"Mersinde 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan olay Kürt-Türk gerginliğine dönüştü.Cenazede bayraklarla yürüyen öfkeli kalabalık Doğu kökenli zanlının evine yönelince arbede çıktı."
Haber sitelerinde olayı okuduğumda, canım sıkıldı elbette.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin ve BOP Eş Başkanı Başbakanımız'ın istikrarı, milleti nereye götürüyor? Hala görmemekte ısrarcı mıyız diye meraklardaydım aynı zamanda...
Bir söze, bir söyleme şiddetle karşı çıkmak için haberi siteden olduğu gibi aldım. Mersin'de ölümle sonuçlanmış elim bir olay var ortada. Hayatını kaybedene Allah(c.c.)'tan rahmet ailesine sabırlar dilerim.
Ama habercilerin, sanığın adresini verirken ki tavırlarını; şiddetle, tel'in ederek reddediyorum ve şiddetle kınıyorum! Ne demek "Doğu Kökenli"?...
Doğu'nun en doğusundanım. Kars'ın Arpaçay Kazası'nın, en yüksek ve sınırdaki dağ köyündenim. Sosgert'liyim. Yani doğunun en doğulusuyum. Ve 13 göbek ceddimi nefes almadan sayabilirim. Türk oğlu Türk'üm Elhamdülillah.
Başbakan saklamazken, BOP Eş Başkanı saklamazken, Cumhurbaşkanı saklamazken, siyasi partiler kurmuş ve ABD Büyük Elçisi ile yemekli-kahvaltılı toplantılar yapan zevat saklamazken, zanlının etnik kimliğini, Kürt olduğunu neden açıkça söylemezsiniz?
Kürt veya Kürt kökenli diye neden tarif etmezsiniz? Böyle derseniz bölücülük mü yaparsınız? Böyle derseniz suç mu işlemiş olursunuz?
Bunu yazanlar, bunu söyleyenler suç işliyorlarsa -ki öyle olmalı- ünvanları başında Cumhuriyet'i taşıyan Cumhuriyet Savcılarımız'a bir ihbar yapacağım: Başbakan; "Kürt meselesi meselemdir. tarihimizle yüzleşmemiz lazım." demişti. Yıllardır defalarca benzer şeyleri de söylemekte ısrarcı. "Kürt'te, Çerkez'de, Boşnak'ta, Laz'da, Türk'te kardeşim..." diyerek kimliksizliğini açıklarken aynı bölücülük suçunu da işlemeğe devam ediyor!...
Ya yasaları herkese eşit olarak uygulayın, ya da şimdiden sonra Kürt'ü tarif ederken "Doğu Kökenli" diye tarif edene, kim olursa olsun küfrederim!...
Aristo; "Konuşmasını bilen, düşündüklerinin hepsini söylemez ama söylediklerinin hepsini düşünür." derken bu söylem kusurlulardan bahsetmiş değil mi? Birini öldüren bir katile "Kürt Kökenli" veya "Kürt" diyemeyenler, "Doğu Kökenli" diye Türk Oğlu Türkler'e hakaret etme haklarına sahip değiller. Söylediklerinin hepsini düşünerek söylemişlerse ve bu "Doğu Kökenli" tarifi hakaretse onlarca kez onlara iade ediyorum. Yoook iltifatsa da binlerce kez onlara gönderiyorum!...
Sizsiniz dediğiniz manadaki "Doğu Kökenli"ler...
Eğer katil, Türk olsaydı ne diyecektiniz? Sadece adını vermeniz yetecekti değil mi? Peki bunlara neden böyle davranıyorsunuz? Mesele bir Türk-Kürt konulu kavgaysa çok korkunç! Korktuğumuz, ürktüğümüz sıcak günlere doğru mu gidiyoruz? Korktuğumuz derken kimseden çekincemiz yok, ölümden de asla! Ama; işte, bozulmasından korktuğumuz ve bozmak için Başbakan dahil nerdeyse bütün siyasilerin gayret sarfettiği, saklı ve asıl istikrarın bozulmasından korkarız!...
Bu birliktelik istikrarını bin yıldan fazladır biz birlikte geliştirmişiz! Bu birliktelik istikrarını bozmaya da hiç kimsenin gücü yetmez.
Ama herkes, söylediklerinin hepsini düşünmek zorundadır.
Tekrarlıyorum, bir daha kim, bir Kürt'ü tarif etmeye niyetlendiğinde "Doğu Kökenli" diye tarif ederse küf-re-de-riiiiim!...
Doğusuyla-batısıyla, kuzeyiyle-güneyiyle, sünnisi ve alevisiyle bu vatan bölünmez bir bütündür ve en doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine kadar vatanlaştırabilmek için on binlerce şehidimiz vardır... Her karışı için binlerce kere ölmeğe hazır bir Türk Milleti vardır...
Tekraren ve son kez; "Dediğiniz manada Doğu Kökenli'ler sizsiniz."
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR"
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder