Perşembe, Aralık 06, 2007

TÜRK BUDUN, ÖKÜN !...

"Türk Oğuz Begleri, budun eşiding. Üze Tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk Budun, ilingin törüngin kim artatı, udaçı erti? Türk Budun ertin, ökün! Küregüngün üçün igidmiş bilge kaganıng ertmiş barmış edgü ilinge kentü yangıldıg yablak kigürtüg."
"Türk Oğuz Beğleri, millet işitin: üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk Milleti, ilini töreni kim bozacak? Türk milleti, nadim ol, kendine dön! Disiplinsizliğinden dolayı, beslemiş olan bilgili kağanınla, hür ve bağımsız iyi ülkene karşı kendin hata ettin, kötü hale soktun."
Türk Milleti;
8. yüzyılda yani günümüzden 13 asır önce, 1300 sene önce Göktürk Atalarımız, bize böylesine bir tarihi öğüt bırakmışlar. Disiplinsizliğinden dolayı; seni kurtarmış, hürriyetini sağlamış, bilge Başbuğ Atatürk'ün eserine, hür ve bağımsız devletine-ülkene karşı kendin bir daha hata ediyorsun! Ve gittikçe daha kötü bir hale sokuyorsun! Allah aşına kendine dööön!...
Artık dayanamayacak kadar canım sıkılıyor!
Bu ülkede; bu kadar vatansever varken, bu kadar milliyetperver, bu kadar Atatürkçü ve Atatürk devrimlerine sadık olduğunu söyleyen sosyal demokrat-demokratik solcu varken; hür ve müstakil memleketimiz müstemlekeleşti sanki! ABD'nin Elçisi ve kogre üyesi, göbeğimize basa basa, gözümüzün içine baka baka bölücülerle toplantılar yapıyor. İktidar ve muhalefet vekilleriyle anayasa taslağımız üzerinde çalışmalar yapıyor!...
Sağcı da, solcu da, devrimci de, ümmetçi de, milli görüşçü de sıkıştığında Atatürkçü!...
Sağcının, solcunun, ümmetçinin, demokratik solcunun, devrimcinin, milli görüşçünün değişerek-gelişerek meydana getirdikleri AKP ve onun Genel Başkanı; ".....bazı yerlerdeki egemenlik haklarımızdan vaz geçebiliriz!..." dedi ve bu kadar vatanperver sessizce izledi!
Şimdiki Cumhurbaşkanı, Dışişleri bakanı iken Kerkük'teki kardeşlerimize, soydaşlarımıza; "Komşularımız, akrabalarımız..." dedi. Yine hiç bir milliyetperverden ses çıkmadı!
Bunlar; perşembenin gelişini haber veren çarşambalardı. canım sıkıldı. Feveranlar ettim ama sesimi duyan olmadı!
Sanayici kandırıldı. Üretici kandırıldı. İşçi-memur kandırıldı. Çiftçi kandırıldı. Kandırılmaktan öte yüzlerine karşı yapılan "Kasımpaşalı" hakaretleri de unutamadık. Ama yine ses yok, yine itiraz yok!
Devletin ve Cumhuriyetin doğal muhafızları Türk Silahlı Kuvvetlerimizle açık-kapalı mücadeleye girildi. Demokratlık adına Ordumuzu siyasiler karşısında desteksiz bıraktık! Tezkerenin üzerinden iki aydan fazla zaman geçirilerek Mehmetçiğimiz, düşmanın haricinde karla-kışla başbaşa bırakıldı!
Hala seyrediliyor! Ve benim de canım dayanılmaz derecede sıkılıyor!
Canı yanmayanın "Ooof!" demeyeceği, gözlerinden yaş çıkmayacağı kesinlikle belli oldu.
Demek ki ülkeseverliğin, devletperverliğin, Atatürk severliğin samimi olarak tecellisi sadece Türklükle sınırlı imiş...
Ülkücülerin de elleri, koları bağlı!...
Ekerken olmayan, biçerken olmayan ama harmanda kardeşliğe soyunmaya hazırlanan milliyetsiz milliyetçilerle ne yapacağımıza karar verdiğimiz gün, Milletin bahtı değişecek biliyorum artık.
Artık Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, milletin kürsüsünden PKK'nın bir ülke gerçeği olduğunu haykırabilecek kadar PKK'lılar var!...
Ve meclis masalarına vurarak onları protesto ettiğini zanneden veya masalara vurarak Türk Milleti'nin öfkesini yatıştırabileceklerini zannedenler var!...
Allahınızı severseniz kendinize dönün!...
Yasa koyucu konumundasınız, yasalarımızı çıkarın artık. Yasa uygulayıcılarımızın kollarına AB dayatmalarıyla vurduğunuz kelepçeleri çözün artık!
Bu sessizliğinizle çok kötü günlerin mimarlığına ortak oluyorsunuz. İnandırıcılığınız gittikçe bitiyor...
Türk Budun ertin, ökün!
"TÜRK'ÜM.BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR"
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: