Perşembe, Ekim 20, 2011

ÖLDÜRMEYEN YARA, ER'E GÜÇ VERİR!

"24 Saatte 29 Şehit" Gazetemiz Yeniçağ'ın manşeti böyle atıldı!
Manşetin altına imza atarken 75 milyon Türk'ün, "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyenin yaralı olduğunu da biz ekleyelim! Öldürmeyen yaranın savaşçıyı güçlendirdiği bilinir! Bu kalleşçe açılan yara, 75 milyon "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyeni, tek beden-tek yürek etti!
Şehitlerimizin anaları, bacıları, yavukluları, yakınları ağlayacak, ağlamalarıyla yaralı yürekleri dağlayacaktır amma bilinmeli ki bu ağlamalar, bu yürek dağlamalar sabırlı, tecrübeli, mütevekkîl Türk Milletinin sabır deryâsını da dalgalandırmaya başlamıştır!
Bu bir ikazdır!
Bu, Türkçe-mertçe bir uyarıdır!
Türk'ün töre ve teâmüllerinde; kaldırmadığı avına ok atmak, mermi atmak yoktur! Türk'ün tarihinde kalleş baskınlar, pusular yoktur! Türk; meydanda mertçe, erkekçe, Türkçe savaşır!
"24 Saatte 29 Şehit" haberiyle yaralanan Türk Milleti, dün bütün Türkiye'de meydânındaydı! Teröre lanet, aptallara uyarı toplantıları yapıldı ülkenin dört bir yanında! Bu sesleniş, bu şahlanış, bu millî dalgalanış sürecektir.
En kısa zamanda, Başkent Ankara'da; sağcı-solcu, iktidar partilisi-muhalefet mensûbu, devlete-millete sâdık Türk-Kürt elele, kolkola, yürek yüreğe meydana inmeli, milyonlarca yürek tekleşmeli, bir daha halklar milletleşerek bütün dünyaya Türkçe seslenilmelidir!
Bu ses, şımaranların akıllarını başlarına toplamalarını sağlar! Bu ses, taşeron terör örgütü karşısında çâresiz ve sessiz kalmış Kürt Kardeşlerimize yürek verir! Bu ses, Türk Milleti'nin yetersiz yöneticilerine ikaz olur! Bu ses, Türk avcının avını kaldırması gibi belki kaçana kurtulma şansı, fırsatı tanır!
Dün akşam saat 19.00'da İzmir-Bornova'da da millet evlâtları maydandaydı. Evde kalamazdım! Balkondan alkışlayamazdım! O havayı teneffüs etmezsem aldığım her soluk bana haram olurdu! Koşarak katıldım kalabalık millet evlatlarının arasına. Sesimin gücü kadar bağırdım, sonuna kadar yürüdüm...
İzmir'in ve İzmirli'nin doğasına çok uygun olarak milliyetçilerle vatanseverler bir aradaydı. Mehmet Âkif'in tam yüz sene önce ki; "İki el bir baş içindir" öğüdünün farkındalıkla sağcı-solcu bir aradaydı! Sağcı da, solcu da yaralıydı! Yaranın öldürücü olmadığı, kalleşçe vurulduğu için tahrik sebebi olduğu o kadar açıktı ki!
Büyük kitleyi milliyetçi ve vatanperver Ülkü Ocaklılar'ın yönlendirdiğini fark ettim! Bornova Belediye Başkanı Oktay SINDIR'ın da aralarında olduğu bir kitle de aynı meydandaydı! Ama sanki sessiz bir ayrışma var gibiydi! Durumdan vazife çıkararak köprülüğe, katalizörlüğe soyunduk. Sayın Belediye Başkanı'na ve kitlenin önderliğini yapanlara; "Ey dipdiri meyyit! İki el bir baş içindir/ Davransana! Eller de senin, baş ta senindir." diye Mehmet Âkif'çe sesleniverdik! Sevindiricidir ki Âkif'çe sesleniş, anında karşılık gördü ve vatanseverlerle milliyetçiler tek grup, tek vücut oluverdik!
Hiç bir çöp bidonunun bile yeri değiştirilmeden, hiç bir çiçek ezilmeden, polisin gösterdiği güzergâha uyularak Bornova İlçesi'nde beş kilometrelik belki biraz daha fazla bir yürüyüş yapıldı! Bornova'dan İzmir'e; İzmir'den Türkiye'ye; Türkiye'den dünyaya seslenildi!
Gözüm, apartmanlarda, kulaklarım sloganlardaydı. Bayraklarla bezenmiş balkon ve pencerelerden yapılan alkışlarla katılım, milletin tek yürek olduğunun göstergesiydi. Hele bir askeri bölgeden geçerken kışladaki Mehmetçiklerin telörgülere dayanarak milletle bütünleşmesi, sloganları Mehmetçik hançereleriyle paylaşarak desteklemeleri, İstiklâl Marşı'na katkılarını görüp paylaşmak, sadece nasip işiydi! Bir şeyi daha gözlemledim, atılan; "Şehitler ölmez, Vatan bölünmez!/ Vatan sana canım fedâ!/Mustafa Kemal'in askerleriyiz/ Hepimiz askeriz silah isteriz/ her Türk asker doğar!" sloganlarında gök kubbe patlayacak gibiydi ama parti ve siyâset kokan meselâ; "Türkiye laiktir, laik kalacak" sloganı, yok kadar cılız kalıyordu ve fark edilince de kullanılmadı...
"Hakk şerleri hayr'eyler" gerçeğini bir daha gördük! 24 Şehîdi ile yaralanan 75 milyon Türk; kalleşçe açılan yarasının verdiği öfke ve hınçla mes'elesinin sahibi! Türkiye'nin dört yanından atılan sloganlardan duyan kulakların, gören gözlerin ders almaları, kendilerine gereken çeki-düzeni vermeleri gerek vesselâm...
"GÖK ÇADIRIMIZ, GÜN BAYRAĞIMIZ!"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: