Perşembe, Ekim 09, 2008

YA YAPIN, YA DA GİDİN !...

Nasıl nara atmalı, nasıl bağırmalıyız ki sesimiz duyulsun!...
Aktütün saldırısının üzerinden sadece dört gün geçmişken; daha şehitlerimizin tamamını istirahatgâhlarına tevdi edememişken, göysümüzün ortasından bir hançer daha yedik!...
Güpegündüz sınır aşarak karakolumuza saldırabilen gözü dönmüş, Haçlı destekli kuduz domuzlar, bu sefer de güpegündüz, Diyarbakır'da tüfeklerle Polis Akademisi öğrencilerini taşıyan servis aracını taradılar! Beş tane gencecik polis namzedimiz şehit! Başımız sağ olsun, Vatan sağ olsun...
Artık kudurmuş domuzlar; askerimize ve polisimize saldırıyorlar! Hedefleri belli ve amaçları açık; devlet otoritesinin bittiğini, bitirildiğini, bitirdiklerini ispatlamaya çalışıyorlar! 72 milyonluk bir Filistin gibiyiz!...
Korkumuz kimden se, çekincemiz kimlerden se; sadece savunmaya yönelik korku tedbirleri almaya başladık! TOKİ, Başbakan'ın emriyle nükleer saldırılara bile dayanıklı karakollar inşa edecekmiş!
Neye yarayacak bu karakollar? PKK'lıların geleceğini müttefik(!)imiz haber verdiğinde içeri girip kapıları kapatıp saklanmaya mı?
Allah sizin müstehakınızı versin! Allah sizi bildiği gibi etsin!...
"En iyi müdafaa taarruzdur." savaş taktiğini, dünyaya öğreten biz değil miyiz? Kimlikli, karakterli, otoriter bir devlet; kendisine yapılan en ufak bir saldırıya anında misliyle cevap veren devlet değil midir? Kontrol edemediğin, asayişini sağlayamadığın, sakinlerinin can ve mal güvenliğini sağlayamadığın, hepsinden önemlisi gidemediğin yer senin midir?
İçişleri Bakanı, neredesin? Bu işlere muhatap Cumhurbaşkanı mıdır, Başbakan mıdır? Sınır ötesinde, sınır içinde dağlarda-kırsalda PKK'lının peşinde olan Ordumuz mu sağlasın Diyarbakır'daki asayişi de?...
Hani bu olayların tamamını; derin devlet, gladio, Ergenekon adını zorla koyduğunuz "Devlet Yanlısı Çete" yapıyordu?!...
Hani Ergenekon Çetesi, Agatha Çetesi, 600 yıllık geçmişi olan 'Devlet Yanlısı Çete' mensuplarının başları ve bütün üyeleri yakalanmıştı?!...
Madem çetecilerin, milislerin, devlet yanlılarının ve AKP'yi gayr-ı meşrû ve anti demokratik yollardan yıkmak isteyen, her kes derdest edildi, bu işleri kim veya kimler yaptırıyor?...
Sınırlarımız güvenli değil! Karakollarımıza saldırılıyor 17 Mehmetçiğimiz şehit edilip 20'den fazlası yaralanıyor!...
Metropollerde, şehirlerde, ilçelerde asayiş yok! Can ve mal güvenliği yok! Ankara'da, İzmir'de, İstanbul'da, Diyarbakır'da, Mersin'de bombalar patlatılıyor! İstanbul'da gün ortasında büyük elçiliğe saldırılıyor! Diyarbakır'da güpegündüz Güvenlik Güçlerimizin servis aracı taranıyor!
Artık açıkça Güvenlik Güçlerimize ve Askerimiz'e saldırıyorlar! Hedefleri belli, amaçları açık! Devlet otoritesini bitirdiklerini göstermeğe çalışıyorlar!...
Ve milletin bütün reddine rağmen siyasallaştırıldılar! AB dayatıyor, ABD istiyor diye; İnsan Hakları Maskesiyle, demokrasi arkasına saklanarak Meclis'e kadar girdiler! Meclisteki en milliyetçi tarifli partinin Genel Başkanı tarafından renk tamamlayıcıları olarak iltifat görüyorlar!...
Asayişimizi, iç güvenliğimizi, huzurumuzu sağlayamayan bir hükümet niye istifa etmez? Teröristle canları pahasına mücadele eden Ordumuz, aynı zamanda terörle mücadele için çareler üretiyor! Siyasilerimiz ne yapıyorlar?
AB veya ABD veya Haçlı'nın istekleri doğrultusunda; Ordumuzun ve Güvenlik Güçlerimizin ellerini-kollarını bağlayıcı yasalar çıkarmaktan başka işleri yok mu?
Canımız acımaktan öte yandı artık! Yok mu Türk'ün insan hakkı ve savunucusu? Artık bizi duyun! Bizi duymak, bu kanı durdurmak zorundasınız! Bunu başaramayacağınız belli! Bari Ordumuza Anayasa'da var olan yetkisini kullandırın! Kullandırın ki; hem Devletin, hem Milletin, hem hükümetin, hem de sizlerin onurlarınızı kurtarsın!...
Bırakın Ordumuz, her kese; "Ne mutlu Türk'üm diyene." sözünü ya söyletsin, ya da söyletsin! Otoritesi, gücü, hakkaniyeti, adaleti olmayan devlet mi olurmuş?...
Ya görevinizi bihakkın yapın, ya da gidin artık!...
"VARLIĞIM, TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: