Çarşamba, Aralık 21, 2011

TÜRK'ÜM VE KORKMUYORUM!...

Yüreğimde Allah korkusundan başka bir korkuya yer olmadığı için, hiç bir beşerden ve beşerî yaptırımdan korkmuyorum!
Eyyâmcıdan, takîyyeciden, teslîmiyetçiden, işbirlikçiden, Haçlı'dan, Haçlı Müslümanlar'dan, bölücülerden, hain torunlarından, oy olarak veya Meclis'te sayıları ne kadar olursa olsun Türk hasımlarından, Türk Milliyetçiliği hasımlarından, Atatürk ve Cumhuriyetle hesaplaşma yüzsüzlüğündeki nankörlerden, hiç korkmuyorum! Korkaklardan korkmuyorum!
Yazdıklarımın yasalara uygun olduğunu biliyorum! Yine yazdıklarımın; demokrat veya ileri demokrat maskeli, yıllarca; "Demokrasi gereken durakta inilecek tramvaydır." diyerek demokrasiyi amaç değil araç edinen, dünün mazlûm rolündeki bugünün zalimlerinin işlerine ters geldiğini biliyorum! Bilerek korkmuyorum!
Ben bir Türk'üm! Durumdan vazife çıkaran; Türk Milliyetçisi, şanlı Türk tarihine ve mâzisine sâdık, Atatürk ve Silah Arkadaşlarının, Atatürk ve Mesai Arkadaşları'nın emânetlerine sahip çıkmaları gerekirken biri sağdan, biri soldan AKP'ye destek vermeyi kendilerine iş edinmiş muhalefet maskelilerden, korkmuyorum!
Türk Milliyetçisi Kürt Kızı Müyesser YILDIZ'a sahip çıkamayarak, Y-CHP'ye şikâyetlenmesine göz yuman milliyetsiz milliyetçilerden korkmuyorum!
Ben, hiç bir şeyleri yokken, padişahın ve halifenin de ikâmet ettiği pây-ı taht işgaldeyken, bütün ordusu terhis edilmiş ve silahlarına el koyulmuşken, "Yedi Düvel" adlı devrin Haçlısına direnen, destanlar yazan bir ırkın ahfâdıyım! 21.yy. teknolojisinin nerdeyse bütün imkânlarıyla mücehhez, Müstakil bir Türk Devleti'nin vatandaşıyım! Türk Milleti'nin istiklâli uğruna, yurdunu savunmak uğruna, nelere muktedîr olduğunu unutanlardan, unutturmaya gayret edenlerden korkmuyorum! Sadece korkmamakla kalmayıp durumdan vazîfe çıkararak uyarı görevimi de yapıyorum!
Beyler!
Burası Haçlı'nın çaresizleşerek 1000 yıldan fazladır "Turkhıa" dedikleri, Türk Yurdu olarak kabullendikleri Türkiye'dir! Haçlı'nın 1000 yıldan fazladır Türklerin yaşadıkları yerlere "Turkhıa" dediklerini, bilmez misiniz? Türk Milleti'nin yurt ettiği yerlerin bedelini fazlasıyla ödediğini bilmez misiniz? Türk Milleti'nin yurtlaştırdığı, sınır çizerek vatanlaştırdığı mülkü, ancak aldığı bedelle vereceğini tarihten bilmez misiniz?
Türk'ün yurduna, bayrağına, dînine, atasına dil uzatılamayacağını, uzatan olursa kökünden kopartıldığını; tarih, bütün dünya milletlerine ders olarak okutmaz mı?
Beyler!
Türk Milleti'nin sabrını denediniz belli! Bilesiniz ki artık sabrın son râddesindesiniz! Atatürk'ün; padişah teb'alığından kurtarıp Türkiye halklarını Türk Milleti olarak adlandırarak devleti, millete emânet ettiğini, unutmuş olamazsınız!
Ben; işte o, devletin emânet edildiği Türk Milleti'nden biri olarak haykırıyorum: Ne Devletimden, ne Cumhuriyetimden, ne Yurdumdan, ne Şühedâ Ceddime sadâkatimden asla taviz vermem!
Tek başıma da kalsam, siyâseten bütün partiler gaflet-dalâlet ve hatta hıyânet içinde olsalar da; sesime ses, ancak 21.yy. Maltası Silivri'den de gelse, duruşumda değişiklik olmaz! Beni duymak zorundasınız!
Ben Türk'üm! Türk Milletiyim! Tek başıma da kalsam başlı başına bir milletim! Beni duyacaksınız! Benim sözlerimin tanığının tarih olduğunu hatırlayacaksınız!
Müslüman Türk Milletine: "Ey Millet; dîn elden gidiyor! Ey Millet; size emânet edilen 'Evinizin Evi' Vatan elden gidiyor! Ey Millet; yurdunu koruyamayan, hiç bir şeyini koruyamaz! Kimliğin elden gidiyor!" diye Türkçe haykırışımı, Türk Milleti'nin duyduğunu fark ettiğinizde korkarım geç olur! Beni duyun!
Ve bilin ki; Tanrı'm, Çalabı'm, Hüdâ'm, Allahım şâhitttir ki korkaklardan korkmuyorum!...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

mahmutemin dedi ki...

Selam...
Yazı başlığı ve konusna uygun düştüğü için acizane bir yazımızın linkini vereceğim efendim, izninizle,
http://mahmutemin.blogspot.com/2010/06/korkma.html