Pazartesi, Aralık 17, 2012

MHP'DE MUHALİFLERİ SUSTURMA TAKTİKLERİ!...

İncinsek te, kızsak ta, kırılsak ta hiçbir dostumuzu, ülküdaşımızı terk etmedik, etmeyiz! Çünkü kolay vazgeçenden, kolay vazgeçilir biliriz!
MHP Genel Başkanlığı'na aday olmaya uğraştığı süreçte -geç te olsa- Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ın ekibine katılmış, gücüm kadar gayret sarf etmiştim! Asla pişmanlığım yok!
Yeniçağ Gazetesi'ndeki köşemi kapattıktan sonra gazete almayı da bıraktığım için "Yeniden Türk Milliyetçiliği" tezi mensûplarından bir Gönüldaşım'ın uyarısı üzerine internetten Yeniçağ'a baktım! Bana bir "tık" borçları var yani!....
Yeniçağ'da Arslan Tekin; "MHP niçin ses vermiyor?" diye sormuşlar! Cevap istediği sorularının en sonunda; "Geçen gün Prof. Ümit Özdağ Bey’le telefonlaştık. Gazi Üniversitesi’nde vereceği bir konferansı, Ülkü Ocakları adına 4 genç, Devlet Bahçeli’nin izni olmadan bu konferansı düzenleyemezsiniz, diye engellemişler. Birileri Devlet Bey’in adını mı kullanıyor? Bir engelleme varsa çok vahim. Ülkü Ocakları’nın açıklama getirmesi gerekir." demişler! İyi de yapmışlar, kalemine yüreğine sağlık...
Yukardan aşağı, bütün sorularında da haklı ama Arslan Tekin'in, son vurgulu sorusuyla gayr-ı ihtiyâri ilgilendim!
Sevgili Arslan Tekin'in sorusuna; "MHP daha nasıl ses verebilir ki?" diye bir soru ile mukabele etmek isterim!
Türklük, Türk Milleti, Atatürk, Türk Milliyetçiliği hakkındaki düşüncelerinden hiçbir bilmediğimiz olmayan, BOP Eş Başkanlığı ve Medeniyetler Arası İttifak Eş Başkanlığı'nı kendisi söyleyen, en son olarak ta; "Türkiye toprakları aynı zamanda NATO toprağıdır." diyerek, Haçlı'nın İsrail'i İran'dan korumak üzere kurdurduğu belli ve MHP Milletvekili Koray AYDIN'ın Meclis Kürsüsü'nden; "Tetiği bizde olmayan füzeyle topraklarımızı nasıl koruyacağız?" diye sormasına rağmen; "Millî meseleler(!)de" AKP'ye desteğe devâm edeceğini ısrarla açıklayan Devlet Bahçeli Genel Başkanlığındaki MHP, başka nasıl ses verebilir ki? Veya nasıl bir ses bekleniyor ki?
Pakistanlı Muhammed İkbal'in; "Harekette birlik olmazsa, fikirde birlik faydasızdır!" uyarısı hâlâ bize bir şey söylemeyecek mi?
PKK'lıların tek tek hedefleyerek saldırıya geçtiği üniversitelerde, saldırıya uğrayan Ülkücüleri yalnız bırakan; ola ki galeyâna gelerek karşılık veren olursa ânında teşkilatlardan uzaklaştırıp hain ilan eden Ülkü Ocakları'nın, Devlet Bahçeli bodyguardlığından başka bir işi mi var ki?
Önce MHP'yi barajda bırakıp on yıl sonra yeniden kurtarıcı edâsıyla çağrılan ve ikinci adamlık makamına oturtulan Şefkat Çetin'in, kongre sürecinde Koray Aydın'a destek veren Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ın konferanslarını engellemesinden daha olağan bir ses mi bekliyor Sevgili Arslan Tekin?
Asıl benim aklımı karıştıransa; Koray AYDIN'ın MHP Grubu adına Meclis'te karşı çıktığı patriot füzelerinin ülkemize konuşlandırılmasına da destek veren Bahçeli ile yaşanıyor gibi gösterilen fikir ayrılığı!
Milletvekili dokunulmazlığından dolayı Koray Aydın'a engel olmaya gücü yetmeyen Ülkü Ocakları, kongre sürecinde muhalif olan ve dokunulmazlıkları olmayanlara mı gözdağı veriyorlar acaba? 
Ya da Koray AYDIN, bir kere daha mı kendisine destek verenleri kaderlerine terk ederek Bahçeli ile ve Balgat kurmaylarıyla yakınlaştı acaba?
Türk Milliyetçisi bir kalem olarak bu da benim sorum olsun! 
Bu soruma cevap ta beklemiyorum! Çünkü cevâbı biliyorum! Düğün görmüş oynamış, cenâze görmüş ağlamış 45 yıllık, tecrûbeli bir ülkücü adayı olarak cevâbı te'vilsiz olarak biliyorum!
On beş yaşından yetmiş yaşına kadar, "Ülkücüyüm" diyen herkesin Başkomutanı'nın Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğuna inanan bir Türk Milliyetçisi olarak Ülkü Ocakları'nın bu son davranışından, tarifsiz üzgünüm!
MHP'ye parti olduğu için kırılmaya darılmaya tenezzül etmem; "Ben MHP'yim, onlar MHP'li..." der kendimi tesellî ederim ama ömrümün orada geçtiği, fikrî karakterimin orada şekillendiği Ülkü Ocaklarım'a küserim! Hem de bir nazlı oğulun, babasına küstüğü gibi!...
Netice olarak herşeye, uzak durmama, ilgilenmememe rağmen Ülkü Ocakları yeni Genel Başkanı'nın ilk icraatı olarak Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ın konferansını engelleme işiyle görevlendirilmesine şaşırmadım!
Ülkü Ocakları'nın; "Türkiye toprakları aynı zamanda NATO toprağıdır." diyen AKP'lilere karşı çıkmayıp, üniversiteleri basarak ülkücü gençliğe saldıran PKK'lılara karşı en demokratik suskunlukla seyirci kalıp, Devlet Bahçeli ve Şefkat Çetin muhaliflerine saldırttırılacaklarını, yüreğim kan ağlayarak o kadar kesin biliyorum ki!
Sevgili Arslan Tekin; MHP daha nasıl ses versin ki? 
Diye sorumu tekrarlayarak Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'a yapılan engellemeden ziyâdesiyle rahatsız olduğumu da söylemeden geçemem! İtiraz etmesem, duymazdan gelip sessiz kalsam, Ali Şeriati'nin tesbîtiyle "eşekleştirilmişler"den olmam mı?
Yalnızlıktan korkanların oluşturduğu kalabalıklara karşı, Yalnız Kurtların birbiri ile alâka ve görüşmelerini artırmaları; kucaklaşmalarını, tokalaşmalarını sıklaştırmaları gerek diye de düşünmeden edemiyorum!
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Tokkalı Mustafa ASLAN  


Hiç yorum yok: