Cumartesi, Aralık 24, 2011

BEN DE ÖZÜR DİLEYECEĞİM!...

Özür dileyen dileyene! Madem moda, ben de katılacağım özür dileyenlere!
Mâdem geçmişle yüzleşme var; ben de yüzleşeceğim ama dönmeden-değişmeden! Mâzimi ve şânını asla inkâr etmeden! Sevdiklerime ve sevgime sadâkatimle Türk Milliyetçisi tavrımla Tanrım'a teslîmiyetimle ben de katılacağım özürcü kervânına!
Particilik taassûbuyla geçirdiğim, ömrümün son on beş senesi'nden, bu on beş senede bilerek-bilmeyerek incittiklerimden özür dileyeceğim! Gecikirsem; vicdânımın aklımı, aklımın îmânımı sorgulayacağını bilerek ve bilerek-bilmeyerek yanılttıklarımdan özür dileyeceğim!
İlâhiyatçı Prof. Dr. Zekeriya KİTAPÇI Hoca'dan özür dileyeceğim!
İlahiyatçı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk Hoca'dan ve Saba Tümer'den, özür dileyeceğim!
Hamâsetin, öfkeyle aklımı tatile çıkardığı gecenin geç bir saatinde, denk geldiğim bir programda izleyicilerden gelen, aklın kabûl etmeyeceği, komik ötesi sorulara muhatap bir âlim görünce, haddimi aşmıştım! Üzüntü ve sitemlerimi de "Meydan"ımdan belitmiştim, özür dileyeceğim!
Âlimin ve câhilin cesâseretini bilirim zannederdim! Öğrendim! Câhil cesâretimle yaptığım feryâdımı duyan ve samîmi bulup âlim cesâret ve belâgatiyle -yerdiğim programda- cevaplama nezâketi gösteren Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ten özür dileyeceğim!
Dünyanın İslâm Âlimi olarak kabul ettiği, hristiyan ülke üniversitelerinde hakkında doktora tezleri yapılan, 60'tan fazla kitabıyla İslâm'a ve insanlığa hayattayken ve -inşallah- sonrasında da yol gösterici/mürşîd/liği artık netleşen bir âlime karşı, haddimi aşmıştım! Özür dileyeceğim!
Aynı Yaşar Nuri Hoca, -tenkîd ettiğim- aynı programda şimdi; Saba Tümer'in, Hoca'nın; "Türkçe Kur'an-ı Kerim" çalışmasından okuduğu âyetler üzerinde sohbetler yapıyor! Bakara Sûresi 60. Âyet'teler! Özür dileyeceğim!...
Tesâdüfe inanmayan biri olarak aynı günde iki iltifâta muhatap olmuştum! Yaşar Nuri Hoca'nın, televizyon programında kulağımı çınlattığı aynı gün; bir başka İslâm Âlimi Prof. Dr. Zekeriya KİTAPÇI Hoca'dan bir tebrîk iletisi almıştım! Prof. Dr. Kitapçı Hoca; kıt bilgilerimle "milliyetçiliğin İslâm'a ters olmadığı" iddiamı destekleyen bir iletiyle beni ödüllendirmişlerdi!
Zekeriya Kitapçı Hoca; "Men Ensâri İlellâh- (Allah'a gidişte benim yardımcılarım kimdir?) -Saf-14-" hatırlatmasıyla; "... böylesine yüce bir milletin torunlarının; Hz. İsa’nın havarilerine yönelttiği bu ilâhi soru ile -değil dünya- belki yedi kat göklerin gerisine işittirmek istercesine, 'Allah aşkına benim yardımcılarım kimlerdir? Kurân’ı elimden kim aldı? Türklüğüm hani? Müslümanlığım nerede?' diye gürlemeleri, Batılı emperyalist güçler, haçlı zihniyetinin bu yeni temsilcileri ve siyonist denilen o büyük Deccal’den hesap sormaları gerekmektedir." Diye milliyetçiliği teşvîk ediyor; "Türk Milletini sevmek vâciptir." diyorlardı!
"Vakti gelmeden çiçek açmaz"ın tezâhürünü yaşıyordum! Vakit gelmişti! Allah(c.c.); Kitâb'ında işâret ettiği, Peygamber(s.a.s.)'in defalarca iltifât ve duâ ettiği bir seçkin milletin evlâdı olarak, karanlıkları yırtan, ziyâlı iki âlimin iltifatlarıyla samîmi çırpınışlarımızı ödüllendirmişti!
Yanlışın doğruya, harâmın helâle, zâlimin mazlûma, hıyânetin sadâkate, korkaklığın cesârete vesâyeti, ne kadar sürerdi ki? Allah'lık iddiasındaki Firâvun'a ibretlik cezâ ile haddini bildiren Allah(c.c.), elbette Firâvunluk heveslisi zavallılara da ûlemâ eliyle hadlerini bildirecekti!
Israrla yok sayılan, eserleri örtülmeye çalışılan, Prof. Dr. Zekeriya KİTAPÇI Hoca'nın ve tekerlerine çomak soktuğu için Haçlı emperyalist maşası güçlerce yok edilmeye çalışılan Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK'ün varlıklarıyla iyice yüreklendiğimi haykıracağım!
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün; "Türkçe Kur'an-ı Kerîm"ini ve Prof. Dr. Zekeriya KİTAPÇI'nın; "Hz. Peygamber'in Hâdislerinde Türkler"ini, her Müslüman Türk'ün başucu kitapları etmelerini, yalvararak önereceğim!
Yaşar Nuri Hoca'dan ve Saba Tümer'den, yaptığım hadsizlik için; Zekeriya Kitapçı Hoca'dan da emeklerini bilmekte geçiktiğim için Tanrım'ın huzûrunda, tarih önünde, bütün akranlarımın tanıklığında ÖZÜR DİLİYORUM vesselâm...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: