Cumartesi, Aralık 17, 2011

MUHALİFLER VE DÜŞMANLAR...

Sistem diye dayatılan bir demokratik sistemsizlik sâyesinde Genel Başkanlar sultanlaştılar! Sultanlaşan ve "dokunulmaz"laşanların Genel Başkanları üzerine inşa edilen siyâset, çok hareketlendi!
Devrin hasta Başbakanı Ecevit'i; "Haftalardır hükümet hasta diyoruz! Ecevit için hastane raporları bile adeta zoraki veriliyor! Artık fizîken çökmüş, bitmiş bir insan var karşımızda. Bakın her tarafı kırılıp dökülmeye başladı! Bu neyi gösteriyor? Artık çelik korselerle duruyorsun!" diye hastalığıyla kınayan Başbakan hasta ve nerdeyse aynı tavırlara muhatap! Tek farkla ki Erdoğan'ın karşısında, Tayyip ve "İnadına Tayyip"çiler kadar insafsız-fırsatçı bir muhalefet yok! AKP kaynıyor!
CHP, oldum olası zâten kurultaykolik! Kimseyle dalaşmasa kendileriyle dalaşmaktan başlarını kaşıyacak zamanları olmaz dolayısıyla kaynaması-fokurdaması durmayacak gibi!
MHP'de de Kongre süreci başlatıldı. Sistem diye dayatılan sistemsizliğin Partiler Yasası ve Seçim Yasası sâyesinde eli, bütün blöf restleri görecek kadar güçlü olan genel başkan ve genel merkezcilere karşı hareketlenmeler, başladı veya başlatıldı!
Hz. Ali (r.a.)'ye; "Falan seni vuracak!" derler. Hz.Ali (r.a.) biraz düşünür ve; "O bana bir şey yapamaz." der. Sebebini sorarlar; "Düşündüm o kişi, hiç ekmeğimi yememiş! Bana bir şey yapamaz!" buyururlar.
Yine Hz. Ali (r.a.); İki kişiden sakının. Birincisi borçludan. Siz ona yardım diye borç verirsiniz, o geri ödemekte sıkıntı çektikçe sevgi ve saygısı, düşmanlığa dönüşür! İkincisi ise mukabele edilemeyecek büyüklükte iyilik yaptığınız kişiden sakının! Çünkü size olan minnet borcu altında ezilir ve dostluğu düşmanlığa dönüşür, demişler! Bu öğütten hareketle; "Söz ortanındır. Alınana kalır." mantığıyla ortaya söyleneceğim!
Sayın Bahçeli ve MHP Genel Merkezi, kimlerden sakınmalı? Bize göre, 1980 Kıyâmeti öncesinin ülkücülerinden çekinmelerine gerek yok! Çünkü mevcût Genel Başkan ve yöneticilerden hiç kimseye, ödeyemeyecekleri bir borçları ve minnetleri yok! Kimseden himmet te beklemezler!
Ama bakan ve vekil ettiklerinden, kudret sahibi ettiklerinden çekinsinler! Her yerde görünen o ki bir dönem vekil edilip sonra listede olamayanların çoğu, sadece muhalif değil düşmanlar! Önce yetkilerle kudret sahibi edilip sonra görevden alınanların nerdeyse tamamı, düşman!
Mevcut vekillerin epeycesi de potansiyel hasım gibi! Mevcût vekilllerden kaçının bir sonraki listede olup olmayacağını, elbette sadece Genel Başkan bilir ve aday etmeyeceklerinin tamamını ve onların -maaşları yeni zamlanan- danışmanlarını, dikkatle izlemeleri gerek! İstisnâlar kaideyi bozmaz ama yarın vekillikleri ve danışmanlıkları bitenler, o güne kadar Bahçeli sâyesinde kazandıklarını unutarak kaybettiklerinden dolayı düşman olabilirler! Çünkü artık Meclis'te mâhir, siyâseten tecrûbeli kişilerdir! Kalfalıktan ustalığa terfi etmişlerdir! Ustalıklarını asla ziyân ettirmezler! Onlar artık, siyâsetin olmazsa olmazlarıdır!
Bir konu bilinmelidir ki Genel Başkana muhalif olmak başka, Bahçeli düşmanlığı, başka şeydir! Sayın Bahçeli'nin; kapıdan kovunca bacadan, baca kapatılınca pencereden girmeye çalışan, her yer kapatılınca Üç Hilal'in gölgesine çömelen, Başbuğ'un; "Her ülkücü otomatikman MHP'lidir." vasiyetine uyan muhalifler ile Genel Başkan'a yakınken; "Anam babam size fedâ!" diyen, uzaklaştırılınca; "Bu iş Bahçeli ile asla olmaz! Çünkü vefâsız! Çünkü yetersiz!" diyerek düşman olanlar arasındaki farkı görmek gibi bir mecbûriyeti vardır! Samîmi ülkücü ile kurnaz siyâsî arasındaki bu farkın tesbîti; "Önce ülkem, sonra partim, sonra ben" duruşunun en net göstergesi olur!
Bahçeli; ömürlerini, ikbâllerini, istikbâllerini ülküleri uğruna MHP'ye hîbe eden idealistlerden değil, kendilerini başarıların tek sebebi, başarısızlıklarının asla ortağı olmayan güç sahibi ettiklerinden, kendine minnetle borçlandırdıklarından çekinmelidir! Çünkü "MHP'den başka MHP yok!" diyenlerin tamamına yakını böyle diyorlar!
Aynı ölçüler, pastadan büyük pay almaya alışık AKP kurmaylarına,; biat eden-etmeyen, Köşk'le Konut arasındaki heyecanlı istihbarat akışlarına bakılarak Erdoğan için de geçerlidir!
Bir yerden gelen, yeni yerlere gitmeye hazırlıklıdır vesselâm...
YOLCU YOLUYLA YOL YOLCUSUYLA GÜZELDİR.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: