kurda yem olmazdı!" deyince Hz. Ömer, oradan sessizce ayrılır. Kadının zararını tazmin eder ve kollukçu sayısını artırır.
Dini, İslamı kendilerine propoganda malzemesi ederek karşılarında da yeterli bir muhalefetin olmayışı şansıyla iktidarken oylarını artıran AKP'nin çekirdek kadrosundan, Milli Görüş'ün yetiştirdiği bir hükümet mensubunun, kendisine yöneltilen soruya cevabıyla, Hz. Ömer cevabını mukayese etmek zorundayız.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, partisinin Antalya teşkilatı tarafından düzenlenen bayramlaşma töreninde, Deniz Feneri ile ilgili yöneltilen soruya sinirlenerek; "Falan ülkede, falan dernek yöneticileri suiistimal yapmış. Bunun sorumlusu da sizsiniz diyorlar. Bana ne ya. Bana ne. Almanya’daki bir derneğin yöneticileri yanlış yapmışlarsa, yargılanmışlarsa, benim iktidarımdan buna ne?" diye tepki veriyor! İşin kolayına kaçmak bu! Erzurum'da bu gibi halleri anlatmak için kullanılan; "Ölüm gelince komşuya atmak..." fiili değilse ne bu?
Tabi size ne? Samimi inançlarından dolayı suistimal edilen ve size %47 oy veren insanların parasını Allah adıyla aldatarak toparlayan ve sizin çekirdek ticari kadrolarınızda yer alan-yetişen adamlardan size ne? Deniz Feneri'ne Meclis'te törenlerle ödülleri, vergiden muaf tutulmaları, Devlet adına hizmet veriyormuş ayrıcalıklarını tanıyan asla siz değilsiniz!
Tabi size ne? Aynı hortumcu kadronun içinde olduğu Alman Mahkemesince kesinleşmiş ve yakalama emri olduğu söylenen zat, hâlâ memleketimde ahlak kontrolörlüğü yapan kurumun başında ve sizin korumanızda değil!...
Trilyonları kandırılarak alınan müslümanların ve yakınlarının oyları, size verilen %47'nin içinde değil!
Dağda kurda yem olan koyundan kendisini sorumlu tutan Hz. Ömer ve uygulaması; size sadece propoganda malzemesi olarak lâzım! Adaleti temsil eden bakanlığın başında bulunmanız, asayişi temin için kolluk gücünü artıracak bakanlığın sizde olması, paranın değerini korumakla mükellef ekonomiden sorumlu bakanlığın ve maliye bakanlığının sizin kadrolarınızda olması aslâ sizi, bu konulardan sorumlu saydırmaz!
AKP'lilere, takıyyecilere, gömlek değiştiricilere, Allah'ın yasağına rağmen din adına Haçlı ile diyaloga girenlere bir sözümüz yok, kalmadı!
Ama; Kürşat Tüzmen gibi, Köksal Toptan gibi, Ertuğrul Günay gibi sadece konu mankeni olarak seçilmiş kişilere seslenmek şansımı kullanmak istiyorum!
Tamam! Sizin ve sizin gibilerin mantığıyla siyasette başarmak için her yolu mûbah sayalım! Siyâsette başarılı olduktan sonra; millet adına hareketle görevlendirilmez misiniz? Milletin adına, millete yapılan haksızlıkları sormak-soruşturmak, milletin hakkını korumak-kollamak size görev olmaz mı?
Yoksa sizler de; "Gemisini kurtaran kaptan..." mantığıyla fenerde yanan-yakılan yakıtın kaynağıyla ilgilenmez misiniz?
AKP'lilerden daha fazla vebalde olduğunuzun farkında mısınız?
Deniz Feneri'cileri, Allah adıyla aldatanlar'ı, "Kendim ısırırım ama köpeklere yalatmam!" cıları, korumak-kollamak ve böylece akıllılıkla kurnazlığı yarışa sokanları, bir süre daha başarılı göstermekte vebal sahibi olduğunuzun farkında mısınız?
Kişisel işlerini, şahsi ayrıcalıklarını Meclis'te ve Meclis Televizyonunu özel televizyonu gibi kullanabilme cüretini gösterenlere verdiğiniz katkının farkında mısınız?
Milletin; AKP'lilere kızgınlığı birse, size bin olduğunun da farkında değil misiniz?
İdrak ettiğimiz Bayram'ın manevi atmosferi yüzü suyu hürmetine; dualarla ve beddualarla ne kadar muhatap olduğunuzun da farkında değil misiniz?
Bu kadar mı aymaz, bu kadar mı çıkarcı veya bu kadar mı konu mankenisiniz?
"Alma mazlûmun ahını, çıkar aheste aheste." öğretisinden haberiniz yok mu?
Neyse! Hayırlı bayramlar Milletim!
"Keser döner sap döner, bir gün de hesap döner." ve Bayram da o bayram olur!...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: