Cumartesi, Mayıs 14, 2011

TEK DİŞLİ MEDENÎYET ADLI CANAVAR!

"Yeniden istiklâl Harbi" başladı! Medeniyet adlı, tekdişi internet olan kahpenin saldırıları başladı! Hücûm Marşı'nı duydunuz!
Ülkücüler, panikleyemezler; panikle dağınıklığa sebep olamazlar! Atılan fosforlu bombaları, bumerang misali tersyüz eden ülkücüler arasında panik yaratmaya çalışanlar da asla ülkücü değildir!...
Yılllardır, taraftarlıkla ülküdaşlık arasındaki farka vurgu yaparız! Bizim sevmediğimizi, bir ülküdaşımızın sevmek hakkı olduğunu samimiyetle söyleriz bunu yaparken de ülküdaşlarımızın sevdiği birini bizim sevmeme hakkımızın olabileceğini vurgulamaya çalışırız! Sevip sevmemek konusunda iç ihtilâfımız olan biri veya birileri uğruna Dâvâmızdan taviz veremeyeceğimizi, teşkilatlarımızdan vazgeçemeyeceğimizi, vazgeçenin ise hain değilse bile korkak olacağını vurgularız!
Yanlış zamanda, yanlış zeminlerde, yanlış ifâdelerle güya iç muhalefet yapan kişilerin yaratmaya çalıştığı bir panik söz konusu!
Türk Milletinin refleksi Bozkurtlar;
Hepimizin tanıdığımız, bildiğimiz müteahhitler vardır. Bu müteahhitlerin büyük bir çoğunluğu, diplomalı değildir ama müteahhittir! Eğer müteahhidin mimar ve mühendisleri ehil kişilerse; onların plan ve programları, kullandıkları malzeme, oluşturdukları ekiple devâsa kalıcı binalar yapılır!
Türkiye'nin değil, Avrupa'nın hatta dünyanın en ehîl siyâset mimar ve mühendislerinin Ülkücüler olduğuna inanırım. Bu ülkücü mimar ve mühendislerinin müteaahidi de dünyanın hakkını teslîm ettiği Alparslan Türkeş'tir ve Türkeş, dünyânın en ehîl millî siyâset müteahhidi ve Türk Dünyası'nın Son Başbuğudur. Devlet Bahçeli de dahil, bütün ülkücü mimar ve mühendisleri "Yüz Milyonluk Milliyetçi Türkiye" inşasında buluşturan-çalıştırandır Başbuğ Alparslan Türkeş!
Büyük inşaaatlarda bazen mimar veya mühendislerden birinin-birilerinin yanlış çizimi, yanlış hesaplaması olabilir! Şu an yaşanan budur! Aynı tedrîsten geçen birkaç mimarın yanlışları yüzünden paniklemek, Ülkücülüğe yakışmaz!
Kıyâmete denk "Birinci 12 Eylül Kıyımı"ndan sağ ve güçlenerek çıkmayı başaran Ülkücü Hareket; bu saldırıyı da püskürtüp karşı taarruza geçmek zorundadır çünkü hedefe alınan ne Devlet Bahçeli, ne de yol arkadaşları değil, Ülkücü harekettir!
Recep Tayyip Erdoğan adlı "Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi Eş Başkanı"nın; "Bahçeli'nin Fetullah Gülen Hocaefendi ile ilgili sözlerini, ihânet derecesinde kınıyorum." sözlerine Allah rızası için dikkatinizi çekerim!
Fetullah Gülen denilen, memlekete niye dönmediği bir türlü izah edilemeyen, Pensilvanya'da ABD'nin özel korumasında rahat eden ve dünyanın en saldırgan, en sadist, en vahşi İslam Düşmanı ABD tarafından "2011 Yılı Barış Ödülü" verilen kişi, bir devlet başkanımıdır? Hükmî şahsiyeti olan bir STK mıdır? Bir siyasi hareketi lideri midir? Nedir, kimdir Fetullah Gülen? Dahası; Fetullah Gülen ve cemaatine sadâkatin adı; devlete, cumhuriyete, Atatürk'e, mevcut Anayasa'ya ihânet tarifli değil midir?
Devlet ve Devlet kurumlarıyla Fetullah Gülen'i temsîlen kavgalı olduğunu anlayabileceğimiz bu açıklamasıyla "Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi Eş Başkanı"nın, Ülkücü Hareketi ve onun mevcut Genel Başkanı'nı ihânetle suçlamasını nasıl yorumlayacaksınız?
Ülkücüler, mütedeyyin müslümanlar, Allah adıyla kandırılan dindaşlarım; hepinize altını kalın çizgilerle belirleyerek bir hatırlatma yapacağım: Cehâlet, arapça "chl" kökünden, "cehile"den türemiş bir kelime olup "yapılmayacak bir şeyi bile bile yapmak" yâni câhiliye demektir. RTE ve şürekasının yaptığı da işte tam bu "câhiliye" davranışıdır!
Ülkücü Hareket, yapılan bu cahiliye saldırılarına karşı yekvücûtlaşarak, güç birliği yaparak sath-ı müdafaaya başlamak ve Türkçe taarruza geçmek zorundadır!
12 Haziran Seçimleri, seçim değil 'Yeniden İstiklâl Harbi'dir. Bu seçimdeki her oy, İstiklâl Harbimiz'deki her mermiden daha kudretlidir! Savaştan kaçmayı akıllılık zanneden kurnaz korkakların hesabını yapamayız! Giden gitsin, kalanlar bizimdir. Yarın bizim, istikbâl bizim, Vallahi zâfer bizimdir!
"Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın/ Kim bilir belki yârın, belki yârından da yakın."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: