Perşembe, Temmuz 16, 2009

KORKAK SALDIRGAN OLUR!...

Değişenlere-gelişenlere bakıyorum hayretle!
1923-1938 arası onbeş yıl hariç teslîmiyetçiliklerin, kamplaşmaların kader gibi algılandığı ülkemizde; değişenlerin-gelişenlerin kamplaşmalarını hatırlıyorum!
Yıllarca bir yanda tehlikelerin başı olarak tarif edilen komünizm, diğer tarafta "komünizmle mücadele dernekleri" kurduran kapitalizm! Komünist Sovyetler ile kapitalist A.B.D. arasındaki emperyalizm mücadelesinde biz de üzerimize düşeni, ayrışarak yapmışız! Bu kamplaşanların en belirginleri, ülkücüler ve devrimciler olmuş! Sadece kamplaşmakla kalsa iyi! 15 yıl birbirimizi öldürmüşüz! Hem binlerce yetişmiş gencimiz ölmüş hem de Millî Bağımsızlığımızın yılları ziyan olmuş!...
Hatırlıyorum: Solcular, düzene karşıydı ! Devrimciler; hem Atatürkçü hem de Atatürk düzenine silahla saldıracak kadar karşıydı! Sağcı, düzene karşıydı! Ümmetçi, düzene düşmandı! Akıncılar farz olan Cihat yerine, sünnet olan Hicret'i tercihle düzene karşıydı ve "Kadayıfı kızartarak kanlı-kansız hakimiyet" hesaplarındaydı!
Ümmetçiler hâriç düzen karşıtı demokratların tamamı, Atatürkçü geçinirlerdi!...
Aradan, ABD'nin Bizim Çocuklar'ının insafsız ihtilâli ile yoğrulan bir otuz yıl geçti! Sağcılar da, solcular da, ümmetçiler de, akıncılar da, milli görüşçüler de hayattalar!
Hatta, geçen otuz yılda Batı karşıtlığında emperyalizm düşmanlığında müşterek şahıslar, iş başındalar! Geçmiş yıllardaki müşterekliğe devamla, tamamında benzer bir değişme-gelişme söz konusu! Değişmede, gelişmede benzeşenlerin bir ortaklıkları daha var: Sağcılar, hem ABD'ci hem de AB'ci! Solcular, ABD'ci ve müthiş AB propogandisti! Milli Görüşçüler, liberalleri solladılar AB'cilikte! Cemaatçi ümmetçiler, 'Dinler Arası Diyalog' adına din dışı söylemlerle, Haçlı'yla barışık hem AB'ci hem de ABD'ci! Gelişmekle taklitçilik arasındaki farkı görmemekle görevli uzaktan kumandalı entellerimiz de hem AB'ci, hem de ABD'ci!...
Değişmeyen, taklitçileşmeyen tek grup olarak Ülkücüler kalmış sadece! 45 yıldır hiç değişmeden "Milliyetçi Türkiye" iddiasından vaz geçmeyen tek fikir mensupları olarak kalmışlar...
30 yıl önce Atatürkçü geçinip Atatürk düzeniyle savaşanlar bugün, 2. Cumhuriyetçilerle birlikte Laik Cumhuriyetten ve Atatürk'ten intikamda birlikteler! Avrupa(lı) Birliği ve ABD'nin istekleriyle millete-devlete-bağımsızlığa ters her şeyi yapabiliyorlar!
Halklara özgürlük adına devrimci geçinenlerin ölünecek yerlerde sağ kalmış ve kendilerine "68 Kuşağı" adını koymuşları, ABD ve Avrupa/lı Birliği istiyor diye Atatürk'ten vaz geçtiler!
Milli Görüşçüler; "Batı uşaklığı, Haçlı garsonluğu" ile suçladıkları kişileri unutturacak kadar Haçlı Avrupa yandaşları oldular! "Amentü'de birlik" söylemleriyle, Haçlı'ya yaklaşıp Papa'nın elini öpen, "Dinler arası diyalog" gibi dindışı bir davranışla Haçlı'ya teslîm olmuş nurcu cemaatler var!
Demek ki yıllarca; devrimcilikten, sağcılıktan-solculuktan, ümmetçilikten- dincilikten geçinenlerin bir ittifakları varmış!...
Bu ittifaka hiç girmeyen, "Her türlü emperyalizme hayır!" diyen Ülkücülere ortak düşmanlıkları da bu ittifaktan kaynaklanıyormuş! Yani bunlar dün de birlikteymişler bu gün de birlikteler!
Dünün imansız(!) solcularının, devrimci anarşistlerinin, enternasyonalcilerinin, DDKO'cularının buluşma adresinin de AKP!
El birliği, güç birliği yaparak oluşturdukları teslîmiyetçi çadıra girmeyen ve girmediği gibi de mücadele eden Türk Milliyetçilerine ortak düşmanlıkları da apaçık!
Allah adıyla kandırmalarla, Sosyal adalet söylemleriyle, vesâyetsiz demokrasi maskesi ve hamasetle oluşturulan Deprem Çadırı'nda ortak hükümetçilik oynuyorlar!
Hiç millî olmadıkları hatta millîliğe, milliyetçiliğe, ulus devlete karşı oldukları için de ne Doğu Türkistan'da, ne Telafer ve Kerkük'te, ne Karabağ'da, ne Afganistan'da, ne Balkanlar'da, ne de Kıbrıs'ta Türklüğe karşı uygulanan asimilasyon ve soykırım umurlarında değil!
İş bizim Türk Milleti! Korkak saldırgan olur ve saldırıyor! Akan kan da, yanan can da, akan göz yaşı da bizim! Dünyadaki bütün Türklere güman sensin Milletim!
Allah yardımcın olsun!
"SAHİPSİZ MİLLETİN BATMASI HAKTIR!"
Selâm, evgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: