Perşembe, Ekim 27, 2011

BAKAN KÖRLERE, DUYAN SAĞIRLARA!...

Âfet var! Sanki kıyâmet kopmuş!
Binanın kaçıncı katındayken, enkâzın kaç kat altında olduğunu bilmeyen bilemeyen bir Ana! Zerre ışığın olmadığı zifiri bir karanlık ve anasının memesine ısrarla asılan, erken doğmuş, karanlıkla ışığın farkını bile bilmeyen bir Azra Bebek!
Ne karanlığın, ne âfetin, ne de can pazarının farkında bile olmadan; saatlerce, saatlerce, 48 saat, tamı tamına iki gün, geceli-gündüzlü Azrası'na aç bedeniyle süt veren Semiha Anne!
Artık aç bedenin süt üretmeye tâkatı kalmayınca Azra'sına kurumuş dudaklarından tükürüğünü emdiren Semiha Anne!
Îmanı ve analığın verdiği güçle; "Allah'ım! Bize bir şans daha ver! Sana lâyık kullar olalım! Bir şans daha ...!" yalvarışı-yakarışı, kaç kişiye; "Yerküre, o sarsıntıyla sarsıldığı zaman, Ve insan: "Ne oluyor buna?" dediği zaman, İşte o gün yerküre, tüm haberlerini söyler/anlatır. Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir. O gün insanlar, yapıp ettikleri kendilerine gösterilsin diye kümeler halinde ortaya fırlayacaklardır. Artık, kim bir zerre miktarı hayır üretmişse onu görür. Ve kim bir zerre miktarı şer üretmişse onu görür." (Zilzâl-1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8) tarifini hatırlatmıştır?
Can pazarı!
Ya tamam, ya da yeniden tanınacak İlâhi bir şansla devâm!
Güçlü, zengin, muktedîr tarifli, 43 yıllık hâkimiyet sahibi kişilerin, can söz konusu olunca, aman diledikleri, psikopat-kindâr-zavallıların linç saldırısı karşısında düştüğü acz ile; Azra Bebeği'ni Azrail'e teslîm etmemek için güç yetirilmesi mümkün olmayan Kudrete teslîm olarak "Bir şasn daha!" dileği arasındaki ibretlik farkı görmek için daha kaç âfet lâzım?
Arapların az sayıdaki Millî Kahramanlarından Kaddafi'nin, 43 yıllık saltanattan sonra, 43 yıl besleyip semirttiği, Kur'an'da "zayıf-zâlim-nankör" târifli zavallı insanların psikopatlıkları karşısında düştüğü acz ile Semiha Anne'nin, Azra'sını Azrail'e teslîm etmemek için tükürüğünü emdirerek, canından kopan cana, can olmaya ısrarla devâmı ve "Bir şans daha!" duâsının aynı günlere denk gelmesinden bir ibret çıkarmayalım mı?
Kur'an indirildiği için adı Kadir Gecesi koyulan; "O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar." (Kadr-5-) tarifli Gece ile Azra Bebek ve Semiha Anne'nin yeniden doğuruldukları gece arasında bir benzerlik aramak, abartı mıdır?
Allah(c.c.)'ın merhâmetinin; "Bir ananın bebeğine duyduğu sevgisinden daha çok" tarifindeki örneğin Anne sevgisi olmasının hikmetini, -inşallah- anladık mı?
Azra Bebeğin, -inşallah- uzun ve huzûrlu bir ömürden sonra talep edeceği Cennet'in anahtarının neden Semiha Anne'nin ayakları altında olduğunu, anladık mı? Semiha Anne ile aynı benzer duyguların sahibi analarımızı sağ iseler ayaklarının altından öperek, değillerse özleyerek, Fâtihâlar göndererek sevip sevindirmeyelim mi?
Erken doğum olduğu için, Doktor Dedesi'nin daha kontrollü ve sağlıklı bakabilmek iddia ve düşüncesiyle Sivas'tan çağırdığı Semiha Anne ve Azra Bebeğin; beşerî bütün çârelerin bittiği bir anda, "zilzal" anında, sığındıkları; "Bir şans daha!" dilendikleri Kudret'in bahş'ettiği mûcizeyi hâlâ görmeyelim mi?
Maşallah Semiha Anne! Maşallah Azra Bebek!
Bakıp görenlere, işitip duyanlara; bakan körlere, işiten sağırlara öyle muhteşem bir örneksiniz ki!
Allah rızası için, lütfen, o duası makbûl ve kabûl olunan muhterem ağızlarınızla; doğru yere, doğru teslîmiyetin zirvesi olan yüreklerinizle bize de duâ eder misiniz?
Karşısında çâresiz kalınan âfet günü, herşeylerini unutarak insanlaşabilen karakterden hepimize nasip olsun diye, bize de duâ edin Allah aşkına!
Böyle makbûl Ana-Bala ağızlarının makbûl duâlarına öyle muhtâcız ki...
"Ve minhüm menyegûlü; Rabbenâ! Âtina fid-dünyâ haseneten ve fil-âhiret-i haseneten ve ginâ azâben'nâr." (Onlardan bir kısmı, Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver! Bizi Cehennem azâbından koru, derler. -Bakara-201-)
"VE TEVEKKEL A'LALLAH" (Vekîl olaral Allah yeter.- Ahzâb-3)
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: