Salı, Ekim 07, 2008

TÜRK MİLLETİ BÖLÜNMEZ BİR BÜTÜNDÜR

Deme bana Kayı, Oğuz, Osmanlı
Türk'üm. Bu ad, her ünvandan üstündür
Yoktur Azer, Kırgız, Özbek, Kazanlı
Türk Milleti, bölünmez bir bütündür... Ziyâ GÖKALP

Yıllardır ısrarla ve harâretle; "Yeniden Milletçiliğe başlamamız lâzım. Bizim milletliğimizi hedef aldılar. Millet olarak kalamazsak devletimizi koruyamayız!" diye feverân eder dururum...
Sözdense, hoşuna giden sesi dinlemeyi mârifet sayan hiç birşey bilmez ukalâdan bazıları; bu tavrımızı anlayamadıkları için veya anladıkları işlerine gelmediği için çok edepsizce saldırırlar!... Bilmedikleri için sormazlar, sormadıkları için de bilmezler!...
Milletim;
Arana kimler tarafından, nasıl ve alçakça nifâk tohumlarının ekildiğinin, inanıyorum ki farkındasın!...
Seni önce bölüp, parçalayıp, sonra yutmak üzerine kurulmuş bu yüzyılların oyunu, Haçlı plânını biliyorsun! Binlerce yıl, hükmettiğin bütün coğrafyalarda, halkları bir araya toplayarak milletleştirebilen tek millet ve Allah(c.c.)'ın dünya nizâmıyla görevlendirdiği, Peygamber(s.a.v.)'den dualı millet olduğunun, farkındasın muhakkak...
Yaramaz çocuklarının kulaklarını çekerek; hâlâ seni ısıran kapı köpeğini veterinere götürüp aşısını yaptırdıktan sonra yerine bağlayarak yalını-yemini vermeğe devâm eden, senden başka bir millet var mı?...
Senin bu İlâhî cevâzlı özelliğinin farkında olmayan, olamayan cühelâna da aslâ kızmıyorsun değil mi?...
Bu yüzden Milletsin!
Bu yüzden özel ve bu yüzden büyüksün Milletim!...
Şu anda da; Silahlı Kuvvetlerinle yani ordunla, yaramaz çocuklarının kulaklarını çekerek halkları bir araya toplayıp milletleştirme operasyonundasın!...
Sınır ötesi harekâtında bile, sivillere zarar vermemek için Ordunun, nasıl bir dikkat sergilediğinin bütün dünya farkında! Sivillere zarar vermeyen, sivillere muhabbetle kucağını açan; ne sınırlarımızın içinde, ne de dışında hiç bir sivile şüpheyle bakmayan bu asil Ordu'dan rahatsızlık duyanlar, tek kelimeyle millet hainleri var!
Haçlı'nın yönlendirmesi, Haçlı'nın desteği, Haçlı'nın silah ve parasıyla taşeronluk yapan terör örgütü; daha dün 17 evlâdını şehit edip, 20 evlâdını yaralayıp kaçmasına rağmen; o yöredeki sivillerden yataklık görmüş olabileceklerini Avrupa basınının yazmış olmasına, PKK'ya destek yayınları yapan alçak korsan televizyonlarda söylenmesine rağmen, sivillerden kimsenin burnunu kanatmayacak kadar dikkatli; silah ve bomba seslerinden korkan çocukları severek teselli edebilecek kadar asîl bir Orduya sahipsin...
Bu yüzden Allah sana hem yârdır, hem yardımcıdır...
Allah, hep yardımcın olsun Milletim! Allah seni daima muzaffer kılsın Devletim! Allah, bu son cihâdınızda da sizi muzaffer kılsın Muhteşem Ordum...
Aynı vatanı, aynı tarihi, aynı camiyi, aynı Kıbleyi, aynı kabristanı kullanarak yüzlerce yıldır birlikte yaşamış, birleşmiş-birlikteleşmiş bütünlüğünün arasına kimsenin girmesine izin verme Milletim...
Kardeşten, akrabadan ileri tutmayı öğrendiğimiz; yedi yerde hakkının sorulacağına iman ettiğimiz komşunla arana nifak sokulmasına izin verme!
Nisa Sûresi 36.Ayet'te, güzel ahlâk için şart olan on buyruktan; "Yakın komşuya iyilik ki evi yakın olan veya akrabadan olan komşuya iyilik/ Uzak komşuya iyilik ki ya evi uzak olan veya akrabadan olmayan veya müslüman olmayan komşuya iyilik." öğretisini, asla unutma!...
Son saldırıda gebertilen hainlerin içindeki yabancı uyruklular, dikkatinden kaçmadı değil mi?
Dağdaki, sınır ötesinden gelen, Haçlı taşeronu alçaklara kızıp komşunu incitmez, komşundan şüphelenmezsin değil mi? "Onlar ne kadar Kürtse ben de o kadar Kürdüm, ben ne kadar Türksem onlar da o kadar Türk'tür." şeklindeki Alparslan Türkeş gibi bir MİLLETÇİ'nin düşüncesini, artık anlarsın değil mi?
"TÜRK'ÜM BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
"Ne mutlu Türk'üm diyene."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: