Çarşamba, Aralık 05, 2012

BİRİNCİ DERECEDE, MECLİSTEKİ MHP'LİLERE!...

Türk Milleti!
İnsanın sevdiğine, kırılması belki mümkün ama darılması imkânsız! Bunu bildiğin için mi Millet sevdalısı Türk Milliyetçilerini, Ülkücüleri incitmek için ne lâzımsa yapıyorsun? Türk'ün millet sevgisini mi, yoksa sabırını mı deniyorsun?
Ey Türk oğlu; Osmanlı'nın son demlerindeki Damat Feritleri, onları alkışlayan devrin "dolma kalemler"i Ali Kemalleri anlayabiliriz! "Hasta Adam" sıfatlı Osmanlı'nın yönetimindeki son Hânedân; hâlâ kendini imparator ve Halife-i İslâm zannediyor olabilirlerdi! Hünkâr'ın atadığı Sadrazam Dâmât Ferit' de kendini imparatorluk sadrâzamı görebilirdi! Traş edilen sakalın daha gür çıkacağı teâmüllü ile yönetimde olduğunu zannedebilirdi! Onları alkışlayan Ali Kemalleri de empati yaparak zor da olsa anlamak, mümkün!...
Ama sana ne oluyor Türk Milleti?
Sultanlık makamında, halifelik katında oturarak bir kısmı Almancı, bir kısmı İngilizci olan devrin siyâset özürlülerini; Millî Paşalar'ın kazandığı savaş sonuçlarını, masa başında kaybeden Batı'cı Demokrat Tanzîmatçılar'ı daha dün, yaşamadın mı?
"Adı Yemendir/ Gülü çemendir/ Giden gelmiyor!/ Acep nedendir?" diye, daha dün ağıtlar yakan, sen değil miydin?
"Burası Hûş'tur/ Yolu yokuştur/ Giden gelmiyor/ Acep ne iştir?" diye ağlayan, askere götürülenleri; "Giden gelmez"e gitti diye gözyaşlarıyla uğurlayan sen değil miydin?
Türk Milleti! Sana ne oluyor?
İngiliz işgâlindeki İstanbul'da; Padişah'ın tahtda, Sadrazam'ın makamda, Şeyh-ül İslâm'ın minberde oturduğu günlerde, şımaran gayr-ı müslîm paryaların, daha dün; camilere at çekip minbere bağladıklarını, millet irâdesinin örüldüğü Allah'ın evlerinde şarap içip çengi oynattıklarını, unutmuş olamazsın değil mi?
Van'da Akdamar Kilisesi'nin, Trabzon'da Sümelâ Manastırı'nın ve benzer kilise ve sinagogların; Müslüman-Türk kanı içici papazların, hahamların karargâhları olduğunu, orada alınan vahşî kararlarla on binlerce Müslüman Türk'ün katledilmiş olduğunu, unutmuş olamazsın değil mi?
Türk Milleti! Ne yapıyorsun?
Şühedâ torunu, millet sevdâlısı kahraman evlâtlarını inciten Haçlı Müslümanlar'ı, görmemekte direnen, sen olamazsın değil mi?
İstanbul'da işgalci İngiliz emriyle yazdırılan "Şeyh-ül İslâm Fetvâları"yla suçlanan, "İslâmı muhâfaza ve vatanı müdafaa eden" kahraman Türk evlâtlarından vazgeçen ve onların emeklerini inkâr eden nankör, sen olamazsın değil mi?
Sana sorularım var Türk Milleti!
Daha önce okuyarak öğrenmiştim, on yıldır da yaşayarak biliyorum ki; Sen, söylemez, söylenirsin! Söylemeyip söylendiklerini duyan, duyduklarını aktarmayı kendisine vazife edinenlerden biri olarak benim de sana karşı söylenme hakkım var ve kullanacağım!
İster İmam Hatipli, ister bilmem ne koleji mezunu, ister bilmem ne medresesi icâzetli, ister millî, ister gayr-ı millî karakterli birileri; temsîl ettiklerine inandıkları gürûh adına cevap verme cesâreti gösterirlerse de kabûlüm!
İmam Hatiplerin îmanlı haylazları(!)yla da, kolejlerin entelektüel şarap eksperi sosyeteleriyle de konuşmaya, kapışmaya, elime geçirebilirsem kulaklarını çekmeğe, hele bazılarının ağızlarını yırtmaya hazırım!
Rahibe kıyâfetine türban-tesettür diyen ve şeriât adına çok eşliliği televizyonlardan savunan Mata Hari'lerle de, günlük yatak paylaşımlarını medenîlik diye dayatan sosyetik dilberlerle de muhatap oluruz elbette! 
Ama dokunulmazlık zırhına rağmen eş baskısı ve tehdidinden korkan Milletvekili Kadınların olduğu, İleri Demokrasi'ye yelken açtığını söyleyen Haçlı Müslümanlar yönetimindeki bir ülkede; kadınlara saldıran somun erkeklerinden olmayız merak etmeyin!
Bizim işimiz; "Vatanı bir çift güzel kadın memesine satarım!" diyen, ağız fahişeleriyle!...
Bizim işimiz; "Türkiye sadece Türklere bırakılamayacak kadar zengin bir ülkedir." diyen Karen Fogg Çocuklarıyla!...
Bizim işimiz; "Türkiye Türklerindir demek ahlâksızlıktır! Bu ülkede kürtler de var, çerkezler de var, arnavutlar da var!" diyen, hayatında bir kere; "Türk'üm" dememiş ve son günlerde, cazgırlık olsun diye bir tv filmiyle giriştiği ağız dalaşında; "Benim böyle bir ecdâdım yoook!" diye mikrofon patlatan, Gürcü asıllı, "Mühim olan takvâdır, soy değil!" diyerek mütedeyyin müslümanlardan oy devşiren, BOP Eş Başkanı ve Medeniyetler Arası İttifak Eş Başkanı Başbakan ve avânesiyle!...
Türk Milleti! Ne yapıyorsun?
"İnadına Tayyip!" sloganından kimlere, niye kızgın olduğunu anlayabiliyoruz ama 2005'te Papa'nın ölümünde Millî Yas ilan edip Bayrakları yarıya indirttirenin; "Her 10 Kasım'da sap gibi durmanın bir mantığı yok!" diyen adam olduğunu, bilmiyor musun?
Süleymaniye'de askerimizin başına çuval geçirilmesini hazmeden dinci, islamcı siyâsetçilere hâlâ; "İnâdına!" destek veren Müslüman Türk, sen olmazsın değil mi?
Irak'ta, kaçıp camiye sığınan Müslümanın, caminin ortasında kafasına mermi sıkan ABD'li zâlim kâfir askerlere duâ eden BOP Eş Başkanı'na hâlâ; "İnâdına" destek veren sen olamazsın değil mi?
Türk Milleti!
Bütün bunlara itirâz etmeyen, yetmez gibi itirâz edenlerin uğradıkları baskı ve zûlme İleri Demokrasi diyenlere destek veren, sen isen; İngiliz işgâlindeki Pây-tâht'ta Kuvayı Milliyeciler'e "kâfir" fetvâsı veren Şeyh-ül İslâm'a, İzmir'de aynı fetvâya uyarak hutbeler okuyan maaşlı ucuz Müftü'ye itirâz etmeyenlerden, ne farkın var?
Türk Milleti! 
Vatan Şairi Namık Kemal'den yüz sene sonra; utanarak, kahr'ederek, buğz ederek, lânet okuyarak ve yazık ki aynı dertten muzdârip olarak bir daha feryât ediyorum:

Ey Türk Oğlu!

Bahtı kara Mâder'e bak; yalın ayak baş açık!
Hamiyyetli Türk Oğlu! Yeter be! Meydâna çık!

Ya kurtar nâmûsunu vatanın, mâder'inin
Ya seni şeytân alsın, aklımızdan çık artık!
Yedi kere denize döktüğün Yedi Düvel,
Bağrında hahambaşı, ya da rahîbe yırtık!
Vatanı parçalıyor, devleti yok ediyor,
Allah'la aldatıyor mürâiler! Gör artık!
Birisi bilmem kimci, diğeriyse partici
Meclis'te bağrışmak mı yiğitlik demokratlık?

Bahtı kara Mâder'e bak; yalın ayak, baş açık!
Ehl-i nâmûs Türk Oğlu! Utan be! Meydâna çık! (Tokkalı M. Aslan)


Ya beni duyacaksın Türk Milleti;
Ya da, -Allah korusun- o gün geldiğinde sana ağıt yakmak için bile beni bulamayacaksın! Çünkü ben; kahpelerin kör kurşunu beni bulamasa da, bu utançla fazla yaşayamam! Benim Türk yüreğim, bu ârsızlığa, bu hayâsızlığa, bu eyyâmcılığa çok fazla dayanamaz!...
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA -Vallahi- TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN

Çok önemli dip not: Yazımın başlığını; Yeniçağ'dan ayrılmadan bir kaç gün önce, yeniden yazılarımı yayımlamaya başladığım ve yönetiminde çok kıymet verdiğim bir Kandaşım'ın olduğu ama Devlet Bahçeli ve Mevcut MHP Genel Merkezine dokunan yazıların yayınlanamadığını görünce bir daha münakaşayı kendime yediremediğim www.haberiniz.com Sitesi'nde yayınlanmasın diye özellikle seçtim! Özellikle duyururum!

Hiç yorum yok: